Acılı anne HDP önündeki eyleme hemşireyle katıldı

Çocuklarının terör örgütünün elinden kurtarılması için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelere 6’ncı günde 28 Temmuz 2015’te kaçırılan polis memuru Sedat Yabalak’ın annesi Ünzüle Yabalak ve Astsubay olan eşi 1995'te gözleri önünde şehit edilen Yıldız Namdar da katıldı. Hasta olduğundan dolayı eyleme katılan kız kardeşi Rahime Uymaz’a destek olmak için Yıldız hemşirenin bakımını üstlenmesiyle katılan Yabalak, “Bittik, 5 yıldır evlat acısı bizi bitirdi, ben makine ile yaşayan bir insan oldum. Hemşiremiz sağlık açısından bakımımı yapacak yoksa gelemezdim. Bu evlat acısına bir son verelim, arkamızda olun. Evlat acısı yaşamasın analar, ne gece sabah olur, ne de gündüz akşam olur. Mersin Anamur’dan geliyorum hastayım, nefes darlığı yaşıyorum ve şekerim tansiyonum hepsi yüksek. Oksijen makinesine bağlı yaşıyorum, evlat acısı her şeye dayanıp bu yolculuğa da dayandırdı. Allah’tan istediğim çocuğum. Çocuğum izin dönüşündeydi, bayram izni vardı, Şanlıurfa’ya yeni atanmış göreve başlayacaktı. Çocuk 28 Temmuz 2015’de yolda alındı, ondan bu yana bitmeyen acı. 2 defa bir görüntü verdiler, en son görüntü ise 1 buçuk yıl önce. Bizler her gün ölüyoruz, yaşıyoruz amma ölü gibiyiz. Direnebildiğim kadar, kendimden umudu kesinceye kadar, direnmeye çalışacağım. Bu nöbet bizim için çok önemli, inşallah çocuklarımızı geri alıp evlerimize döneriz” dedi.

- “Terör örgütü küçücük Kürt çocuklarını kaçırıp ellerine silah veriyorlar”

Astsubay olan eşi 1995'te gözleri önünde şehit edilen Yıldız Namdar, terör örgütünün küçük yaşta çocukları kaçırarak ellerine silah verdiğini söyleyerek bu olayın Türk ya da Kürt olmakla alakası olmadığını ve terör örgütüyle alakalı olduğunu aktardı. Namdar, “Yıllarca PKK’ya karşı ben de mücadele verdim, yolumuz kesilerek eşim gözlerimin önünde şehit edilmişti. Burada annelerin acılarını yüreğimde hissediyorum. Onlar için o kadar zor ki anne olan herkes anlayabilir. Burada Kürt anneler de, diğer anneler de acısını ifade ediyor, bu olayın Türk ya da Kürt olmakla alakası yok, terör örgütü ile ilgisi var. Terör örgütü küçücük Kürt çocuklarını kaçırıp ellerine silah veriyorlar. Onların geleceğini çalıyor, HDP’de bunun destekçisi bunun için kızabilirler ama biz halk olarak çok üzülüyoruz bu duruma annelerin acılarını yüreğimde hissediyorum. Ünzüle teyzeyi yıllardır tanıyorum, benim eşimin aynı memleketlisi yıllardır telefonla konuşuyorum, kadın o kadar çok hasta ki, kalkıp yürüyecek halde değildi. Solunum sıkıntısı, kalp hastalığı var. Bir poşet ilaçlarla geldi ben de hemşire olduğum için yanında olacağım annelerin. Ben tüm halkımızı desteğe davet ediyorum” diye konuştu.