Büyükşen cinayeti azmettiricisi sevgilisine 'Canını sıkanları öldürttüm' demiş

Olay, 3 Eylül 2018'de saat 22.00 sıralarında, İsmil Mahallesi'ndeki tek katlı evde meydana geldi. Kar maskeli kişi, kapısı açık olan Metin Büyükşen'e ait eve girdi. Şüpheli, emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen'e ateş etti. Evde bulunan çiftin kızları Büşra Büyükşen (24) de susturucu takılan tüfeğin tutukluk yapması üzerine saldırganın dipçik darbesiyle baygınlık geçirdi. Ölmüş gibi davranan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayıp, yoldan geçen komşularının aracına binen Büşra Büyükşen, jandarmaya giderek olayı anlattı. Eve gelen jandarma ekipleri, Necla-Metin Büyükşen çiftinin cansız bedenlerini buldu. Pencereden atlayınca ayağında kırıklar oluşan Büşra Büyükşen, Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.

O dönemde Büyükşen çiftinin oğullarından Uğur Büyükşen ve gelini Betül Büyükşen'in üzerinde swap örnekleri çıkması ve aralarında daha önce mihr nedeniyle kavga etmeleri üzerine şüpheli olarak gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadelerinin ardından çift serbest bırakıldı. 

CİNAYET DOSYASI TEKRAR AÇILDI

Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz başkanlığında, cinayet dosyası geçen yıl kasım ayında yeniden ele alındı. Soruşturma kapsamında, Konya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Büşra Büyükşen, Uğur Büyükşen, Betül Büyükşen ve ailesi, teknik ve fiziki takibe alındı. Jandarma, İsmil Mahallesi halkının Büyükşen çiftinin, komşularını öldürmek isteyen kişiler tarafından yanlışlıkla öldürülmüş olabileceği hakkında iddiayı da değerlendirmeye aldı.

25 GÖZALTI 

Jandarma, Esra Taş'ın sevgilisi Hüseyin K'den ayrılmasına sebep olarak gördüğü ailesi hakkında araştırma yaptırdığını, öldürülen Büyükşen çiftinin evinin de ailenin evine yaklaşık 500 metre mesafede olduğunu belirledi. Bu kapsamda Esra Taş da şüphe üzerine teknik ve fiziki takibe alındı. Araştırma kapsamını genişleten jandarma, Taş'ın Çumra ilçesinde çiftçilik yapan yeni sevgilisi Abdullah Başdemir'i de soruşturmaya dahil etti. Çalışmalar sonucu, 13 Temmuz günü düzenlenen operasyonda Abdullah Başdemir, sevgilisi Esra Taş ve bu çiftin aynı mahallede temasa geçtiği Zekeriya Okşen ve kuzeni Mustafa Okşen'in de aralarında bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin HTS kayıtlarıyla, WhatsApp görüşmeleri de incelemeye alındı.

CİNAYETİ PİKNİKTE SÖYLEMİŞ!

DHA'nın haberine göre; yapılan sorgulamada Esra Taş'ın aynı mahallede oturan Zekeriya Okşen'i telefonla arayıp, ''Ben Hüseyin'den hamileyim. Ailesi benimle görüşmesine izin vermiyor. Telefonlarımı açmıyor. Ona ulaşmam gerekiyor. Adresini bana verebilir misin?'' dediği, Okşen'in de adresi tarif ettiği belirlendi. Ardından suçunu itiraf eden Esra Taş'ın da ifadesinde, Abdullah Başdemir'e, Hüseyin K. ile ayrılmalarına ailesinin neden olduğunu ve psikolojik olarak yaşadığı sıkıntılarının da onlardan kaynaklandığını söylediğini belirtti. Taş'ın ifadesinde, Hüseyin K'nin ailesinin adresini öğrenip verdiği Abdullah Başdemir'in yanlarındaki 4 kız arkadaşıyla birlikte Çumra'da Apa Barajı yakınında piknik yaparken, ''Senin canını sıkanları hallettirdim. Onları öldürttüm'' dediği ortaya çıktı. Sorgulamanın ardından Abdullah Başdemir ve Esra Taş, 'kasten öldürmeye azmettirme', Zekeriya Okşen ve Mustafa Okşen de 'kasten öldürmeye yardım etme' suçlarından tutuklandı.

"ŞAKA OLARAK TEKLİF ETTİ"

4 kişinin tutuklanmasının ardından kiralık katil olduğu öne sürülen Abdullah Başdemir'in, çiftliğinde daha önce çoban olarak çalışan Afganistan uyruklu Abdulhamid Uzbek (39), Ankara'da gözaltına alındı. Konya'ya getirilen ve sevk edildiği mahkemece tutuklanan Uzbek'in ifadesinde, Büyükşen çiftini tanımadığını suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Uzbek'in, Abdullah Başdemir'in kendisine ''Düşmanlarım var. Onları öldürür müsün?'' diye şaka olarak teklif ettiğini öne sürdüğü öğrenildi. Esra Taş ve Uzbek'in de cinayetin ardından Konya'dan ayrıldıkları daha sonra farklı zamanlarda geri döndükleri saptandı. Uzbek'in ise Büyükşen cinayetinin yeniden gündeme gelmesiyle tekrar Ankara'ya gittiğini belirlendi. Ayrıca Uzbek'in, cep telefonunda yapılan incelemede Abdullah Başdemir'in evinde ona ait tüfek ve tabancalarla çektirdiği fotoğrafların çıkması üzerine Uzbek, bu fotoğrafların başka bir yerde çekildiğini öne sürdü. Jandarma da Başdemir'in evinde aynı yerden çekilmiş fotoğrafını göstermesi üzerine Uzbek'in bu kez suskunluğunu koruduğu öğrenildi.

Büyükşen çiftinin evi ile Hüseyin K.'nin adresinin karıştırılmasının ise, tarif edilirken mahalle meydanından aynı caddeden giderken, yolun ikiye ayrıldığı, her iki evin de sokakların bitiminde köşe başında ve mavi kapılı olduğu için de karıştırılmış olabileceği üzerinde duruluyor.