Konya'da öğrencilere seslendi: Durmak yok, çünkü durursak düşeriz
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, bütün sanayi ekosisteminde bir başarı elde etmeden bunun sürdürülebilir olmayacağını ifade ederek, "Şu anda geldiğimiz nokta bize bir öz güven aşılamalı." dedi.
Demir, Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 3 gün sürecek Konya Savunma Sanayi Tedarikçi Buluşmalarının açılışı için geldiği Konya'da, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) BİTAM Bilim ve Teknoloji Uygulama Araştırma Merkezinin açılışına katıldı.
Bilim ve teknolojinin ilerleme ve gelişmenin motoru olduğunu belirten Demir, "Doğru kullanılan bilim ve teknoloji, insanlığa fayda ve mutluluk getirme yönünde büyük adımlar attırma potansiyeline sahip. Aynı zamanda, ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve özellikle de bizim ilgilendiğimiz, istiklal ve istikbal mücadelemizin esası olan savunma sanayi ve teknolojilerinin de esasında bu bilimle teknoloji atılımlarının olması gerekiyor. Bunların da üretildiği yer, başta bilimin üretildiği yer üniversite. Üniversitenin de ürettiği bilgi ve ileri teknoloji altyapısının oluştuğu yer üniversitenin sınıfları, laboratuvarları, öğrencileri, hocaları. Bu laboratuvarın, üniversitemize, ülkemize önemli katkılarda bulunacağından eminiz. Hayırlı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, BİTAM hakkında bilgi verdi.
Konuşmaların ardından BİTAM'ın açılış kurdelesi kesildi.
- "Birinci madde, özgüven"
Demir ve beraberindekiler daha sonra Mühendislik, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi tarafından Fuat Sezgin Salonu'nda düzenlenen "Savunma Sanayii Üniversite Buluşmaları" programına katıldı.
Buradaki konuşmasında da çeşitli illeri ziyaret ederken üniversitelere de uğramaya çalıştıklarını ifade eden Demir, gençlerin enerjisinin kendilerine de enerji verdiğini söyledi.
- Sınai kalkınmada Erbakan faktörü
Demir, merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın savunma sanayi fikrini, Türkiye'nin sanayi kalkınmasını her fırsatta dile getiren, bir siyasetçiden ziyade bir fikir adamı olduğunu belirtti.
Savunma sanayideki başarıdan bahsederken bütün sanayi ekosisteminde bir başarı elde etmeden bunun sürdürülebilir olmayacağını vurgulayan Demir, "Şu anda geldiğimiz nokta bize bir öz güven aşılamalı. 'Türkiye bu alanda ve genelde de savunma sanayinin ötesinde, sanayi ve teknolojide, kalkınmada yeni bir çığır açabilir mi? Kapıları zorlayabilir mi?' sorusunun cevabını biz sizlere baktığımızda, çeşitli ortamlarda beraber olduğumuzda görüyor ve diyoruz ki 'Evet, genç arkadaşlarımızda bu heyecan, bu gayret varken biz geleceğe daha umutla bakabiliriz'. Yeter ki moralimiz bozulmasın." ifadesini kullandı.
Sanayi, teknoloji ve bilimin bir zincir olduğuna dikkati çeken İsmail Demir, üniversitelerin bilim yuvası olduğunu söyledi.
- "Sürekli olarak yabancı isimlerle büyüdük, formüllere yabancı isimler verdik"
Gençlerin üniversitelerde bilim öğrenirken sadece ham bilgi değil aynı zamanda bir değerler manzumesini de aldığını dile getiren Demir şunları kaydetti:
"Üniversite sıraları hem bir öğrenme sürecidir hem de oluşturduğunuz arkadaşlıklarla, kültürel boyutla hayatı öğrenme safhasıdır. Bu öğrenme safhasında ne kadar milli duygularımızı, ideallerimizi geliştirip kültürel anlamda kendimizi olgunlaştırabilirsek hayata o kadar daha iyi hazırlanmış olacağız. Türkiye'nin bu yolculuğunda yapılması gerekenler, idealler, bunları sıraladığımızda sizlerin de hep beraber geleceğe umutla bakması bizim için çok önemli. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'nin gidişinde bir irade konma meselesi var. Yani bir ideal konuyor, bu ideale doğru yol alıyoruz. Çeşitli sanayi ürünlerinde, okul sıralarından başlayarak yaptığımız öğrenci günlerimizde baktığımızda, çeşitli teorilere baktığımızda sürekli olarak yabancı isimlerle büyüdük, formüllere yabancı isimler verdik."
- "Durmak yok, çünkü durursak düşeriz"
Demir, salonun ismini aldığı Fuat Sezgin'in çalışmalarına bakıldığında bilim yolculuğunun sürekli bir yolculuk olduğunu, bu yolculuğun çok önemli bir kesitinde İslam dünyasının olduğunu, Türkiye'nin olduğunu görmenin mümkün olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Birinci madde, öz güven. 'Bir şey insan yapısıyla biz daha iyisini yaparız'. Buna gönülden inanmamız gerekiyor. El attığımız bir işi başarırız. Bugün İHA'mız uçuyor. 'Tamam da kardeşim bunun motoru nereden?' 'Savaş uçağı yapacağız.' diyoruz, 'Tamam da bunun motoru nereden?' Tamam tersinden soralım; 'Hangi motor projesine başladık da yapamadık?' Rahmetli Necmettin Erbakan'ın yaptığı motor niçin değerlenmedi? O, motoru gündeme getirirken, 'ağır sanayi' derken kimler dalga geçiyordu? Aynı kesim şimdi, 'Nerede bunun motoru?' diyen insanlar, aynı zihniyetin, aynı bakış açısının insanları. Demek ki eleştirmek haklı olmalı, bir yola başlanmalı ki bitirilebilsin. İnşallah bu yolculuğa başladık. Motoruyla, uzay sistemleriyle, roket motoruyla, deniz altısıyla, deniz üstüsüyle, insanlı-insansız hava, kara, deniz araçlarıyla, elektronik harp teknolojileriyle, akıllı sistemlerle, yapay zekayla, siber güvenlikle adını her ne korsanız bütün alanlarda bir harekât içindeyiz ve bu harekâtın gönül erleri sizsiniz. Durmak yok, çünkü durursak düşeriz. Herhangi bir alanda 'Çok iyiyiz.' dediğimizde iki gün sonra başkalarının bizi geçtiğini görürüz. Başka bir alanda, 'Başkaları bizden çok ilerde.' dersek onu yakalama ümidimizi kaybederiz. Yakalamak için uğraşmamız gerekiyor."
Demir, daha sonra öğrencilerin sorularını cevapladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.