Konya dahil bir çok il kurudu! Gıda güvenliğimiz tehlikede

İklim değişikliğinin etkisiyle Türkiye’de kuraklık şiddeti artarken, tarımsal üretimin merkezi konumundaki Konya da risk altındaki bölgelerin başında geliyor. Uzmanlar, gıda güvenliği ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için kapsamlı bir milli su politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ankara Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Somuncu, kuraklık ve su kıtlığının toplumun tüm kesimlerini etkileyen küresel bir sorun olduğuna dikkat çekerek, “Tarım ve gıda güvenliği en ciddi şekilde etkileniyor. Yoksulluğu artırıyor, ekonomik büyümeyi, sağlığı ve refahı olumsuz etkiliyor” dedi.

“TÜRKİYE’DE TARIMDA YANLIŞ SULAMA YÖNTEMLERİ KURAKLIĞI ARTIRIYOR”

Somuncu, yarı kurak iklim yapısına sahip Türkiye’de toprakların yüzde 88’inin çölleşme riski altında bulunduğunu hatırlatarak, vahşi sulama yöntemlerinin ve suya fazla ihtiyaç duyan ürünlerin tercih edilmesinin kuraklık etkilerini artırdığını söyledi.

2024 yılında tahıl ve tarla bitkileri üretiminin, 2023’e göre yüzde 5 azaldığını hatırlatan Somuncu, çiftçilerin gece sulama ve yağmur suyu hasadı gibi yöntemlerle su tasarrufu sağlamaya çalıştığını, ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti.

SUEN BAŞKANI AKCA: “KONYA, TARIMSAL KURAKLIK AÇISINDAN EN RİSKLİ BÖLGELERDEN BİRİ”

Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Başkanı Prof. Dr. Lütfi Akca ise Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık su miktarı bakımından “su stresi altındaki ülkeler” arasında olduğunu belirterek, özellikle Konya’nın tarımsal kuraklık açısından kritik bir durumda olduğunun altını çizdi.

Akca, “Konya, Eskişehir, Sivas ile Orta, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri tarımsal kuraklık açısından riskli durumda. Bu nedenle hem bölgesel hem de ulusal düzeyde altyapı yatırımları, teknoloji kullanımı ve planlamaya dayalı stratejiler uygulanmalı” dedi.

“MİLLİ SU POLİTİKASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”

Akca, suyun etkin ve sürdürülebilir yönetimi için kurumların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi ve çiftçiden sanayiciye kadar tüm paydaşların katıldığı katılımcı bir havza yönetimi anlayışının benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Son olarak milli bir su politikasının gerekliliğine işaret eden Akca, “Türkiye’nin su kaynaklarının adil, verimli ve sürdürülebilir kullanımı için ulusal ölçekte bütüncül bir ‘milli su politikası’ hayata geçirilmelidir. Bu politika, iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi gelecekteki risklere karşı ülkenin dirençli bir su altyapısına sahip olmasını sağlayacaktır” diye konuştu.