Gözler üstündeydi! Narin davasında anne Yüksel Güran'a "ilişki" sorusu yöneltildi

Diyarbakır’daki Narin Güran cinayeti davasında verilen aranın ardından anne Yüksel Güran ifade verdi. İşte anne Güran’ın sorulara verdiği cevaplar...

Gözler üstündeydi! Narin davasında anne Yüksel Güran'a "ilişki" sorusu yöneltildi

Verilen aradan sonra saat 16.20'de Narin cinayeti davası duruşmasında mahkeme heyeti salona geldi ve duruşma yeniden başladı.

Duruşma anne Yüksel Güran'ın ifadesinin alınmasıyla devam etti. 2 kadın jandarma eşliğinde salona gelen anne Yüksel Güran sanık kürsüsünde ifade verdi.

İşte mahkemede konuşulanlar:

HAKİM: Kızının ölümünden yargılanıyorsun ne diyeceksin?

YÜKSEL GÜRAN: Sabah 5'te kalktım. Bahçeye gittim bamya topladım. Sonra eve geldim Osman’ı kaldırdım işe gönderdim. Arif beni kaldır Batman'a gideceğim dedi. Çok mutluydum, gurbetteki 2 çocuğum gelmişti. Çocuklara Arif’i kaldırın dedim, kaldırdılar. Muzaffer geldi kahvaltıya Arif ile Muzaffer Batman’a gitmek için çıktılar. Enes küçüktü geç kalktı banyoda Eren çıktı. O sırada Narin evdeydi. Ben Hediye'nin yanına gittim.

Geldiğimde Eren ve Narin oyun oynuyordu. Narin bana ne zaman gelinlik alacaksın diyordu. Sonra abisine neden bana oyuncak getirmedin diye söylendi. O sırada herkes çok mutluydu. Amcamın gelini gelmişti ben de yanına gittim. Sonra Enes aradı karnı acıkmıştı. Ben telefonu yanıma almıyorum. Çocuklar evde oyun oynuyordu. Narin patates kızartması istedi.

Öğle yemeğinde ona kızartma yaptım. Sonra Muhammet ile Narin tartıştı, sürekli tartışıyorlardı. Narin’in telefonu hiç olmadı o yüzden benim telefonumu kullanıyordu. Hüseyin Güran'ın eşi bir gece önce Narin'i Kuran kursuna çağırdı. Ben gitme dedim amcan hasta dedim ama o gitmek istedi

Yemin ederim gözüm kör olsun. Kuran kursuna gittikten sonra bir daha hiç görmedim. Ben çok yorgunum Enes de gece yarısı gelmişti. Enes ve Muhammet yatıyordu. Ben bir bardak su içtim ve yattım. Sonra Hediye eve gelmiş kıyafetleri bırakmış. Ben de Enes ile neden beni uyandırmadınız dedim. O da 'geldi ve gitti' dedi.

Sonra Enes'in telefonu 2 kere çaldı. Arkadaşım aradı dedi konuşmaya çıktı. Hediye 2 kere geldi. 1 seferinde ben uyuyordum. 2. kez geldiğinde uyanmıştım. Enes dışarı çıktı ben de Hediye ile konuştum. Hediye çıktıktan sonra Salim’i gördüm ama hiç konuşmadım. Enes geldi bana yardım etti.

HAKİM: TV'ye verdiğiniz röportajda kim öldürdüyse getirsin mezarı olsun demiştiniz.

YÜKSEL GÜRAN: Ben öyle bir şey söylemedim. Herkes yalan söylüyor.

İFADE DEVAM EDİYOR: Enes penceresini kapattı. Ben muhtarın yanına gittim. Sonra eve döndüm çünkü Muhammet ve Enes evdeydi. Ben de Hediye'ye gittim Narin orada mı diye Narin orada değilmiş. Sonra akrabalarımı aradım. Narin burada değil diye hepsi aynı cevabı verdi. Caminin kapısına vurdum 'açın kapıyı Narin nerede' diye. O sırada köyden tanıdığım biri Narin aşağıdaydı dedi. Herkes beni 'Yüksel korkma buradadır' diye teselli etti. Bütün köy Narin'i aramaya çıktık. Sonra kim jandarmayı aradı bilmiyorum. Sonra bütün dünya Tavsantepe'ye akın etti.

HAKİM: Oğlun Enes'in bir kızla, bir erkekle, bir hayvanla ilişkisini gördün mü?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır, öyle bir şey yok.

HAKİM: Salim ile bir ilişkin var mı?

YÜKSEL GÜRAN: Kesinlikle yeminle yoktur.

HAKİM: Salim ailenin reisi midir?

YÜKSEL GÜRAN: "Salim kendi evinin, Arif kendi evinin reisidir.

HAKİM: Nevzat iftira mı atıyor?

YÜKSEL GÜRAN: Evet.

HAKİM: Neden?

YÜKSEL GÜRAN: Allah'tan korkmuyor. Ben Narin'in katilini istiyorum. Narin'e kefen giydirdiler.

"NARİN'İ KİM ÖLDÜRDÜ?"

HAKİM: Narin'i sen mi öldürdün?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır ben çocuğumu nasıl öldürebilirim.

