Toplum Bilimleri Kurulu ölçecek: Virüsün ruh sağlığına etkisi ne oldu?

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, kurulun, koronavirüs salgınının psikolojik etkileri, sosyolojik ve ekonomik etkilerini değerlendirmek ve bunun üzerinde toplumla ilgili politikalar oluşturmak için kurulduğunu söyledi. Prof. Dr. İlhan, "Tıbbi olarak iyi noktadayız. Ama diğer açılardan toplumun ruh sağlığı nasıl etkilendi, bunları ölçüp değerlendirme amacındayız" dedi.

Toplum Bilimleri Kurulu ölçecek: Virüsün ruh sağlığına etkisi ne oldu?

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, koronavirüsle mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Toplum Bilimleri Kurulu'nun işleyişini, amacını anlattı. Prof. Dr. İlhan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 2 ay önce Toplum Bilimleri Kurulu'nun kurulacağını gündeme getirdiğini anımsatarak, kurulun; iletişim, sosyoloji, tıp tarihi, iktisat, ruh sağlığı ve halk sağlığı alanlarında çalıştığını söyledi. Prof. Dr. İlhan, "Bu kurulumuz sağlıkla ilgili toplumu ilgilendiren konularda daha çok ölçüm yapmak, değerlendirmeler yapmak ve kanıta dayalı politikalar geliştirmek için kuruldu. Biliyorsunuz pozitif bilimlerle ilgili çalışmalar zaten devam ediyor. Bir bilim kurulumuz mevcut. Sağlıkla ilgili, salgın etkilerini bu kurulumuz çok güzel bir şekilde çalışıyor. Ancak bir de koronavirüsün sağlık etkileri dışında topluma etkilerini değerlendirmek gerekiyor. Koronavirüs salgınının psikolojik etkileri, sosyolojik etkileri, ekonomik etkileri söz konusu. Bu kurulun görevi salgının bu etkilerini değerlendirmek, bununla ilgili ölçüm araçları geliştirmek, bunun üzerinden toplumla ilgili politikalar oluşturmak" diye konuştu.

'ÇALIŞMALARIMIZI PAYLAŞACAĞIZ'

Prof. Dr. İlhan, kurul olarak, toplumun koronavirüsle ilgili algısının gün gün ölçülebileceği bir ölçüm aracı geliştirmeye çalıştıklarını belirterek, "Büyüklerimize, gençlerimize ve topluma verebileceğimiz mesajlar geliştiriyoruz. Tıbbi olarak iyi noktadayız.  Ama diğer açılardan toplumun ruh sağlığı nasıl etkilendi, bunları ölçüp, değerlendirme amacındayız. İlk toplantımızı önceki hafta sayın bakanımızın başkanlığında yaptık. Bu hafta sayın bakan yardımcımız toplantımıza başkanlık etti. Dün, sağlık bakanımızın açıkladığı gibi önümüzdeki günlerde topluma verilecek mesajlar, salgını nasıl ölçebiliriz, günlük olarak salgının algısı nasıl toplumda bunun üzerine çalışmalarımızı detaylı olarak paylaşacağız" dedi.

'TOPLUMUN BELLİ KESİMLERİNDE REHAVET SÖZ KONUSU'

Toplumun belli kesimlerinde rehavet havasının söz konusu olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. İlhan, "Oysaki salgın bitmedi, salgın kontrol altında; ama devam ediyor. Salgın, bulaştığı kişiler arasında biraz karakter değiştirmiş gibi görünüyor. Daha çok yurt dışı temaslar içerisinde vakalar ortaya çıkarken, şimdi toplumun her kesimde salgın ortaya çıkıyor. Bireysel olarak kurallara uymamak ve bunun yanı sıra toplumsal kültürümüzden, değerlerimizden gelen yaklaşımlardan dolayı daha çok vakalar ortaya çıkıyor; nişan, düğün, cenaze törenleri gibi. Anadolu'daki bir ilimizde bir cenazeden sonra 90 kişi enfekte oldu, bir nişan töreninden sonra 120 kişi enfekte oldu. Tüm Türkiye'deki vakaların her 10 vakadan birisi bundan kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.

Salgının süreceğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, "Artık biz bu salgın ile birlikte yaşamayı öğreneceğiz. Vakalar çok artar, çok endişelenecek duruma geliriz o zaman tabii ki kısıtlamalar düşünülebilir. Şu an salgın öncesinde yaptığımız ne varsa; dışarıya çıkmak, parka gitmek, pikniğe gitmek gibi uygulamaların tamamını aslında fiziksel mesafe, maske ve hijyen uygulamaları dahilinde çok rahatlıkla yapabiliriz. Böyle bir rahatlık da var ülkemizde; ama fiziksel mesafe, maske ve hijyen uygulamalarını unutuyoruz" dedi.

'GENÇLER SALGINA DAHA ÇOK YAKALANIYOR'

Koronavirüse yakalanan son vakalarda yaş ortalamasının 30 olduğunu kaydeden Prof. Dr. İlhan, "Salgında yeni tanı alan vakaların 30 yaş civarında olması bize elbette daha çok gençlerin bu salgına yakalandığını gösteriyor. Gençlerimiz de enfekte oluyor, gençlerin içinde de yoğun bakıma kadar gidenler var. Gençlerin, 'ben enfekte olmam, bana bir şey olamaz, bana bulaşmaz' duygularıyla hareket etmemesi, öz sorumluluk içinde hareket etmesi gerekiyor. Evet salgın belki size bulaşmayabilir bulaşsa da çok öldürücü gitmeyebilir; ama sizin bir arkadaşınız, sevdiğiniz, komşunuz, dedeniz, vefat edebilir, onları olumsuz etkileyebilir. Haziran sonunda daha düşük rakamları bekliyorduk; ama bu koşullara uymadığımız için halen 1500'lerde gidiyoruz. Bugünden itibaren herkes fiziksel mesafe, maske, hijyen kurallarına uysa biz ay sonuna kalmadan 1000'in altını çok rahat görebiliriz, temmuzda yine 500'ün altı rakamlara ulaşabileceğimizi kolaylıkla söylemek mümkün" değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.