Sezonun başında esen Konyaspor fırtınası, sonraki haftalarda dinmiş, 4 haftalık beraberlik periyodundan sonra geçen hafta ilk mağlubiyetimizi almıştık. Lige namağlup devam etme isteminin oluşturduğu refleks beraberliklere bizi abone etmişti. İyi ki geçen hafta yenildik de, o psikolojiyi üzerimizde attık.

Konyaspor 6 haftanın ardından bugün ilk kez kendi gibi oynadı. Bakmayın 90 dakika sonrasında skorboardda 2-0 yazdığına… Kaçırdığımız bir iki gol daha var, en azından.

Kayserispor ise sezona kötü bir başlangıç yapmış, sonradan toparlanmıştı. Onlar da iyi futbol oynuyorlar.

Hem Serdar Gürler’in hem de Hadzahmetoviç’in attığı goller güzeldi. Her iki oyuncu da artık ustalık dönemlerini yaşıyorlar. Tebrik etmek lazım. Bir tebrik de kalecimiz Sehiç’e… Kritik dakikalarda, iyi kurtarışlar yaptı. Eskiler, ‘takımı geriden başlayarak kurmak lazım’ derlerdi. Haklılar. Kaleciniz iyi değilse, fazla şansınız yok.

İkinci yarıda farkı açabilirdik. Kayserispor ikinci yarıda mecburiyetten riski göze aldı. Temkinli oynamamıza eyvallah, ama biraz daha gayret edebilseydik, fark açılırdı.

Haftaya Fenerbahçe ile oynuyoruz. Fenerbahçe güçlü takım ama son haftalarda iyi oynayamıyorlar. Takımda hoca ve Mesut Özil problemi var. Bu kavga Fenerbahçe için hayra alamet değil. Fakat biz avantaja dönüştürebiliriz. Böyle oynarsak, puan veya puanlar alma şansımız yüksek. Üstelik maç Konya’da…

Seyirciye gelecek hafta büyük görev düşüyor. Ben 22 bin seyirci ile oynayacağımızı tahmin ediyorum. 10’uncu haftayı geride bıraktık ve 17 puanımız var. Puan ortalamamız 1.7. Öyle tahmin ediyorum ki, hiç böyle yüksek bir yüzdemiz olmamıştı. İkinci yarı durum değişecek. Takımlar yeni transferler yapacaklar. Biz bu yarıda ne kadar çok puan alabilirsek, ikinci yarıda o kadar rahat ederiz.

Haftaya keyifli bir maç olacak. Sonuç ne olursa olsun takımımızı alkışlayacağız. Çünkü bu sene yüzüncü yılımız ve takım iyi oynuyor. Yıllardan beri ilk defa küme düşme korkusu ile maç izlemiyoruz. Dünya varmış be…