13 ŞEHİTTEN BANANE / Arada Yazar
Bu yazıda giriş gelişme sonuç yok…
Geçtiğimiz günlerde GARA’da PKK operasyonunda hainlerin gerçekleştirdiği "infaz" olayını tüm dünyada duymayan kalmadı.
Bazıları hemen "esirler" öldürüldü dedi.
Dünyadan bi haber bu insanlar, esirlerin savaşta, rehinelerin ise korsan ya da teröristlerce alıkonulduğunu ayırt edebilecek durumda iken kasten kullanması, bizde ne terör biter ne de hainimiz biter dedirtti.
Gelelim asıl mevzuya "şehit" olan 13 vatan evladının biri aslında ölmemiş olsa ne bileyim "hipotermi" geçirse, hayat belirtileri vermese ve getirildiği morgda fark edilip hemen tedaviye alınsa yoğun bakımda yatarken ölsün diye dua edecek bir muhalefetle karşı karşıyayız. Çünkü o şehit iyileşir de vatan evladına yakışır açıklamalar yaparsa olayın şahidi olarak tüm tezler çürüyecek. Eğer iyi olur da kendine gelirse TSK ve hükümete veryansın ederse bir problem yok, hemen ona üst düzey ziyaretler gerçekleştirir malum partinin sözde liderleri (onlar PKK demiyor ben de onların adını anmayacağım.) dünya tv kanalları naklen yayınlara geçer ve şehit "kahraman" ilan edilir.
Lakin işin bir de diğer tarafı var. Bu Mehmetçik iyileşip devletinin neler yaptığını hain PKK’nın kendilerine yaptıklarını anlatırsa; seyret cümbüşü.
- 15 Temmuza tiyatro diyenler, tankın üstüne ilk ben çıkarım deyip de tanklara nerde ise beni de eve bırak diyecek kadar taksicilik yaptıracak zihniyet.
- Bakın gördünüz mü bu GARA bir tiyatro devlet yaptırdı. Bu iyileşip kalkan kişi de baş aktör diye karalayarak geçmiş olsuna bile gitmezler. Linç kampanyasına başlarlar.
- Burada bir tiyatro olsa devlet ölenleri 13 der bir de 14. kişiyi araya sokar sağ kurtulan diye ve hikayesini anlattırırdı.
Malum genel başkana tavsiyem aslında çok basit hemen yanındaki danışmanlarını kovup yenilerini bulmalı ilk seçimde dostları ile iktidar. ABD seçiminden 6 ay önce dostlarının kim olduklarını gördük. 15 Şubat 1999’da o "dostlarına" sayın Ecevit bazı sözler verdi. O dost dediklerin de KENYA’da paketi teslim etti. Milli Savunma Bakanı Akar, ayağına getirtmişti ABD konsolosunu. Sen ziyaretine git ve deki şu uşağınız PKK var ya hani şu hendekteki arkadaşlar eline silahları kimin verdiğini bilmediğim arkadaşlar (Bir fıkra geldi aklıma 3 sarhoş gece acıkmış karanlıkta bir koyun kesip yemişler. Sabah olunca onun koyun değil sıpa olduğunu anlayınca ben yemedim diğeri ben de yemedim deyince öbürü utanın demiş ben tek başıma nasıl yerim derim.) diye silahları kim verdi merak konusu. Sayın Ecevit size ne vaat etti ben daha fazlasını söz veriyorum diyerek böyle bir ricada bulunsa idin.
Yalvarıp yakarsa idin onayı alınca da SİHA niye silahlı savaş hukukuna aykırı diyen vekilini terör cenazelerine katılan vekillerini GARA’ya gönderip 13 vatan evladını alıp gelselerdi. Sen de bir basın toplantısı ile açıklasa idin ilk seçimde hiçbir ortaklığa ihtiyaç duymadan iktidardın. Peki engelleyen ne idi? Hatırlar mısınız bilmem! Afrin'de bir asker telsizde uçağa seslenerek vurun komutanım önümüzdeler dediğinde pilot size çok yakınlar deyince. Asker biz de ölelim yeter ki onlar yaşamasın demişti.
Şimdi o askeri alın ve GARA’da şehit olan askerle yer değiştirin aynı tepkiyi alırsınız. Polis asker anlaşamaz demeyin. Hendek operasyonunda tankın üzerinde polise siper olan ben bekarım diyen asker düşünmedi canını. Haberlerde gördük bir polise yakalanan kaçak 700 bin lira değerinde yatını teklif edince o polis rüşveti almak yerine gidecek olan şerefini ne yapacağını sormuştu. Bunları niye anlattım! Bu vaat operasyonu yapılınca oradaki 13 kahraman özgürlüklerinin bedelini soracaktı. Kendilerini almaya gelenlerin PKK’nın yanında olanlar olduğunu anlayınca eminim biz burada ölelim deyip orada kalırlardı da ondan. Bu sefer de provokatör derlerdi.
…….
Bak, İstiklâl Harbi’nde bu vatanı,
Başı başa vere vere kurtardık!
İnanmazsan git konuştur atanı
Kara günler göre göre kurtardık!
……..
