Konya’daki 7 asırlık bu camiyi diğerlerinden ayıran bir özelliği var

Konya’nın Beyşehir ilçesi, Selçuklular ve beylikler döneminden birçok eserin yer aldığı tarihi bir şehir olarak öne çıkıyor. 1365 yılında yapılmış olan Bayındır Hoca Şeyh Muhittin Camisi de eşsiz tarihi ve mimari özellikleriyle kente değer katıyor.

Konya’daki 7 asırlık bu camiyi diğerlerinden ayıran bir özelliği var

Geçtiğimiz günlerde UNESCO’nun dünya kültür mirası listesine dahil ettiği, çivisiz cami olarak da bilinen 7 asırlık Eşrefoğlu Süleyman Bey Camisi’nin minyatürü olarak nitelendirilen Bayındır Hoca Şeyh Muhittin Camisi 658 yıllık tarihi ve güdük minaresiyle ön plana çıkıyor.

Beyşehir’e bağlı Bayındır Mahallesinde yer alan ve 1365 tarihinde inşa edildiği belirtilen Bayındır Hoca Şeyh Muhittin Camisi, tanıtılmayı ve ziyaretçilerini bekliyor.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Bayındır’ın oldukça mütevazı bir yerleşim yeri olduğunu, sakinlerinin ise hayvancılıkla uğraştığını belirterek, yeşil örtüsünün yanı sıra taş ve cumbalı evlerin bulunduğu çok güzel, sakin ve tarihi yönden de önemli bir köy olduğunu vurguladı.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var.jpg

Köyün ortasında bulunan Hoca Şeyh Muhittin Camisi olarak bilinen Bayındır Köyü Camisi’nin önemine dikkat çeken Muşmal, bu caminin özelliğinin Beyşehir’deki pek çok cami ve mescit gibi ahşap direkli ve ahşap mimari tarzında yapılmış olması olduğunu ancak dışarıdan hemen göze çarpan özelliğinin ise güdük minaresi olduğunu anlattı.

"YAKLAŞIK 700 YILDIR BU GÖRÜNTÜ DEVAM EDİYOR"

Caminin güdük minaresinin tarihi mekana dışarıdan çok güzel bir görüntü verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Muşmal, “Yaklaşık 700 yıldır bu görüntü burada devam ediyor. Biz niye 700 yıldır diyoruz bu camiye? Çünkü caminin içerisinde yer alan kitabelerden, bu caminin inşa ediliş tarihinin 1365 olduğunu biliyoruz.

Beyşehir’de Eşrefoğulları hakimiyetinin bittiği, Tatar Emiri İsmail Aka’nın 44 yıl hüküm sürdüğü dönemin sonlarında inşa edilmiş bir vakıf eseri, önemli bir cami.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-001.jpg

Caminin içine girdiğinizde içinde çok muhteşem bir atmosfer olduğunu görüyoruz. Yani manevi bir havası vardır; bütün camilerimiz öyledir ama özellikle Selçuklu mescitlerinde bunu görürsünüz. Ahşabı Selçuklular işlemişler, muhteşem hale getirmişler.

Caminin minberi ile mihrabı ile kadınlar mahfili ile tavandaki işlemeleri ile son derece güzel bir cami olduğunu biliriz. Bu camiye güzellik katan bir unsur daha var, camimizin güdük minaresi gibi camimizin hemen çatısının o kırma çatısı sonradan kırma çatı ve kiremitle döşendi. Kırma çatısının üzerinde her yıl yuvasına gelip yerleşen bir leyleğin bulunmasıdır" dedi.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-002.jpg

"CAMİ OSMANLI VE CUMHURİYET DÖNEMİNDE DE TAMİR VE BAKIMDAN GEÇİRİLMİŞTİR"

Tarihi caminin Selçuklu döneminden sonra aslında Osmanlı döneminin başlarında, erken dönemde inşa edildiğini belirten Prof. Dr. Muşmal, henüz o dönemde Beyşehir bölgesinin Osmanlı hâkimiyetine girmemiş olduğunu ve caminin inşa edildiğinde beylikler ve Selçuklu özelliklerini taşıyan bir cami olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Muşmal, “Yani dışarıdan gösterişsiz, içerisi daha gösterişlidir. Osmanlı camileri ise dışarıdan da görkemli camilerdir. Bu camiler Osmanlı döneminde bakım gördüler. Osmanlılar, Selçuklular’ın yapmış oldukları eserlerin hepsini vakıflarıyla desteklediler. O vakıfları zengin gelirlerle desteklediler ve o camilerin uzun yıllar, asırlar boyunca ayakta ve hayatta kalmasını sağladılar. Aynı zamanda bu camimiz Osmanlı döneminde tamir gördüğü gibi, Cumhuriyet döneminde de tamir ve bakımlardan geçirilmiştir" diye konuştu.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-003.jpg

Bu yapının aynı zamanda gölgede kaldığını ifade eden Muşmal, "Çünkü Eşrefoğlu Camisi gibi muhteşem bir eser bulunduğu için genellikle insanlar Eşrefoğlu Camisi’ni görüyorlar ama köylerdeki, yerleşimlerdeki camileri ziyaret etmiyorlar. Burada gizemli, gizli ve saklı kalmış çok önemli ve değerli bir mirasımız var, kültür mirasımız var. Kültürel mirasımız çok değerli. Beyşehir’de çok önemli mescitler, eski mescitler, tarihi camiler var. Bu camilerin ziyaret edilmesi çok önemli" şeklinde konuştu.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-005.jpg

"CAMİ GÜDÜK MİNARESİ İLE MEŞHUR"

Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, “Selçuklu dönemi yapılarında, mescitlerin veya camilerin bir kısmının güdük minarelere sahip, taşla yapılmış, güdük minarelere sahip. İşte Bayındır Camisi de minaresiyle, yani şerefesi olan, 2-3 şerefeli büyük camilerin dışında güdük minaresi ile meşhur. O yüzden de güdük minareli cami de deniliyor buraya” ifadelerini kullandı.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-006.jpg

Bayındır Mahallesi sakinlerinden Osman Akbaş ise, yaşadığı yerleşim merkezindeki caminin güdük minaresi ve çatısındaki leylek yuvasıyla oldukça ilgi çektiğini ancak tanıtıma muhtaç olduğunu, iyi bir tanıtımının yapılması halinde çok fazla ziyaretçi çekebileceğini sözlerine ekledi.

konyadaki-7-asirlik-bu-camiyi-digerlerinden-ayiran-bir-ozelligi-var-004.jpg

Kaynak:İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.