Halis Demir Özkara

Halis Demir Özkara

İlhan Palut’un ahı…

İlhan Palut’un ahı…

Ben demiyorum.

Konyalı diyor.

Gaziantep ile oynanan kupa maçına kadar sessizliğini koruyan taraftar, kupadan elendikten sonra sesini yükseltti. 

Elenmeyi hoca değişikliğine bağlıyor Konyalılar. 

Diyorlar ki; yakışmadı Konya’ya… Her yönü ile ‘model kent’ olan Konya’ya hocayı bu şekilde göndermek yakışmadı. 

Belli ki Konya ayrılış şeklini kabullenememiş. 

Konya kendine hizmet edeni unutmaz. Daha önceki hocalardan Aykut Kocaman’ı uğurlama şeklini hatırlayın. Bayram yerine çevirmişlerdi stat önünü. 

Açıkçası benim de içime sinmedi. ‘Böyle olmamalıydı ayrılık’ diyor içimdeki ses. Bir taraftan diyorum ki, ‘vardır bir bildiği yönetimin’. Diyorum demesine ama içime ses geçiremiyorum. Kendime anlatamıyorum ki, başkasına anlatabileyim.

Soruyorlar; “abi neden gönderildi İlhan Hoca? 

Bilmiyorum desem karizmam çizilecek. ‘Sen nasıl spor yazarısın?’diyecekler. 

“Merak etmeyin daha iyi olacak” diye cevaplıyorum. Cevabımın tatmin etmediğinin farkında olarak lafı başka yöne çeviriyorum. 

Asıl soru bu değil. Maçla ilgisi olmayanlar bile, “ hocayı sebepsiz gönderdiler, iki saat sonra yeni hocayı açıkladılar, oldu mu yani? “ şeklinde çıkışıyor. Suçumuz olmadığı halde bizimle çıkışmalarına ses çıkaramıyoruz. Belli ki öfkeliler. 

Belli ki hocanın gönderilme şeklini hazmedememişler. 

Belli ki ‘her şeyin bir yolu-yordamı var, yordam bu olmamalı idi” demek istiyorlar. 

Burası Konya…

Mevlana’nın şehri.

Hoşgörünün başkenti.

İnsanlık medeniyetinin beşiği…

İnancın kalesi, kültürün merkezi, değerlerimizin harman yeri.

Neresinden bakarsak bakalım, İlhan hocanın gönderilme şekline ve yeni hocanın açıklanma zamanına bir anlam veremiyoruz. 

Evet yeri geldi biz de İlhan hocaya kızdık. Bir önceki yazımda yerden yere vurdum. Son haftalardaki başarısız sonuçlar hepimizi rahatsız ediyordu. 

Ama bu sonuçlar hocayı göndermek için yeterli sebep teşkil etmiyordu. Yeniden toparlanacağımıza inanıyorduk. 

Peki şimdi ne olacak. 

Yeni hoca başarısız olursa faturayı kim ödeyecek. 

Nasrettin Hoca’nın eşeği kaybolmuş. Ama hocanın umurunda değil. “Eşeğin kayıp nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?” diyenlere Hoca, “ umudum şu dağın arkası, orada da yoksa siz o zaman görün bendeki ağlamayı” şeklinde cevap veriyormuş.

Şimdi “vardır yönetimin bir bildiği” diyip sesini yükseltmeyenleri siz bir kaç başarısız sonuçtan sonra görün. 
Umarız böyle bir şey vuku bulmaz. 

Velev ki sonraki tüm maçları kazandık. Bu mu yani şimdi…Kazanmak hocayı gönderme şeklimizdeki ayıbı kapatmaya yetecek mi? 

Tabi ki yetmeyecek. Çünkü…

Çünkü biz Konyayız. İnsanlığımız maç kazanmaktan önce gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halis Demir Özkara Arşivi