Konya’nın kral yolundaki kentinde dört mevsim farklı atmosfer
Konya Meram’da yer alan Kilistra Antik Kenti, kaya oyma yapıları, tarihi kiliseleri ve doğal vadileriyle dört mevsim farklı atmosfer sunuyor. Turizme tam açılmamış olsa da antik kent, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Konya’nın Meram ilçesine bağlı Hatunsaray Mahallesi yakınlarında yer alan Kilistra Antik Kenti, tarihle doğayı buluşturan büyüleyici atmosferiyle dikkat çekiyor.
Şehir merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan antik kent, kaya oyma yapılarıyla “Konya’nın Kapadokya’sı” olarak anılıyor.
Tarihçilerin verdiği bilgilere göre; Kilistra’nın geçmişi Hellenistik ve Roma dönemine uzanıyor. Özellikle Bizans döneminde önemli bir dini merkez olan bölgede, kayalara oyulmuş kiliseler, şapeller, sarnıçlar ve yaşam alanları bulunuyor. Antik kentin en dikkat çeken yapılarından biri ise fresk kalıntılarının hâlâ görülebildiği Aya Stefanos Kilisesi.
Doğal vadilerle çevrili olan Kilistra, yürüyüş rotaları ve fotoğraf tutkunları için eşsiz manzaralar sunuyor. Kaya evleri ve gizemli tünelleriyle tarih severleri adeta zamanda yolculuğa çıkaran kent, turizme tam anlamıyla açılmamış olmasıyla da doğallığını koruyor.

Tarihi dokusu ve saklı güzellikleriyle Kilistra, Konya’ya gelen ziyaretçilerin keşif listesine eklemesi gereken duraklardan biri olarak öne çıkıyor.
ANTİK KENTİN İNANÇ TURİZMİNDE YÜKSEK POTANSİYELİ
Kent, Hazreti İsa’nın havarilerinden Aziz Paulos’un seyahat rotasında bulunması dolayısıyla Hristiyanlık tarihi açısından da özel bir öneme sahip. Kilistra’da Haç planlı şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve kaya oyma yerleşim alanları ortaya çıkarıldı. Bölgede yapılan arkeolojik kazılar, temizlik ve restorasyon çalışmaları, antik kentin bozulmamış dokusunu koruyarak ziyaretçilere sunulmasını sağlıyor.

Kilistra, kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri ve sığınaklar gibi çok sayıda yapısıyla inanç turizmi açısından yüksek potansiyele sahip. Modern yerleşimlerden uzak konumu sayesinde doğal ve tarihi dokusunu koruyan antik kentteki kaya oyma yapılar, hem savunma amaçlı hem de günlük yaşamın ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde tasarlanmış.

KİLİSTRA YAŞAYAN BİR KÜLTÜREL MİRAS
Antik kentin bazı bölümleri hâlen yöre halkı tarafından yiyecek ve malzeme depolamak amacıyla kullanılıyor. Bu durum, Kilistra’nın yaşayan bir kültürel miras olarak değerini artırırken, koruma çalışmalarının önemini de ortaya koyuyor.

DÖRT MEVSİM TURİZMİNE VE FOTOĞRAFÇILIĞA UYGUN
Kilistra, dört mevsim farklı bir atmosfer sunuyor. Kış aylarında kar yağışı sonrası beyaza bürünen antik kent, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. Beyaz kar altında kalan kentte ortaya çıkan manzaralar, hem tarih meraklıları hem de doğa ve fotoğraf tutkunları için cazip bir gezi noktası oluşturuyor.

KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN GİZEMLİ KENT
Antik kentin stratejik konumu, Kral Yolu üzerindeki yerleşimi ve Kapadokya benzeri kaya oyma yapıları, Kilistra’yı sadece Konya’nın değil, Türkiye’nin de keşfedilmeyi bekleyen tarihi zenginlikleri arasında ön plana çıkarıyor.

Restorasyon ve tanıtım çalışmaları tamamlandığında, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini daha fazla çekmesi bekleniyor.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.