Biraz siyasetten ayrılıp dikkatimi başka yöne çekmek için bu hafta maç izleyeyim diye stadyuma gittim. Gençlik ve Spor il müdürümüzün sağolsun VIP'te oturup izle  ısrarına hürmetlerimi iletiyorum. Kendisi ile 2 yıl boyunca Pandemi yönetimin de birlikte çalıştık. Eğer Konya Pandemiden yüz akı ile çıktı ise başta il müdürümüz Abdurrahman ŞAHİN ile KYK müdürü İsa ARABA'nin güçlü idarecilikleri sayesinde ber taraf ettik. Her türlü alkışı hakettiklerini bilmenizi hassaten isterim.

Misafir ettiğimiz Trabzon ile yapılan müsabakada  Hop oturup hop kalktığımız saç baş yolduğumuz Ofsayttan atılan gölü görünce ruh halimi siz düşünün. Yok mu dedim Konyasporun hakkını arayacak diye biraz sesim yüksek çıktı. (ayıp oldu) Protokolde bu şekilde davranmam pek şık olmadı bende  kısa süreliğine koltuğumdan ayrıldım Rabb'imin hikmetinden sual olunmaz . 

aklımdan geçirirken hani bazan dejavu diye adlandırılan vakitler olur ya. Aaa  Ben bu anı yaşamıştım sanki dediğimiz anılar gibi. Bir anda karşımda Fatih kardeşim ile göz göze geldim.  (Sayın Mustafa Kalaycı'nın danışmanı rampalı çarşıda Hafız arkadaşımızın Kardelen kitabevinda başlayan dostluğumuzun hatırına her zaman telefonuma cevap veren ve kendisine ilettiğim her konuyu olumlu ya da olumsuz bile olsa dönüş yapan ve Ankara'da rastlasma esnasında bile yemek yemeden salmayan bilvesile orada bulunupta haber vermezsem sistemini direk yüzüme ileten Koca yürekli kardeşim. Benim için Ankara'da görev yapmakla işini en iyi yapan parmakla sayılacak bir kaç güzel kardeşlerimden biri, bu yönü ile de ayrıca canı gönülden teşekkür ederim) Kucaklaştıktan sonra. 
-hayırdır Fatih siz saha da oy toplayacaksınız maçta ne işin var dedim.
Fatih -abi bu günü stadyuma ayırdık dedi.

Gelseniz ne olacak ki Konyasporun hakkını aramadıktan SONRA....  başladım saymaya ''yahu Fatih 
Sayın Kalaycı'nın ne işler halletigini biliyorum. Özellikle Bozkır tarafında sevilmesinin en büyük sebebi herkesin işini titizlikle takip Edip Bilgi vermesi. Neden Konyaspor'a destek vermiyor'' dedim, dedim ama...utandım çünkü 
Omzumdan samimi bir el uzanıp elimi tuttu döndüm baktım. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa KALAYCI. 

Şakacı bir üslûpla ''Yahu Ramazan senin yazılarını okuyorum. Attığın başlık dikkatimi çekiyor lakin sonuçta bambaşka bilgi ile karşılaşıyorum, tebrik ederim'' dedi. Bende bu naif yaklaşıma Sayın genel başkana ''inanın başkanım az önce aklımdan geçtiniz gariban bir için ilgilendiginiz konu aklıma geldi''. 
Sayın KALAYCI'da '' o Bizim görevimiz, senin bir isteğin varsa onu da takip ederiz.' ''Sayın başkanım sadece Konyasporun uğradığı haksızlıklara  izin vermeyiniz'' deyince, sayın KALAYCI '' oooooo senin dünyadan haberin yok şunu iyi bil ben öyle pek anlamam Ofsayttan penaltıdan her Zaman yanında ve destek olmaktan onur duyduğum şehrimin takımını yalnız bırakmam ve her zaman da bırakmayacağım gel şu kenar da konuşalım'' deyip beni sakin bir köşeye çekti başladı konuşmaya '' Ben bugün maçı izlemeye değil Konyaspor'a bir haksızlık yaparlarsa gereğini yapmak için geldim, bak sana ne diyeyim şuan benim girişimim ile Federasyon harekete geçti Adana ile yaptığımız maçta verilen haksız penaltı için şuan federasyon toplantı halinde görüntüleri izliyorlar umarım haklı Karar verirler.'' deyince heyecandan hitabımı karıştırdım,

''Abim pardon abi amaaan özür dilerim sayın başkanım. Sözümü kesip
Sayın başkan- '' her bir Konya'lının derdi veya meselesi benim şahsi derdim şahsi meselemdir ben böyle düşünüyorum bilesin'' Bana da sadece şunu söylemek düşerdi ve söyledim de Sayın Başkanım YOLUNUZ AÇIK OLSUN İYİ Kİ VARSINIZ İyi niyetimi iletmemim yanında bu mutlu sohbeti daha da güzel kılan şey de Trabzonspor'u 2 golle yenmek. Sayın Başkanın penaltısı da iptal edilirse gel keyfim gel...