Rakip Fenerbahçe.

Anelkac’nın eli ile attığı gölle 4-2 yenildiğimiz maçı unutmadığımızı en baştan yazalım. O maçı tribünde izliyordum. Sene 2005, aylardan Ekim…  72.dakikada 2-0 önde iken, Anelca’nın eliyle attığı gölü hakem gol olarak değerlendirdi. Konya eski stadyumunda yaşanan bu hadisede 20 bine yakın taraftarın gördüğü EL’i hakem nasıl göremedi? Hayret…. Bu haksızlıktan sonra kontrolü kaybettik ve sonraki 18 dakikada 3 gol daha yedik. Yenildiğimize kahrolmadık, yapılan aleni haksızlığa kahrolduk.

Ardadan 16 yıl geçti. Yine bir Ekim ayında Fenerbahçe ile oynuyoruz. Her Fener maçında olduğu gibi bu maçta da oyunun başladığı andan itibaren bu sahne canlandı beyin ekranımda… Unutmadım, unutmadık.

Kısa bir nostaljiden sonra maça dönelim.

Konyaspor hakikaten destan yazdı.

Üst üste iki yenilgi alarak Konya’ya gelen Fenerbahçe’nin hedefi mutlak 3 puandı. Konyaspor’un da hedefi galibiyetti. Konyaspor iddialı maçta Fenerbahçe’nin biletini ilk 11 dakikada kesti. Fenerbahçe dört yıl aradan sonra ilk defa bir maçta ilk 15 dakikada 2 gol yedi. Bu onur Konyaspor’un…

Maçta iki muhteşem gol attık. Soner’in attığı füzeye şapka çıkarılır. Altay’ın bu vuruşa yapacağı hiçbir şey yoktu. Gol güzel, ancak Soner’in gol sevinci daha da güzeldi. Soner, şükür secdesi ile kutladı gol sevincini… Gözlerinden öpüyorum.

Abdulkerim’in gölü de aynı güzellikteydi. Onu de tebrik ediyorum.

Bu yıl iyiyiz. İyi oynuyoruz. Futbolculara, teknik ekibe, hocaya, yönetime kocaman teşekkürler….

Büyük takımları yenmenin tarifsiz bir zevki oluyor. Ancak genellikle hafta boyunca ayaklar yere basmayınca, sonraki haftalarda kötü sonuçlar alınıyor. İlhan Hoca’nın ve oyuncuların bu psikolojiyi üzerlerinden atmalar gerekiyor.

Haftaya rakibimiz Göztepe. İzmir deplasmanları hep zor olur. Maziye takılıp kalmam ama İzmir’deki Göztepe maçlarını da unutmadık. Tıpkı Fenerbahçe’nin 16 yıl önceki maçını unutmadığımız gibi. Göztepe’ye de mesajımızı oynayacağımız güzel oyunla verelim. Büyüklük de, kardeşlik de, dostluk da bizde kalsın. Nede olsa Mevlana torunlarıyız.

Soner İzmir’de de bir gol atsa diye, dua ediyorum.

Fenerbahçe’ye gelince. Tek cümle yeter sanırım. “Kalıbımı koyarım Ali Koç, futboldan anlamıyor. “

Nereden mi biliyorum?

Getirdikleri hocadan.