Altın 5897.703
BIST 11311.31
Dolar 42.6861
Euro 50.1507
Sterlin 57.0609

Konya Üçler Mezarlığı adını nereden alıyor, hikayesi ne?

Konya Karatay’da bulunan Üçler Mezarlığı, kentin en eski mezarlığı arasında yer alıyor. Mevlana Türbesi’nin karşısında bulunan mezarlık ismini yan yana defnedilen 3 kişiden alıyor. Peki, üçler kimler, neden ters defnedildi, hikayesi ne? İşte ayrıntıları…

Konya Üçler Mezarlığı adını nereden alıyor, hikayesi ne?

Konya Üçler Mezarlığı adını nereden alıyor, yan yana defnedilen 3 kişi kim, 3 kişi neden ters defnedildi, hikayesi ne? İşte, Mevlana Türbesi’nin karşısında bulunan ve Konya’nın en eski mezarlıkları arasında yer alan Üçler Mezarlığı’nın ayrıntıları…

KONYA ÜÇLER MEZARLIĞI İSMİ NEREDEN GELİR?

Konya Üçler Mezarlığı, ismini Mevlana Müzesi’nin yan tarafında bulunan “Hamuşan kapısının” karşısında bulunan mezarlığın girişindeki üç mezardan alıyor. Bu mezarların ise Anadolu'ya Müslümanlığı yaymak için Malazgirt Savaşı'ndan önce yöreye gelen Horasan erenlerine ait olduğu sanılmaktadır.

HAMUŞAN KAPISI NEDİR?

Dervişan Kapısı'ndan girip binbir gün çileye tabi tutulan, daha sonra da kendisine ''dede'' unvanı verilerek hücre tahsis edilen, ömür boyunca burada hizmetlerini sürdürdükten sonra da vefat edenlerin bu kapıdan son yolculuklarına uğurlandıkları için Hamuşan Kapısı denilir. Hamuş, Farsça'da 'susmuş' demek. Hamuşan 'susmuşlar' demektir.

konya-ucler-mezarligi-adini-nereden-aliyor-hikayesi-ne.jpg

KONYA ÜÇLER MEZARLIĞI’NDA YAN YANA DEFNEDİLEN 3 KİŞİ KİM?

Üç, yedi ve kırk sayılarının İslam dininde büyük bir değer taşıdığı bilinmektedir. Halk arasında söylenen üçlere, yedilere, kırklara karışmak deyimi bunun en güzel örneğidir. Bu sayılardan en küçüğü ise ilgili olarak şöyle bir efsane anlatılır. Horasan erlerinden üçü, mürşitlerinin vasiyeti üzerine, onun ölümünden sonra Konya’ya gelirler. Günlerce süren meşakkatli bir yolculuktan sonra geldikleri Konya’da bunları dervişe benzeyen birisi karşılar. Kale kapısından itibaren onlarla ilgilenir. Horasan erleri yüzü bir peçe ile örtülü olan bu zatı takip ederler. Derviş bunlara der ki; Ben de günlerden beri sizleri bekliyordum, hoş geldiniz. Bunlar bir yandan konuşurlar, bir yandan da yürürler.

Konuşma sırasında derviş bu üç misafire fazlasıyla ilgi gösterir, onlara yardımda bulunur. Kendisinin Mevlânâ Dergâhı dervişlerinden olduğunu söyledikten sonra der ki, sizler de benim dergâhımın dervişlerisiniz, sizlerin nasibi de oradadır.

Daha sonra yüzündeki peçeyi çıkarır. Gelenler bakarlar ki kendilerini karşılayan derviş, defnedip yola çıktıkları mürşitleri. Şaşırırlar, hemen yere kapanırlar. Başlarını kaldırdıkları zaman mürşitlerinin karşılarında olmadığını görürler.

Daha sonra, bugün kendi adları ile Üçler Mezarlığı diye anılan yerin karşısına bir zaviye kurarlar. Konya’da yaşayan ve öldüklerinde de Hz. Mevlâna’ya yakın bir yere gömülmek isteyen Mehmed, Mahmud ve Ahmed adındaki bu üç kardeşin vasiyeti gerçekleştirilir. Mezarlık, zamanla Üçler Mezarlığı olarak anılmaya başlar. Yine bir rivayete göre mezarlık Fatih döneminde “Üçler” ismini almıştır. İşte, bugün Konya’nın ortasında, geniş bir yer kaplayan mezarlığın adı bu üç Horasanlı dervişten gelmektedir.

konya-ucler-mezarligi-adini-nereden-aliyor-hikayesi-ne-001.jpg

“3 KIZLAR ŞEHİTLİĞİ OLARAK DA ADLANDIRILIYOR”

