Konyalı Dünyaca ünlü hattat Hüseyin Öksüz, hastalığına çare buldu
Konyalı Dünya birincisi Hattat Yrd. Doç. Hüseyin Öksüz, 7 yıl önce Parkinson hastalığına yakalanmıştı. Öksüz, başarı ile gerçekleştirilen beyin pili ameliyatı ile sağlığına kavuştu. (Hüseyin Öksüz kimdir?)
Dünyaca ünlü Konyalı hat sanatçısı Hüseyin Öksüz, yıllardır mücadale ettiği Parkinson hastalığından, beyin pili ameliyatıyla kurtuldu.
EN BÜYÜK TUTKUSUNU GERÇEKLEŞTİRMEKTE ZORLANDI
Son 10 yıldır Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Geleneksel Türk sanatları Bölümü'nde öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz, 7 yıl önce Parkinson hastalığına yakalandı.
Hastalık bulguları zamanla ilerledi ve yemek yiyemez, kıyafetlerini giyemez, yatakta dönemez duruma geldi. En büyük tutkusu olan hat sanatını gerçekleştirmekte güçlük çekmeye başladı.
Hastalık yüzünden yaşadığı hareketlerde yavaşlama ve tutukluk sebebi ile eserlerini istediği hızda tamamlayamıyordu. Beyin pili tedavisi Öksüz’ün hayatında yeniden bir umut oldu. Doç. Dr. Ali Zırh tarafından gerçekleştirilen beyin pili takılması ameliyatı sonrası sağlığını geri kazandı.
“HASTALIĞI KABULLENMEDİM”
Hat sanatçısı Hüseyin Öksüz hastalık süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, “Bundan 7 yıl kadar önce bir şeylerin ters gittiğinin farkına vardım, fakat anlamlandıramamıştım. Hareketlerimdeki yavaşlama okuldaki diğer hocalar ve öğrencilerimin tarafından da fark ediliyordu. Artık doktora gitmem gerektiğini biliyordum. Parkinson olduğumu öğrendiğimde öğrencilerime yetemeyeceğimi düşünerek önce okul hayatımı sonlandırmak istedim fakat bunu yapmadım. Hat sanatı, hayatımın çok büyük bir parçasıydı. Uzun yıllardır tutku ile yaptığım bu işin Parkinson yüzünden son bulmasını istemedim. Çok çalıştım, çalışırken de çok ağladım ama hiçbir zaman pes etmedim. Ders saatlerimi kısalttık, okul yöneticilerinin ve öğrencilerimin desteğiyle bu süreci atlatmaya çalıştım. Ameliyattan bir gün önceye kadar çalışmayı bırakmadım. Bunun sebebi hastalığı kabullenmemiş olmam ve Doktorum Ali Zırh’a güveniyor olmamdı. Güvenim boşa çıkmadı, kendisine çok teşekkür ederim” dedi.
“AMELİYATLARIMIZI HASTALARIMIZ UYANIK İKEN GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, ‘’Parkinson hastalığı beyinde “dopamin” denilen maddenin azalması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Ellerde ‘para sayar’ tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi, bakışlarda donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalmayla birlikte ‘maske yüz’ diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme Parkinson’un belirtileridir ve bu hastalıkta ilk seçenek öncelikle ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı ya da şiddetli ilaç yan etkilerinin yaşandığı durumlarda cerrahi yöntem olan beyin pili tedavisi gündeme gelir. Beyin pili takılması ameliyatlarını hastalarımız uyanık iken, konuşarak ve karşılıklı sohbet halinde gerçekleştiriyoruz. Bu tedaviyi, ‘Hastalığın saatini geri almak’ diye tanımlayabiliriz” diye konuştu.
“BEYİN PİLİ TEDAVİSİNDE YAŞ TEK BAŞINA BİR KRİTER DEĞİLDİR”
Beyin pili tedavisinde yaş konusuna değinen Dr. Zırh şöyle devam etti:
“Bazı durumlarda genç yaştaki bir hastaya ameliyat önerilemeyeceği gibi, ileri yaştaki bir hastayı da ameliyata uygun bulabiliyoruz. Özetle yaş tek başına bir kriter olmayıp; hastanın ilaca cevap vermesi, zihinsel durumu, beynin anatomik yapısı gibi birçok kriter ameliyat kararını belirlemektedir. 79 yaşındaki değerli hat sanatçımız Hüseyin Bey’de bu hastalarımızda bir tanesiydi. Beyin pili tedavisi ile hayatına kaldığı yerden devam edebilecek ve sanatını icra edebilecek olması bizleri de çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
HATTAT HÜSEYİN ÖKSÜZ KİMDİR?
1944’te Konya’da doğdu. İlk ve orta tahsilini Konya’da tamamladı. İlkokuldan sonra üç yıl hafızlığa çalıştı. Ramazanlarda Konya camilerinde mukabele okudu, Mevlüd Cemiyetlerinde bulundu. 1970-80 yıllarında Mevlana İhtifallerinde Mutrıp’da ney üfledi.
1966’da İstanbul’da Eczacılık tahsili sırasında (1968) Dünyaca tanınan Hattat HAMİD AYTAÇ’tan Sülüs-Nesih; MUSTAFA UĞUR DERMAN’dan da Ta’lik derslerine devam ederek icazet aldı. Konya’da 10 yıl eczacılık yaptı.
İSLAM KONFERANSI TEŞKİLATI’nın (IRCICA) her üç yılda bir gerçekleştirdiği Uluslararası Hat Müsabakalarında, Dünya Birinciliği Dahil 5 ödül aldı.
1986 1. Uluslararası Hattat Hamid Hat Yarışması’nda Celî Dîvânî’de birincilik, Celî Ta’lik’de I. Mansiyon, Celî Sülüs’te II. Mansiyon, 1989 II. Uluslararası Yakut ül Müsta’sımî Hat Yarışması’nda Celî Dîvânî’de Mansiyon ve Nesih’de Mansiyon ödülleri kazandı.
Devlet Türk Süsleme Sanatları Yarışmalı Sergilerinde ve yurtdışındaki sergilerde, çeşitli hat dallarında ödüller aldı. Yurt içinde ve yurt dışında sergiler açtı ve çeşitli kuruluşlardan beratlar, plaketler aldı.
Türkiye’de ve Dünya’nın çeşitli yerlerinde (ABD'de 1, Avustralya’da 2, Kazakistan’da 3, Kırgızistan’da 1, Hollanda’da 3, Almanya’da 2) camilerin yazılarını hazırladı.
2001’de Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kuruluşuna öncülük etti ve öğretim üyesi oldu. Geleneksel Türk Sanatları Bölümünün üç yıl başkanlığını yaptı. Burada dünya çapında başarılı hattatlar yetiştirdi. Üniversite ve kurslarda yirmiden fazla talebesine icazet verdi.
2010 yılında TBMM Üstün Hizmet Ödülü , 2012 yılında da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. 2011 yılında Selçuk Üniversitesinden emekli oldu.
2013’te KTO Karatay Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Geleneksel Türk sanatları Bölümü’nde öğretim üyesi ve Bölüm Başkanı oldu. Halen bu görevini devam ettirmektedir.
Kaynak:DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.