Türkiye'den uluslararası topluma 'Kaşıkçı' çağrısı

Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Arslan, "(Kaşıkçı cinayetinde) Adaletin tecellisi sadece Türkiye’nin gayretleriyle sağlanabilecek bir husus da değildir." dedi.

Türkiye'den uluslararası topluma 'Kaşıkçı' çağrısı

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde adaletin tecellisinin sadece Türkiye’nin gayretleriyle sağlanabilecek bir husus olmadığını belirterek, "Bu doğrultuda başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere ilgili tüm devletlerin, uluslararası örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) konuya ilişkin alakalarını sürdürmeleri büyük önem taşımaktadır." dedi.

Resmi belge almak için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkamayan ve hunharca öldürüldüğü anlaşılan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın vefatının üzerinden 1 yıl geçti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten öldürmekten sorumlu tutulmasına rağmen, cinayetin aydınlatılmasına ilişkin Türkiye'nin çabaları dışında BM ve uluslararası toplum nezdinde henüz somut bir adım atılamadı.

Kaşıkçı cinayetini değerlendiren Büyükelçi Arslan, "Cemal Kaşıkçı’nın ölüm yıldönümü şüphesiz bu vahşi olayı bir kez daha hatırlamamıza vesile oldu." dedi.

"Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesi her şeyden önce uluslararası hukuk, insan hakları müktesebatı ve diplomatik ilişkileri düzenleyen sözleşmeler bakımından çok ciddi bir ihlal ve kural temelli uluslararası sistemin işleyişi bakımından büyük bir sınama teşkil etmiştir." diyen Arslan, söz konusu cinayetin öğrenilmesinden itibaren Türkiye'de gerek hükümetin gerekse ilgili kurumlarıın son derece şeffaf bir politika izleyerek gerçeğin ortaya çıkarılması yönünde azami gayret sarfettiğinin altını çizdi.

"Callamard'ın raporu Türkiye'nin sağladığı bilgi ve belgelere dayandı"

Büyükelçi Arslan, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın BM'ye sunduğu ve tüm dünyada büyük yankı bulan raporunun Türkiye'nin sağladığı bilgi ve belgelere dayandığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu kapsamda yapılan çabaların önemli bir kısmı da BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne bağlı mekanizmaların hayata geçirilmesine teksif edilmiştir. Nitekim BM Özel Raportörü Callamard bir soruşturma başlatmış, bu konuda gerek Daimi Temsilciliğimiz gerek ilgili tüm makamlarımız azami iş birliğini sergilemişlerdir. Callamard tarafından, 24 Haziran-12 Temmuz 2019 tarihlerinde yapılan BM İnsan Hakları Konseyi’nin 41'inci oturumuna sunulan rapor ağırlıklı olarak ülkemizin sağladığı bilgi ve belgelere dayanmıştır. Bu bağlamda Türkiye, Kaşıkçı cinayetinin işleniş biçiminin ve faillerinin kimliklerinin tüm uluslararası camianın dikkatine getirilmesine en büyük katkıda bulunmuştur."

Bundan sonraki süreçte, Kaşıkçı cinayeti konusunda adaletin tecelli etmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığından aldıkları talimatlar çerçevesinde, BM Cenevre Daimi Temsilciliği olarak ellerinden gelen çabayı sürdüreceklerini ifade eden Arslan, "Ancak, adaletin tecellisi sadece Türkiye’nin gayretleriyle sağlanabilecek bir husus da değildir. Bu doğrultuda başta BM olmak üzere ilgili tüm devletlerin, uluslararası örgütlerin ve STK’ların konuya ilişkin alakalarını sürdürmeleri büyük önem taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaşıkçı cinayeti

Suudi gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.

Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.

Raporda ayrıca BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin tamamlayıcı kriminal soruşturma başlatmaya davet edilmiş, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin yaptırımların Veliaht Prens ve onun yurt dışındaki kişisel mal varlıklarını da kapsaması gerektiği vurgulanmıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.