Hazreti Mevlana Konya’ya geldiğinde ilk bu odada kaldı
Vuslatının 750 yılında Hazreti Mevlana anılıyor. İplikçi Camii, Hazreti Mevlana’nın bizatihi kendisinin ders verdiği yer olarak şehirde en çok değer taşıyan yerlerin başında geliyor. Cami, herkesin çok fazla bilmediği bir özelliğiyle daha öne çıkıyor.
İplikçi Camii Konya’yı kendilerine başkent yapan Türkiye Selçuklularının önemli eserlerinden biri. Hazreti Mevlana’nın babası ve bizatihi kendisinin ders verdiği bu cami XIII. yüzyılın başlarına tarihlendiriliyor.
Şehirler sevdalısı tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi isimli kitabında caminin ilk olarak Tebrizli Ebu’l-Fazl Abdülcabbar tarafından inşa ettirildiğini yazıyor. Ancak bazı araştırmacılar, caminin medreseden kısa süre sonra medresenin banisi Altun Aba tarafından yapıldığını savunuyor.
Caminin kıble duvarına bitişik olan bu medrese günümüzde yok. Cami sonraki asırlarda birçok kez tamir görerek bugüne ulaşmış. Yaklaşık 30×40 metre ölçüsünde dikdörtgen bir alana yerleştirilen yapının plan şeması XIII. yüzyıl Selçuklu camilerinde benimsenen düzene uygun.
Bazı camiler gibi İplikçi Camii de Cumhuriyet ilk döneminin hışmına uğramış. 1951 yılında Konya Müzesi Klasik Eserler Bölümü olarak hizmete sokulan bina 1960 yılının Şubat ayında tekrar cami olarak açılmış.
Caminin güneyinde cami mimarisiyle uygun inşa edilmiş bir oda bulunuyor. Kapısı batıya açılan bu odanın duvarı cami ile bitişik.
Caminin kıble duvarına komşu kubbeli yapının, yıkılan medresenin odalardan birine âit olduğu düşünülmüş. Bu odanın tarihe not düşülecek çok önemli bir işlevi olmuş.
SULTANI REDDEDİP, BU HÜCREDE KALMIŞ
Hazreti Mevlana’nın babası Bahaeddin Veled’in ilk Konya’ya geldiğinde kendisini Sultan Alaeddin’in sarayda misafir etmek istediği ancak büyük velinin Sultan’a teşekkür ederek bu teklifi kabul etmediği biliniyor.
Bahaeddin Veled’in, ‘Sultanların yeri saray, alimlerin yeri medreselerdir’ dediği kayıtlarda geçiyor. Bazı tarihçiler Bahaeddin Veled’in İplikçi Camiinin bitişiğindeki medresede bir süre ailesiyle kaldığını yazıyor.
İşte günümüze kadar ulaşan bu kubbeli odanın o zaman delikanlı çağında olan Hazreti Mevlana, babası ve ailesinin kaldığı oda olabileceği ifade ediliyor.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.