Konya'da 64. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği

Konya Haber: Selçuk Üniversitesi Nasreddin Hoca Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Kadir Öztaş, 1200'lü yıllarda yaşayan Nasreddin Hoca'nın çağları aşan öğretilere imza attığını söyledi.

Nasreddin Hoca'nın gençlik çağına geldiğinde, doğup büyüdüğü Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinden ayrılarak, dönemin önemli alimlerinden medrese eğitimi almak için Akşehir'e yerleştiğini anlatan Öztaş, şöyle devam etti:

"Nasreddin Hocamız yetişkin çağa, yani bugünkü anlamda üniversite yaşına geldiğinde dönemin hocalarını ve medreselerini araştırıyor. Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti Konya ve Konya'nın bir sancak beyliği olarak Akşehir'in medreseleri ve hocalarının ünlü duyuyor, Akşehir'e gidiyor. Hoca deyince daha çok cami hocası algısı var ama bir cami hocası değil. Hocamız bir müderris yani bir medrese hocası. Yani benim meslektaşım. Bir medrese hocası, bir üniversite hocası olarak karşımıza çıkıyor. Kadılık, müderrislik, vaizlik yaptığına dair de fıkraları var ama daha çok bir bilirkişi olarak konuştuğunu düşünüyoruz camilerde."

"TÜRKİYE'NİN TÜM GÖNÜL COĞRAFYASINDA TANINIYOR"

Öztaş, Nasreddin Hoca'nın Türk halk edebiyatının önemli bir ismi olduğunu ve Türkiye'nin dışında da çok fazla tanındığını dile getirerek, "Sadece Türkiye tanımıyor, Nasreddin Hocamız bizim gönül coğrafyası dediğimiz, Türk akraba ve topluluklarında, bütün Türk dünyasında, Balkanlar'da, Kuzey Irak'ta, bugün Orta Asya dediğimiz Tacikistan'ı da içine alarak, hatta Doğu Türkistan dediğimiz Uygur Türklerine kadar tanınır ve bilinir." dedi.

Evrensel bir değer olan Hoca'nın, Türk kültürü, zekası ve kıvrak cevaplılığının bir örneği olduğuna dikkati çeken Öztaş, "Mevlana kendi açısından ne yaptıysa, Hacı Bektaş, Yunus Emre ne yaptıysa, Nasreddin Hoca da nükteleriyle aynısını yapmıştır. Türkçe'nin gelişimine son derece büyük katkı sağlıyor. 'Ya tutarsa', "Düşmesem de inecektim', 'İpe un sermek', bunlar öyle anlam derinliği ifade eden, deyimleşmiş kavramlar ki Türk dilinin gelişmesine, anlam derinliği kazanmasına son derece önemli katkılar sağlar." diye konuştu.

GÜLÜMSEMEYLE GİRİLEN TEK MEZARLIK

Hoca'nın kabrinin bulunduğu mezarlık için "Dünyada gülümsenerek girilen tek mezarlık." değerlendirmesinde bulunan Öztaş, "Mezarlıklar hüzün yerleridir. İnsanlar sevdiklerini, kaybettiklerini ziyarete gelirler. Ama buraya girerken Hoca'nın o nükteleri aklınıza geliyor. Ölümü gülümseyerek karşılıyorsunuz." ifadesini kullandı.