Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir dönemin arifesindeyiz
AK Parti Sakarya 8. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Bu yol, Türkiye'nin bir yıldız gibi parladığı, asli kodlarına döndüğü, dosta güven, düşmana korku verdiği Türkiye Yüzyılı yoludur. Yeni bir dönemin arifesindeyiz. Elbette her şey güllük gülistanlık değil, hala çözmemiz gereken sıkıntılar, aşmamız gereken engeller var. Bir yandan mevcut sıkıntılarla uğraşırken, diğer yandan ülkemizin önündeki fırsatları değerlendireceğimiz bir irade ortaya koymak mecburiyetindeyiz.
"BİRAZ DAHA SABIR VE DESTEK İSTİYORUZ”
Biz bu iradeye sahibiz. Milletimiz de 22 yıldır girdiğimiz her mücadelede yanımızda yer alarak bu iradeye sahip olduğunu göstermiştir. Kimi zaman günlük sıkıntıların, konjonktürel dalgalanmaların, karamsarlık pompalayan kifayetsizlerin etkisiyle morali bozulan vatandaşlarımız olduğunu görüyoruz.

Şundan her bir insanımız emin olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci asrı ile birlikte önüne açılan yeni kapıları yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektedir. Bunun için vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha cesaret, biraz daha gayret ve elbette biraz daha destek istiyoruz.

“ESED’İ YÜCELTENLER ŞAM’DAKİ HAPİSHANELER BAKSIN”
Suriye'deki devrime şaşı bakanlara, Esed dönemini yüceltenlere en güzel cevap Şam'daki yeraltı hapishaneleridir. Suriyeli, Afgan ve yabancılara düşmanlık üzerinden siyaset yapanların varlık sebepleri ortadan kalktığına göre, millete ne diyeceklerini merak ediyoruz.

“HALEP, İDLİP, ŞAM BİRER VİLAYETİMİZ OLACAKTI”
Parti içi iktidar mücadelesinden başlarını kaldırıp iki satır tarih okuyacak bir iki makale karıştıracak vakitleri dahi yok. Türkiye'nin hemen dibinde kritik gelişmeler yaşanıyor. Ama bunlar ne olup bittiğini takip bile etmiyorlar. Öyle ki dünya yıkılsa, 3. Cihan Harbi çıksa inanın CHP yönetiminin umurunda olmaz. Mesela şu soruyu kendilerine hiç sormuyorlar: “1. Dünya Savaşı bölgemizde sınırları yeniden belirlerken, şartlar başka türlü zuhur etseydi acaba ne olurdu? Kuvvetle muhtemel, Halep dediğimiz, İdlib dediğimiz, Hama dediğimiz, Şam dediğimiz, Rakka dediğimiz şehirler tıpkı Antep gibi, tıpkı Hatay gibi, tıpkı Urfa gibi bizim birer vilayetimiz olacaktı.” Bu şehirler sınırlarımız dışında kaldı diye herhalde oralarda yaşayan insanlarımızla bağımızı tümden kesecek değildik. Nitekim bilhassa sınır şehirlerimizdeki vatandaşlarımızla sınırın ötesindeki yerlerde yaşayanlar son bir asır boyunca insani ilişkilerini, alışverişlerini, akrabalıklarını devam ettirmişlerdi. Hatta bizim şehirlerimizle sınır ötesindeki şehirler arasında düzenli otobüs ve dolmuş seferleri, taksi ulaşımı hep sürmüştür.

"BİZ HAKLI ÇIKTIK"
Dünyada bizden başka hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı bir siyasi ve toplumsal yükü hiç tereddüt etmeden sırtlandık. Asırlara sari kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirirken içerden ve dışardan üzerimize gelen nice baskıyı, ithamı, tahriki, provokasyonu göğüslemek mecburiyetinde kaldık. İnsani ve ahlaki temelden yoksun bu saldırılara rağmen asla geri adım atmadık. Peki neticede kim haklı çıktı? Allah'a hamdolsun, biz haklı çıktık."
Kaynak:Anadolu Ajansı


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.