Konya'da sağlık çalışanı anne, 40 gündür çocuklarını göremiyor
KONYA'daki hastanede acil serviste sağlık memuru olarak çalışan Raziye Sürgit (36), 40 gündür görmediği çocuklarının hasretiyle Anneler Günü'nü kutlayacak. Koronavirüs nedeniyle evine gidemeyen ve otelde kalan Sürgit, salgına yakalandığını, üzülmemeleri için bunu çocuklarından ve ailesinden sakladığını belirterek, "Çok şükür ayaktaydım ve rahat atlatabildim. Onların da gereksiz üzülmelerini istemedim. Önceki anneler gününde yine nöbetteydim. Çocuklarım hastanede kutlamışlardı. Bu kez de kaldığım otel odasın
Konya Numune Hastanesi acil servisinde koronavirüse yakalanan hastaların ilk başvurduğu bölümde sağlık memuru olarak çalışan Raziye Sürgit, 40 gündür ailesini göremiyor. Çocukları Azra Duru (3) ve Eymen Efe (9) annelerinin yokluğunda anneannelerinde kalıyor. İlk kez çocuklarından bu kadar ayrı kaldığını, kızının büyüdüğünü görememenin, oğlunun derslerini takip edememenin hüzün verdiğini söyleyen Raziye Sürgit "İlk defa çocuklarımdan bu kadar ayrı kaldım. 3 yaşında bir kızım var, onun büyüdüğünü görmemek, oğlumun derslerini takip edememek, bunların hepsi ayrı ayrı hüzün veriyor. Telefonda görüntülü konuşuyoruz ama hiçbir şey, dokunmanın yerini tutmuyor. Onlara sarılmak istiyorum, kokusunu hissetmek istiyorum. Çocuklarımın bana sorduğu tek soru, 'Ne zaman geliyorsun?' Anne olmak ve özlemek ayrı bir şey. Aynı şehirdeyiz, 10 dakika uzaklıkta ama görememek acı veriyor" diye konuştu.
'TEK SIKINTIMIZ ÖZLEM'
Önceki anneler gününde de acil serviste nöbette olduğunu, çocuklarının hastaneye gelerek anneler gününün kutladığını söyleyen Raziye Sürgit, şunları söyledi:
"Koruyucu kıyafetlerimiz, maskemiz ve siperliklerimiz her zaman var. Çalışma ortamımızda hiçbir sıkıntımız yok. Tek sıkıntımız özlem, maalesef buna da hiç kimse çözüm bulamaz. Çocuklarıma kavuşacağım günü iple çekiyorum. Bu süreç uzun bir süreç olacak belki ama ne kadar dayanabiliriz bilemiyorum. Çocuklarıma bazen annem, bazen eşim bakıyor. Normal şartlarda da 24 saat nöbet tutan çalışanlar olduğumuz için zaten ayrı kalıyorduk. Ama bu süreç gerçekten çok uzadı. Çocuklarım apartmanın bahçesine inip, oradan sarı çiçekler toplamış görüntülü konuşmada bana çiçekleri uzatıp, anneler günümü kutluyor. Onlar benim anneler günümü kutlayamıyor, ben kendi annemin anneler gününü kutlayamıyorum. Önceki anneler gününde yine nöbetteydim. Çocuklarım hastanede kutlamışlardı. Bu kez de kaldığım otel odasında görüntülü konuşarak kutlayacaklar."
'KORONAVİRÜSE YAKALANDIĞIMI ÇOCUKLARIMDAN SAKLADIM'
Çocuklarından ayrı kaldığı dönemde koronavirüse yakalandığını ve ayakta atlattığını söyleyen Raziye Sürgit, "İntaniyeye başvurdum ve testim pozitif çıktı. Çok kötü bir eklem ağrısı, vücut ağrısıyla başladı. İlk defa böyle bir grip geçirdim. Sesim kısıldı, sürekli ateş, terleme ve sıtma şeklinde. Bu durumu aileme söylemedim. Çünkü gereksiz yere telaş yapacaklarını düşündüm. Sonuçta olayın ve sürecin nasıl ilerleyeceğini biliyordum. Onlardan uzak kalmam gerekiyordu. Eşimden, annemden, babamdan uzak kaldım. Bu yüzden de otele yerleştim. Koronavirüse yakalandığımı çocuklarımdan sakladım. Çok şükür ayaktaydım ve rahat atlatabildim. Onların da gereksiz üzülmelerini istemedim" diye konuştu.
'TESTİM NEGATİF ÇIKTIĞINDA ÇILGINLAR GİBİ SEVİNDİM'
Son testlerinin negatif çıktığında sevincini herkesle paylaştığını, herkesi arayarak iyi haberi verdiğini söyleyen Sürgit konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gittim testimi verdim, pozitif çıktı. 'Tamam, ben bağışıklığımı kazandım' dedim. Ama sonra 'Sürüntü alacağız' dediler. Sonra ne olacak tedavi başlayacak. O an gerçekten çok kötü oldum. O anı anlatamam. Gözlerim doldu, ne yapacağımı bilemedim. Sürüntü aldırmam gerekiyor, çünkü hala pozitif miyim? Negatif miyim? Bilmem gerekiyordu. Sürüntü aldıktan sonra sonucu negatif geldikten sonra gerçekten çok rahatladım. Çılgınlar gibi, hayatımda aramayacağım insanları arayarak çok sevinçliyim negatif çıktım artık eve gidebilirim diyordum. Artık bulaştırıcı değilim, taşıyıcı değilim diye her önüme gelene söylüyordum. En önemlisi insanlara sarılmak istiyordum ama sarılamıyoruz maalesef."
'HAFTALARDIR ÇOCUKLARIMI GELECEĞİM DİYE OYALIYORUM'
Çocuklarının her telefon konuşmasında kendisine ne zaman geleceğini sorduklarını, çocuklarını sürekli “yakında geleceğim” diyerek oyaladığını belirten Raziye Sürgit, "Çocuklarımla gün içinde görüntülü konuşuyorum. Eşimle ailemle de öyle. Ama biz Türk’üz. Türkler dokunmayı sever. Çocuklara sarılmadan, sıcaklığını hissetmeden hiçbir şey görüntünün yerini tutmuyor maalesef. Çocuklarımı haftalardır oyalıyorum. Annecim; 3 gün sonra geleceğim, 5 gün sonra geleceğim diye oyalıyorum. Çocuklarımın yaşı küçük ona rağmen her şeyi biliyorlar. Test sonucun çıktı mı anne. Bugün kaç hasta geldi hastaneye gibi sorular soruyorlar" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.