Konya Cuma namazı saat kaçta? 28 Ekim 2022 Cuma Hutbesi

Konya Cuma namazı kaçta? 28 Ekim 2022 Cuma Hutbesi konusu belli oldu mu? Cuma namazı vakti ve Cuma Hutbesi konusu camilerde namaz için saf tutacak vatandaşlar tarafından aranıyor.

Konya Cuma namazı saat kaçta? 28 Ekim 2022 Cuma Hutbesi

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il il namaz vakti yayımlanıyor. Mübarek Cuma günü, namaz için camilerde yerini alacak Müslümanlar, öncesinde illerin namaz saatini arıyor.

KONYA CUMA NAMAZI VAKTİ SAAT KAÇTA? 28 EKİM 2022

Peki Konya’da Cuma namazı saat kaçta? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Konya Namaz Vakitleri listesine göre Konya’da 28 Ekim 2022 günü Cuma namazı saati 12.39.

konya-cuma-namazi-saat-kacta-28-ekim-2022-cuma-hutbesi.png

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır. İmam Ebû Yusuf'a ve İmam Muhammed'e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali'den rivayet edildiği nakledilmektedir.

Cuma namazı kılınırken ilk sünnet tıpkı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sünnetin ardından imam-hatip minbere çıkarak oturur. Müezzin, iç ezanı okur. Ezandan sonra imam-hatip kalkarak iki kısımdan oluşan hutbeyi okur. Hutbede cemaati dinî konularda bilgilendirici ve yönlendirici konuşma yapar. Hutbe okunduktan sonra imam-hatip minberden inerek cemaatin önüne geçer ve cemaate iki rekât Cuma namazı kıldırır. İmam-hatip, Cuma namazının farzına ve cemaate imam olmaya, cemaat de Cuma namazına niyet eder. Tıpkı cemaatle kılınan sabah namazı gibi iki rekât Cumanın farzı kılınır. Cuma namazında imam-hatip, Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli olarak okur. Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, cumanın son sünneti kılınır. Bu sünnet, öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Böylece Cuma namazı tamamlanmış olur.

28 EKİM 2022 CUMA HUTBESİ KONUSU

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 28 Ekim 2022 tarihli ve “AİLE OLMAK: İLAHİ LÜTUF” konulu cuma hutbesi şöyle:

"Muhterem Müslümanlar! Yüce Rabbimiz, bizleri kadın ve erkek olarak yaratmıştır. Sonra da ruhlarımız sekinete ulaşsın, gönüllerimiz inşiraha kavuşsun diye bize aile olmayı bahşetmiştir. Aile, Cenâb-ı Hakkın lütfettiği eşsiz bir nimettir. Hayatta sahip olabileceğimiz en değerli hazinedir.

Aile, temiz bir neslin devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur. İnancımızın, karakterimizin ve hayat tarzımızın şekillendiği en değerli okuldur. Aile, Allah’ın rahmeti ile korunan, onun bahşettiği çocuklar ile gelişen ve güzelleşen sevgi, huzur ve güven ortamıdır. Aziz Müminler! Aile olmak, kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva kurmasıdır. İki ömrün bir bütün olması, iki gönlün bir can olmasıdır.

Aile olmak, Yüce Rabbimizin ُه نَّ س لَّ ْنُتْم لَِّبا ٌ س لَّ ُك ْم َّواَّ Eşlerinizُ “ه ن َّ لَِّبا ٌ sizin için bir elbisedir, siz de eşleriniz için birer elbisesiniz” 1 ayetine gönülden bağlanıp tıpkı bir elbise gibi örtücü, koruyucu ve uyumlu olmaktır. Aile olmak kadar aileyi korumak da önemlidir. Aileyi korumak, eşlerin şefkat, merhamet ve sadakatle birbirlerine bağlanmalarıdır. Her türlü günah ve haramdan birbirlerini korumaları, iffet ve onurlarını muhafaza etmeleridir.

Kıymetli Müslümanlar! Aile kurumuna yönelik fıtrata aykırı her türlü tahribatın hızla yayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Ailenin, insanın özgürlüğünü kısıtladığı, sorumluluk üstlenmeden tek başına yaşamanın daha cazip olduğu fikri özendiriliyor. Hâlbuki aile olmak Yüce Rabbimizin emri, Peygamberimizin sünneti, insan fıtratının bir gereğidir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’anı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”2

Allah Resûlü (s.a.s) ise bizleri aile kurmaya şöyle teşvik etmektedir: “Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetime uygun davranmayan benden değildir…”3

Değerli Müminler! Yüce dinimiz İslam’ın hayat veren ilkelerine hep birlikte sımsıkı sarılalım. Allah’ın emrine ve fıtratımıza uygun, nezih bir aile hayatı yaşamaya gayret edelim. El ele, gönül gönüle vererek, var gücümüzle aile kurumunu ve değerlerini ayakta tutmak için çaba gösterelim. Unutmayalım ki sağlıklı, güçlü ve huzurlu bir toplum, ancak meşru nikâhla kadın ve erkeğin kurduğu aile ile mümkündür. Aziz Müslümanlar! Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi noktasında her birimize ayrı ayrı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu doğrultuda müftülüklerimiz bünyesinde Aile ve Dini Rehberlik Merkezleri bulunmaktadır.

Bu merkezlerde genci, yaşlısı, kadını ve erkeğiyle toplumumuzun bütün fertlerine alanında uzman hocalarımız ve manevi rehberlerimiz tarafından aileye yönelik dini rehberlik hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca Başkanlığımız tarafından yazılı ve görsel yayınlar marifetiyle aile konusunda toplumumuz nezdinde bilinç ve duyarlılık oluşturulmaya devam edilmektedir.

Bu vesileyle Başkanlığımız tarafından aileye yönelik sunulan bu hizmetleri siz değerli kardeşlerimize bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle!”4"

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.