Art arda maçlar yapılıyor.

Daha birincisinin eleştirileri, yankıları, yaşananları unutulmadan ikinci maçın günü geliyor. Keşke bir

de seyircili olabilse.

Bu seneye mahsus bir durum bu…

Tabi maçları uzaktan seyreden bizler için hava hoş.

Bir de o maçları organize eden kulüpler, o oyuncuları motive edip hazırlayan teknik ekip ve o maçları

oynayan oyuncular var.

Allah hepsine kolaylık versin, hiç kolay bir durum değil.

Birinci devre Antalyaspor maçı ile sona erdi.

Antalya maçını değerlendireceğiz ama önce devreyi değerlendirelim.

Konyaspor 23 puan topladı.

21 takımlı ligde 15’inci sıradayız. Bir puan eksikle 16 sırada bulunan Kasımpaşa yarın galip gelirse

yerlerimiz değişecek. Bu sefer onlar üstte olacak, biz altta.

Tehlike çanlarının çaldığı bir yer burası.

Konyaspor’un tek artısı, büyük takımları yenmesi.

O da olmasa, şimdi küme çizgisinin altında olurduk.

İkinci devre bunu değiştirmeliyiz.

Eskiden olsaydı, ikinci devre derken bir ay sonrasından bahsetmiş olurdum.

Hâlbuki ikinci devre hafta başlıyor.

Allahtan ilk hafta bay’ız.

Yeni transferlerin kısa sürede uyum sağlamasını ümit ediyoruz.

Yoksa geçen yılki duruma düşeriz, Allah esirgesin.

İnsanın aklına getirmesi bile korkunç.

23 puanı yeterli bulanlar, ikinci yarının daha zorlu geçeceğini bilmeli.

Son haftalarda maçlar kıran kırana geçiyor.

Şampiyonluğa oynayan takımlar ile küme düşmemek için oynayan takımların maçları final maçları gibi

oluyor. Onun için bizim devrenin ilk haftalarında bolca puan toplamamız gerekiyor.

Görelim, büyük takımlardan ikinci devre puan alabilecek miyiz?

Antalya maçına gelince…

Bu oyuncular Antalyaspor’un Konya için ne anlama geldiğini bilmiyor galiba.

Aynı bölgede olsak, bölgenin derbisi diyeceğim.

Ancak komşu coğrafyaların derbisi diyebilirim.

Bu maç seyircili olsaydı sonucu mutlaka farklı olacaktı.

Seyircimiz bu maçın ne anlama geldiğini bilir.

Maç için fazlaca söylenecek bir şey yok.

Oynanması ile oynanmaması aynı anlama geliyor.

Puanlar paylaşıldı. Daha doğrusu birer puanla yetinildi.

İsmail Hoca, iyi mücadele ettik diyor.

Neyi kastediyor, anlayamadım.

Sanki Antalya’da oynuyoruz da, 1 puana gittik.

Ya hu…! Seyirci olmasa da kendi sahamızdayız.

Eğer iyi mücadele etseydik, puanları paylaşmaz, tamamını alırdık.

Hangi mücadeleden bahsediyorsun.

Beraberliğe iyi sonuç diyorsan, o başka…

Yok hoca yok, seninle aynı dili konuşmuyoruz, maalesef.

Bu sonuca, iyi mücadele dememeliydin.

Bu arada parantez içi bir bilgi olarak rakip takımın başkanının birkaç gün önce istifa ettiğini,

hocalarının istifasının da cebinde olduğu yönünde haberler alındığının bilinmesini isterim.