Sırrımızı yad ellere açmadık
Candan geçtik bu vatandan geçmedik
Kurşunlardan süngülerden kaçmadık
Göğsümüzü gere gere kurtardık!
Şehit babası çıkmış;
- Ben yıkadım şehidimi ensesine kurşun sıkılmış demesine rağmen inanmayanlara karşın Rabbim künfeyekün ayeti gereği bir şehidimize ruhunu iade etse oda dirilse ve dese ki bu böyle oldu diye,
- Hükümetin yalakası derler büyük mucizeyi görmezden gelirlerdi.
Çünkü onlar bu ordu satılmış veya AK Parti ile MHP’nin militanı demediler mi? Bunu diyenlerin umurunda mı şehit olmuş olmamış. Devir, tilki ile plan yapan, kurt ile avlanan sonra oturup, koyun ile yas tutanların devri.
Bir hain çıkmış sözde eş başkan – Bu bir infaz mı bombardıman mı araştırmak lazım diyor. İnfaz olsa ne diyecek sanki üzüntülerimizi bildiriyoruz demekten başka. Lanet kelimesi onların literatüründe yok.
Sözde diğer bir genel başkan bunun sorumlusu CUMHURBAŞKANI diyor.
Bakıyorsunuz bunlardan cesaret alan dostları ABD’den açıklama yapıyor eğerli meğerli diye...
Gezi de olmadı, 15 Temmuz’da olmadı, Boğaziçi’nde olmadı. hani dediler ya –‘’ağaç mağaç hikaye’’ diye. Şimdi de şehit hikaye operasyonla bir kalkışma yaratma çabası PKK’yı aklama gayretinden başka bir şey değil.
(13 "şehit"ten "bana" ne) diyerek şehitlerden yola çıkarak iktidarı nasıl alaşağı ederim. Şehit cenazelerine en az bakan düzeyinde hükümet katılım sağlarken terörist cenazelerinde boy gösteren vekillerin niye yoktu. Hadi gözümden kaçmış olsun ve katılmış olsunlar, şehit yakınlarına nasıl başsağlığı dilediler? Acaba kanları yerde kalmayacak diye kısık seslemi söylediler. Kastettikleri kimlerdi? Madem devlet katil babalıklarına soyunduğun Boğaziçi çocuklarını cenaze törenlerine gönderip bağırttırsa idin. Elimde üç beş çapulcu kaldı onlar da linç edilir diye mi korktun?
- Katıra sormuşlar eşek mi baban diye? Onu bilmem de at dayım oluyor demiş
Neymiş efendim teröristin markasını söylersek reklamını yapmış oluruz diyen "oozturak" soy isimli uluslararası yayın kuruluşlarının ve bir siyasi partinin sözcüsü var ya ona sormak lazım.
MİT tırları İŞİD’e gidiyor derken tatil beldesinin mi reklamını yaptı yoksa tur şirketinin mi?
Kendilerini ziyaret edip evlatları için çözüm isteyen ailelere PKK devletle müzakere istiyor cevabını veren de kendileri. Şimdi malum muhalefet partilerine düşen ve yapmadıkları bir şey kaldı her kanunu her olayı Anayasa Mahkemesine, DANIŞTAY’a götürenler bu olayı LAHEY ADALET DİVANINA, SAVAŞ SUÇLARI MAHKEMESİNE ya da kıytırık sebeplerde HALKBANK davası açan dostlarım dediği ABD’ye götürüp dava açmaları.
Bu vesile ile adını dahi söylemekten korktukları terör örgütünü aklamış, kurumsal kimlik kazandırmış olurlar. Biz de bir defa daha gerçek yüzlerini görmüş oluruz.
Oğuz Türklerinden bizim soyumuz
Yavuz’dan Fatih’ten gelir huyumuz
Yiyip ekmeğimiz içip suyumuz
Terörün methini etmesinler haa!
Türk milleti bir bölünmez bütündür,
Bölemezler bizi bölmek çetindir,
Vatan hakimiyet bu milletindir,
Milletime çamur atmasınlar haa!
Sakın hürriyete saldırmasınlar
Hücum borumuzu çaldırmasınlar
Aslanı yataktan kaldırmasınlar
Çakal gölgesinde yapmasınlar haa!
Herkesin sevdiği ya da bildiği bir dizi var EŞKIYA DÜNYA’YA HÜKÜMDAR OLMAZ diye. Yazık Çakırbeyli ailesi her hafta vatan hainlerini, şerefsizleri, arkasındaki güçleri senaryo gereği bulmaktan yok etmekten helak oluyor. En azından büyük ortağı masaya alsa tabi masa için para lazım her mahkeme sonrası olduğu gibi şirket üyelerinden toplar olmadı İş Bankasından kredi alır. Diğer ortağa da o kefil olur, parasını da her evden bir oy kampanyasını değiştirerek her evden 10 lira der o da çözüldü. Masada ilk defa da bir bayan oturur. Onun masraflarını da 20 şirketini masaya oturana kadar emanet verir oldu bitti. En azından Çakırbeyli ailesi bunların dibine inene kadar bu diziden emekli olurlar. Aynı Lüküs Hayat Tiyatrosundan emekli olan Suna PEKUYSAL, Zihni GÖKTAY ustalar gibi…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.