Tam vaktinde bir karar

Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları görevden alındı. Yerine her üç ilin valisi belediye başkan vekili olarak görevlendirildi. 

Bu tam zamanında bir karar. 

Önceki dönemde de tüyü bitmemiş yetimin hakkını terör örgütüne peşkeş çektikleri için görevlerinden alınma hadisesi yaşanmıştı. Aynı şekilde o dönemde de belediye başkanları görevlerinden alınmıştı. Ardından göreve gelen kayyumlar ciddi hizmetler ürettiler. O hizmetler sonraki seçimde Ak Parti’ye destek olarak geri döndü. Vatandaş yansız, tarafsız ve kaliteli hizmetle tanıştı. HDP’li belediyelerin hizmet üretmediğini, terör örgütünün belediye temsilcileri gibi çalıştıkları hakikatini gördü.  Ancak o dönemde gecikildiği için devletin önemli kaynakları HDP’li belediye başkanları tarafından heba edildi. Şimdi tam vaktinde hareket edildi. Daha fazla tahribat yapılmadan devlet belediyelere el koydu. 

HDP’li belediyeler önceki dönemden ders almamış olmalılar ki, devletin kayyum tecrübesini yaşadıkları halde yanlış yönetim şekillerine devam ettiler. Neler mi yaptılar?

-Gelir gelmez belediyede çalışan şehit yakınlarının işine son verdiler. 

-Terör örgütünün elebaşları ne dediyse onu yapmaya başladılar. 

-Devletin kaynaklarını PKK terör örgütüne peşkeş çektiler.

-Terör örgütü yakınlarını hızlı bir şeklide işe aldılar

-Diyarbakır’ı İslam toprağı yapan büyük sahabe İyaz Bin Gannem’in adını taşıyan caddenin ismini değiştirdiler. Değiştirirken de bir teröristin ismini vermekten çekinmediler. Başta Diyarbakırlılar olmak üzere tüm vatandaşlarımızın inanç değerleri ile bilinçli olarak mücadele ettiler. 

-Bir çok yerde Türk bayrağını ve  makamlarda yasal olarak bulunması gereken Cumhurbaşkanımızın resmini kaldırdılar. 

-Teröristlerin cenaze programlarına katıldılar. 

-Terör örgütünün marş ve müziklerine eşlik etme cüretinde bulundular. 

-Belediyeyi terör örgütü ile birlikte yönetmeye başladılar. 

HDP, Anayasa ve yasalar çerçevesinde siyasi faaliyet gösteren bir siyasi parti gibi çalışmamaktadır. Sırtını terör örgütüne dayadığını aleni bir şekilde söyleyen güdümlü kişilerce yönetilmektedir. Amaçları ne bölge insanına hizmettir ne de demokrasi çerçevesinde siyasi faaliyet göstermektir. Defalarca demokrasi dairesine davet edilen HDP bu çağrılara kulağını tıkamış bildiğini okumaya devam etmiştir. Seçim dönemlerinde dolaylı bir şeklide kendilerine ittifaklarda yer açanların da HDP’ye cesaret verdiğini burada zikretmekte fayda var. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun eşlerinin Selahattin Demirtaş’ın eşi ve kızkardeşi ile birlikte aynı yemekte buluşun, Demirtaş’ın doğum gününü kutlamaları hadisesi çok şey anlatmaktadır. 

Tüyü bitmemiş bebeğin hakkını korumak ve devlet imkanlarının daha fala terör örgütüne peşkeş çekilmesini engellemeye dönük verilen kararın yerinde ve zamanında bir karar olduğunu düşünüyorum. 

Muhammed Selim / ANALİZ