Konyalı görme engelli genci, babasının bağlama sevdası öğretmen yaptı
Konya’da doğuştan görme engelli Mustafa Koç (25), bağlama enstrümanını çok seven babası Cemil Cahit Koç'un yönlendirmesiyle 12 yaşında bağlama çalmaya başladı. Konservatuvarı bitiren Koç, öğretmen oldu şimdi öğrencilerine eğitim verecek.
KONYA HABER: doğuştan görme engelli Mustafa Koç, babası Cemil Cahit Koç'un bağlama ustalarını televizyonda islemesi üzerine oğlu Mustafa Koç'a, "Oğlum sen de bağlama çalsan nasıl olur. Bak ne güzel çalıyorlar. Senin neyin eksik." dedi. Amcasından şaka amaçlı doğum gününde istediği bağlamaya 12 yaşında kavuştu. Koç'un bağlamaya 12'nci yaş gününde başladı. Bağlamayla birlikte öğretmen olmaya hazırlanan ve müzik öğretmeni olarak atanan Koç, şimdilerde görev yerini bekliyor.
ŞAKAYLA BAŞLADI, KONSERVATUARI BİTİRDİ
Yaşadığı zorlukların üzerinden hocalarının sayesinde geçtiğini söyleyen Koç, "2007-2008 yılında babam televizyonda bir program izliyordu. Televizyonda çok güzel bağlama çalan üstatlar var. Babam bana dedi ki, 'Oğlum sen de bağlama çalsan nasıl olur? Bak ne güzel çalıyorlar. Senin neyin eksik.'dedi. Ben de onu geçiştirdim. Bir yandan da dersler devam ediyor. Şakayla karışık amcama dedim ki 'Amca babam bağlama çalmamı çok istiyor. Bende de bir aşk başladı saza karşı. Bir saz alsan da çalsak' dedim. Amcam doğum günümde kısa sap bağlamayla çıktı geldi. Tabii ki eğitimim olmadığı için çalamadım. Daha sonrasında görme engelli bir İngilizce öğretmenimden eğitim aldım, lise yıllarında devam ettim. Sonra da konservatuar yılları geldi. Sazla 2010'dan beri güzel bir arkadaşlığımız var." dedi.
“HOCALARIM BENİMLE BİRLİKTE MÜCADELE ETTİ”
Bu süreçte annesinin ve hocalarının kendisine gösterdiği emeğin değerli olduğunu belirten Koç, "Ondokuz Mayıs Üniversitesi Müzik Öğretmenliği mezunuyum. Şu anda Konya Görmeye Koruma Derneği bünyesinde, Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kendim gibi görme engelli arkadaşlarıma, kardeşlerime bildiğim kadarıyla destek olmaya çalışıyorum. Çok çalıştım. Bunun için çok mücadele ettim. Maddi, manevi her şeyden önce annem benimle birlikte çok yoruldu. Her yere götürdü. Bağımsız hareketim yoktu. Annemin çok emeği var. Şimdi ben Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne gittim. Oradaki hocalarımın hiçbiri daha önce görme engelli bir öğrenciyle çalışmadık dediler. Bu çok büyük bir dezavantajdı. Ama biz bu dezavantajı hocalarımla birlikte aştık." diye konuştu.
“12 ÖĞRENCİM VAR”
Öğretmen olmanın mutluluğunu dile getiren Koç şöyle dedi:
"Öğretmen olmak için ciddi mücadeleler verdim. Benim düsturum hep şudur. Ben faydalı olmalıyım. Ben gören insanlarla da çalışıyorum. Dolayısıyla benden birileri bilgi aldığı zaman ben kendimi mutlu hissediyorum. Demek ki diyorum yaptığımız işler boşa değilmiş. Bu beni mutlu ediyor. Şu anda benim 12 görme engelli öğrencim var. Bu çok ciddi mutluluk veriyor. Bu duygu çok öyle anlatılabilecek bir şey değil. Yaşamak gerekiyor galiba."
Kaynak:DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.