TÜYİSEN Başkanı Baydar: Abartılı bir yurt ve barınma sorunu yoktur

TÜYİSEN Genel Başkanı Ahmet Baydar, “Ülke gündemini birkaç haftadır yoğun bir şekilde meşgul eden yurt ve barınma sorunu ile ilgili olarak; öncelikle bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi ve gerçeklerin ortaya konulması amacıyla sektör temsilcisi olan sendikamızca, aşağıdaki hususların kamuoyu ve ilgililerle paylaşılması uygun görülmüştür.” dedi.

Baydar’ın, madde madde sıraladığı bilgiler şöyle:

*Ülkemizde bazı basın yayın organları ve sosyal medyada yer verildiği şekliyle abartılı bir yurt ve barınma sorunu yoktur.

*Ülke genelinde öğrencilerin açıkta kaldığı, barınma sorunu yaşadığı, yurt bulamadığı,  gibi ifadeler abartılı ve maksadı aşan ifadelerdir.

*İyi niyetle konuyu gündemde tutmaya çalışan bazı basın ve yayın organları ise sektörün içinden gelen, işi bilen sektör temsilcilerine, programlarında ve sayfalarında yer vererek kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgi edinmesini sağlamaları gerekirken; konu hakkında yeterli bilgi birikimi olmayan, yorumcu adı altında hep aynı kişileri programlarına alarak kamuoyunun eksik ve yanlış bilgilenmesine neden olmaktadırlar.

*Pandemi nedeniyle yaklaşık iki yıldır kapalı olan özel yurtlar hizmet vermek üzere tüm önlemlerini alarak kapılarını öğrencilere açmıştır.

*Özel yurtlar fahiş fiyat artışı yapamazlar. Çünkü bağlı oldukları yönetmeliğe göre yılda bir defa mayıs ayı yıllık enflasyon ortalaması oranında fiyat artışı yapabilirler. Bu fiyat artışını da devlete bildirmek durumundadırlar.

*Ülkemizde bir yurt ve barınma sorunu yoktur.  Konuyu maksatlı olarak gündemde tutmaya çalışanların asıl amacının ülke genelinde yurt ve barınma sorununa çözüm üretilmesi için odaklanılması değil, mevcut KYK yurtlarına bedava veya bedavaya yakın yerleşememe sıkıntısı olduğu anlaşılmaktadır.

*Üyelerimizden sendikamıza ulaşan bilgilere göre yurt sıkıntısı yalnızca İstanbul, Ankara İzmir gibi metropol şehirlerde lokal olarak görünmektedir. Diğer pek çok Örnek olarak, Karabük, Aksaray, Konya ve Uşak gibi birçok ilde doluluk oranı %50 lere ulaşmayan özel yurt ve kapasite mevcuttur.

*Bazı bölgelerde mahallî olarak görülen yurt sıkıntısı öğrencilerin pandemi nedeniyle yüz yüze eğitim yapılmayan üniversitelerinden uzak kalması nedeniyle iki dönem için oluşan yığılmadan ve yoğunluktan kaynaklanmaktadır ve geçicidir.

*Ülkemizin geleceği, gözbebeğimiz olan geçlerimizin sağlıklı ve güvenli ortamlarda onlara yakışır şekilde barınarak eğitim öğretimlerini sürdürebilmeleri için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada her türlü imkân seferber edilmelidir.

*Geleceğimiz olan gençlerimizin kaçak işletilen apart, stüdyo daire ve evlerden uzak tutularak buralarda alkol, uyuşturucu vb. kötü alışkanlıklar edinmelerinin önlenebilmesi için devletin denetiminde olan yurtlara yönelmeleri sağlanmalıdır.

*Bazı metropol belediyeler tarafından iyi niyetle öğrencilere barınma imkanı sağlanması yönünde alınmaya çalışılan tedbirler nihai çözüm değildir.

*Sorunun çözümü Devlet kontrolünde barınma hizmeti veren Özel Öğrenci yurtlarının yaygınlaştırılarak yatak kapasitelerinin artırılması için destek verilmesine bağlıdır.

*Özel Öğrenci Yurtlarından hizmet alan öğrenciler için Anayasamızda yer alan eşitlik ilkesinin gerektirdiği uygulamalar devreye sokularak, vakıf ve dernek yurtlarından barınma hizmeti alan öğrencilere her ay devletçe karşılıksız olarak verilen beslenme ve barınma yardımının Özel Öğrenci Yurtlarında kalan öğrencileri de verilmesi sağlanmalıdır.

*Devlet tarafından yükseköğretim öğlencilerine barınma hizmeti verilmesi yönteminden vaz geçilerek bu hizmetin özel sektör eliyle devlet kontrolünde hizmet veren özel öğrenci yurtları tarafından verilmesini sağlayacak politikalar üretilmelidir.

*Öncelikle Kredi Yurtlar Kurumu tarafından bina kiralayarak yatak kapasitesini artırmaya çalışmak yerine kira, tezyin, personel gideri vb. olmadan halen faal durumda olan Özel Öğrenci yurtlarından daha uygun fiyatlarla konaklama hizmeti satın alınması yoluna gidilerek atıl kapasitenin devreye sokulması sağlanmalıdır.

*Yukarıda ifade edilen tedbirlerin hayata geçirilmesi durumunda bazı basın ve yayın organlarında maksatlı olarak dile getirilen ayrıca sosyal medyada eksik ve yanlış bilgiden kaynaklı paylaşımlar, ülke genelinde gündem oluşturma potansiyelini kaybedecektir.

Haber Dairesi