Cuma hutbesinde "sorumluluk" vurgusu
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, "Depreme engel olmak elbette mümkün değildir. Ancak unutmayalım ki, tedbir almak ve doğal afetlerin yol açacağı tahribatı en aza indirmek mümince bir sorumluluğun gereğidir." ifadelerine yer verildi
"Mümin Sorumluluk Sahibidir" konulu cuma hutbesi, Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Hutbede Allah'ın insanı akıllı, saygıdeğer ve sorumluluk sahibi bir varlık olarak yarattığı belirtildi.
Allah'ın İslam'ın ilkeleri arasında, her insan için doğuştan kazandığı haklar ve üstlenmesi gereken sorumluluklar belirlediği aktarılan hutbede, imanla başlayan bu sorumluluklara riayet edenlerin, dünya ve ahiret mutluluğuyla müjdelendiği kaydedildi.
Hutbede, "Mümin olarak bizler, öncelikle kendisine bütün varlığımızı borçlu olduğumuz Yüce Rabbimiz karşısında sorumluluk taşırız. O'na gönülden inanmak, sevgiyle bağlanmak, itaat etmek, emir ve yasaklarına titizlikle riayet etmek müminler olarak en önemli görevimizdir. Sonra kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getiririz. Helal, güzel, doğru, iyi olan ne varsa hayatımıza dahil eder, haramdan, çirkinlikten, yanlış ya da kötü olan her türlü işten uzak durmaya çalışırız. Biliriz ki Rabbimizin rızası da O'nun bize emanet ettiği her bir canın huzuru da bizim sorumluluk duygumuzda saklıdır." ifadeleri kullanıldı.
"İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?" ayeti kerimesine yer verilen hutbede, "Demek ki, sorumsuz, savruk, ilkesiz, idealsiz bir hayat, insana yakışmaz. Her davranışın, bu dünyada bir sonucu, ahirette de Allah tarafından verilecek bir karşılığı vardır. Namaz kılmak gibi, merhametli olmak da müminin sorumluluğudur. Oruç tutmak gibi, dara düşene el uzatmak da insani ve İslami bir görevdir. Zekat vermek gibi, her işi dürüst ve hilesiz yapmak da bizim kulluk vazifemizdir." denildi.
"Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir bedene benzer. Öyle bir beden ki, bir uzvu rahatsızlandığında diğer uzuvları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıya ortak olur." hadisinin paylaşıldığı hutbede, şunlar kaydedildi:
"Geçen hafta, güzel İzmir'imizi vuran depremle hepimiz sarsıldık. Yüreklerimizde acı, dillerimizde dua, içimizde umutla hepimiz enkazın başında bekleştik. Rabbimizin inayeti ve devletimizin desteğiyle, milletçe yaralarımızı sarmak için seferber olduk. Depreme engel olmak elbette mümkün değildir. Ancak unutmayalım ki, tedbir almak ve doğal afetlerin yol açacağı tahribatı en aza indirmek mümince bir sorumluluğun gereğidir. Allah aziz milletimizi her türlü felaketten muhafaza buyursun. Vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Kederli ailelerine sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar ihsan eylesin."
- Fidan dikimi etkinliğine çağrı
Hutbenin sonunda 11 Kasım Çarşamba günü "Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes" temasıyla ülkenin dört bir köşesinde belirlenen alanlarda fidan dikimi gerçekleştirileceği, ayrıca yaşadığı ortamı güzelleştirmek isteyen her vatandaşa Orman İşletme Müdürlükleri ve Orman İşletme Şefliklerince bedelsiz fidan verileceği bildirildi. Bu vesileyle yediden yetmişe herkes, fidan dikimi etkinliğine davet edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.