HAKİM: Salim veya Enes öldürmüş olabilir mi?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır.

HAKİM: Nevzat olabilir mi?

YÜKSEL GÜRAN: Her şey ortada.

HAKİM: Nevzat ben öldürdüm demedi ki. Kadınlar kavgasından haberin var mı?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır.

HAKİM: Jandarmada anne Enes’i kurtarmak için yalan söylüyor olabilir diye tutanak var.

YÜKSEL GÜRAN: Ben bu komutan gelecek bana söyleyecek diye merak ediyordum. Komutan "Bütün fotoğraflar var mafya gelecek Enes’i öldürecekler" dedi. Ben de korktuğum için Allah'm çocuklarımı koru Enes’i koru dedim.

HAKİM: Hangi komutan?

YÜKSEL GÜRAN: Hülya komutan. O sırada Enes elleri kelepçeli gidiyordu ben de Enes'e sarılayım diyordum.

HAKİM: Erkek çocuk kıymetli o yüzden koruyor olabilir misin? Hatta Enes öldürmüş olsa korur musunuz?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır asla korumam Narin için hepimiz ölüyorduk.

HAKİM: HTS analiz raporu var. Senin ve Enes'in telefonu evde 15.20'de Salim eve giriyor.

YÜKSEL GÜRAN: Kesinlikle hayır.

HAKİM: Nevzat da eve girdiğini söylüyor o baz senin, Enes'in ve Salim’in evde olduğunu söylüyor.

YÜKSEL GÜRAN: Yemin ederim evde değildiler.

HAKİM: 15.30 sen evdesin ve ayaktasın.

YÜKSEL GÜRAN: O saatte evdeydim.

HAKİM: O zaman onları nasıl görmezsin?

YÜKSEL GÜRAN: Onlar evde değildi. Evin dışına geldilerse görmedim, duymadım. Araba sesi duymadım.

YÜKSEL GÜRAN: Namusuna leke sürdüler ben 22 senelik evliyim 5 çocuğum var. 22 senedir kocam bana tokat atmadı gül gibi baktı. Salim ile ilişkim olsa beni öldürün namusuma leke sürmeyin.

Nevzat Bahtiyar'a dönerek "yalan söylüyor" dedi.

Ardından kürsüyü yumruklayarak "yalan söylüyor bu" dedi.

HAKİM: Camiye kaç gibi gittiniz?

YÜKSEL GÜRAN: Akşam ezanı okunuyordu.

Bu esnada baba Arif Güran ağlayarak salondan çıktı.

MOR EŞARP SORUSU

DİYARBAKIR BAROSU AVUKATI: Nevzat Bahtiyar ile karşılaştınız mı?

YÜKSEL GÜRAN: Etrafta arıyordum, Nevzat'ın evinin önünüzden de geçmiş olabilirim.

DİYARBAKIR BAROSU AVUKATI: Kızımın mezarı olsun dediniz mi?

YÜKSEL GÜRAN: Kesinlikle hayır.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Sizin avukatlarınız dışında herkes Narin için burada bana göre Narin’i ailesi öldürdü herkes Narin için bir şeyler yapmak istedi.

YÜKSEL GÜRAN: Benim kızımı öldürdüler.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Ben senin vicdanına sesleniyorum. Ben Narin’in otopsisine girdikten sonra evdeki çocuklar için evdeki bütün Narinler için buradayız. Türkiye'de hiçbir çocuk bu kadar sahiplenilmedi. Daha önce yapamadık. Şimdi burada müşteki olarak bulunmalıydın. Anne söyler baba söyler köylü söyler, biz bunu savcılıkta çözeriz. Sana gelmişler eşarp sende. Mor eşarp ile gelmiş demişsin. O eşarp nerede?

YÜKSEL GÜRAN: O eşarp bende mor eşarp. Benzediğini söyledim.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Nerede buldun?

YÜKSEL GÜRAN: Evdeydi.

"ŞU KAN MESELESİ NE, HİNDİ KANI?"

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Muhammet ve Enes beraber mi eve geldi?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır, Muhammet yanında değildi.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Son kez vicdanına sesleniyorum.

YÜKSEL GÜRAN: Yemin olsun, 2 kez geldi.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Yemin etmene gerek yok. Saat 15.00’ten önce Hediye nerede olduğunu söyledi mi?

YÜKSEL GÜRAN: Hayır, söylemedi.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Şu kan meselesi ne, hindi kanı?

YÜKSEL GÜRAN: Bir gece önce olmuş. Sabah baktım hindimin başı yok. Gece dışarıda kalmış. Ben de millete bunu anlattım.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: O kan, insan kanı ve kime ait olduğu tespit edilemedi. Merdivenlerdeki kan insan kanı. Senin bacıların içinde Narin'i en çok kim seviyor?

YÜKSEL GÜRAN: Herkes seviyor.

DİYARBAKIR BAROSU ESKİ BAŞKANI NAHİT EREN: Yasemin çok seviyor olabilir mi?

YÜKSEL GÜRAN: Herkes seviyor.

İlgili Haberler

Kaynak:HaberTürk

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.