Üçler Mezarlığı’nda yatan 3 kişinin hakkında bir menkıbe olduğu da iddia ediliyor. Rivayete göre; 1144 yıllarında Sen Bernar adında mutaassıp bir rahip. Avrupa'da kapı kapı dolaşarak İkinci Haçlı Seferi'ni yapabilmek için adam ve para topluyor Fransa kralı Lui VII ve Almanya İmparatoru Konrad III ordularını dizip Kudüs'ü fethetmek üzere yollara dökülüyor, Anadolu'ya geçiyorlar. Ordular, o çağların geçit şehirlerinden biri olan Konya Kalesi etrafında birleşiyorlar. Şehir çok sıkı bir kuşatma ile çevriliyor. Lui'nin ve Konrad'ın orduları, oraya kadar esaslı bir direnmeye uğramadıkları için yıpranmamışlar, teçhizat bakımından da hayli güçlüler. Konya, çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya. Neredeyse Kale düşecek, şehir gidecek. Kaleyi savunan Selçuk ordusunun en bahadır ve imanlı gençleri doğudaki kale kapısından "Küffar" üzerine amansız saldırılar yapıyorlar ama kuşatmayı yarmak bir türlü mümkün olmuyor. Akşama doğru savaş biraz hafiflemiş ve güneş batarken, her iki taraf yaralılarını çekmek üzere geçici bir silah bırakışması yapılmıştır. Buna rağmen, gündüz çok kızışmış olan dövüşmenin etkisiyle, ortalıkta sükûnet sağlanamıyor ve kale bedeni hâlâ emin bir hâle gelememiş.

konya-ucler-mezarligi-adini-nereden-aliyor-hikayesi-ne-002.jpg

Selçuk ordusunun en levent, en yiğit üç genç kumandanı ardı ardına oklanıp, kale kapısının hemen yakınında, ağır yaralı olarak yatıyorlar. Vuruşma biçiminden, kıyafetlerinden, etraftaki hareketten önemli kişiler olduğunu anladıkları için, haçlı ordusu, yerde yaralı yatan bu üç kumandana bir türlü rahat vermiyor, yaralıları içeri almak için yapılan her girişim müthiş bir ok yağmuruyla karşılanıyor. Bu üç bahadır Türk'ün üç de güzel nişanlısı vardı. Bunlar, yiğitlerinin, güneşin altında, aldıkları sayısız yaraların etkisiyle "Su, Su" diye inlediğini görünce, çılgına dönmüşler, "Bu günde işe yaramazsak ne güne duruyoruz?" diye gayrete gelmişlerdi. Savunma komutanı, kavaklar gibi nazlı, narin bu üç güzel kızın önünde durdu, "Ne yapıyorsunuz?" Ama dur durak zamanı değil ki. Can pazarıydı bu! Erleri bir yudum su içmeden, bir tatlı söz duymadan mı ruhlarını Allah'a teslim edeceklerdi? Kızlar, içi buz gibi su dolu testilerini kaptıkları gibi kale kapısından dışarı fırladılar. Onlar sadece bu testileri yaralıların yanına ulaştırabilmeyi düşünüyorlardı.

Gerçi geçici bir silah bırakışması yapılmıştı ama haçlı ordusuydu bu! Kızların vücutları oklarla delik deşik edilmişti. Buna rağmen kökünden kesilen nazlı kavaklar gibi, nişanlılarının üstüne devrilen kızlar testilerini onların yanan dudaklarına değdirebildiler. Gün iyice çekilmiş, ortalık zifiri karanlık olmuştu. Yaralılar ancak göz gözü görmeyen o saatte rahat rahat içeri alınabilirdi. Konya kalesi içinde sanki her ev bir hastaneydi. Herkes gidenlere ağlıyor, kalanları iyi etmeğe bakıyordu. Üç şehit kız o gece şehit düştükleri yere gömüldü. Haçlı ordusu Konya kalesi kapısında darmadağınık edildikten ve geri kalan birkaç şövalye kıtası ile kral, perişan bir halde Kudüs'e doğru yola düzüldükten sonra, kızların gömüldüğü yere mezarları yapıldı.O gündür, bu gündür, bu üç sevda şehidi, sevdim, deyince ne türlü sevmek gerektiğinin timsali olarak, halkın gönlünde ve dilinde yaşayıp gezdiler.

konya-ucler-mezarligi-adini-nereden-aliyor-hikayesi-ne-003.jpg

DEFİN İŞLEMİ YAPILMIYOR

Belediye meclisinin aldığı karara göre; Konya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'na bağlı Mezarlıklar Şube Müdürlüğü'nün sorumluluğu altında bulunan Üçler Mezarlığı’nda defin işlemi yapılmıyor. Defin işlemi sadece ailelerin rızası dahilinde yakınlarının üzerine defnediliyor.

Konya Selçuk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kunt, Üçler Mezarlığı’nın hikayesini şöyle anlatıyor:

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum