Konya’nın yükseklerinde yeni keşif! Cana can katabilir

Konya’nın Hadim ilçesi, Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine katkı sağlayacak yeni bir bitki türüne ev sahipliği yaptı. Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. Ahmet Duran tarafından keşfedilen bu yeni tür, Pimpinella husnucan-baseri adıyla bilim literatürüne kazandırıldı. Bitki, maydonozgiller (Apiaceae) familyasına ait olup halk arasında "Can anasonu" olarak anılması önerildi.

HADİM’DEN DÜNYAYA YENİ BİR BİTKİ TÜRÜ

Yeni keşfedilen tür, Hadim ilçesinin Korualan ve Dedemli mahalleleri arasında sınırlı bir alanda bulunuyor. Bu özelliği nedeniyle bitki, “endemik” yani sadece o bölgeye özgü bir tür olma niteliği taşıyor. Prof. Dr. Duran, “Bitkinin yetiştiği alan, yerleşim yerleri ve tarım alanlarıyla çevrili. Bu da türün doğal yaşamını tehdit ediyor. Nesli tehlike altında olan bir türle karşı karşıyayız” dedi.

BİLİMSEL YAYINDA YER ALDI

Can anasonu ile ilgili bilimsel makale, botanik alanında saygın bir dergi olan Phytotaxa’da yayımlandı. Böylece bitki türü uluslararası bilim dünyasına resmi olarak tanıtılmış oldu. Bitki, hem morfolojik özellikleri hem de yetişme alanı bakımından benzersiz bulunarak yeni bir tür olarak tescil edildi.

İLAÇ SANAYİSİ İÇİN UMUT OLABİLİR

Prof. Dr. Ahmet Duran, keşfin sadece botanik açıdan değil, tıbbi bitkiler alanında da önemli olabileceğini belirtti. “Bu türün ilaç ham maddesi olarak potansiyeli araştırılacak. Anason ailesine mensup olan bu bitkinin çeşitli farmakolojik faydaları olabilir” açıklamasında bulundu.

HÜSNÜ CAN BAŞER’İN ADI VERİLDİ

Yeni tür, Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen eczacılık profesörlerinden biri olan Prof. Dr. Hüsnü Can Başer’e ithafen isimlendirildi. Bilimsel adı “Pimpinella husnucan-baseri” olan bu bitki, bilim insanları arasındaki vefa duygusunun da bir göstergesi oldu.

BİYOÇEŞİTLİLİĞE BÜYÜK KATKI

Keşfin 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nde kamuoyuna açıklanması, Türkiye’nin zengin doğal mirasına dikkat çekilmesi açısından anlamlı bulundu. Prof. Dr. Duran, “Can anasonu bitkisi hem ülkemiz hem de dünya biyolojik çeşitliliği açısından çok kıymetli. Koruma altına alınması gerekiyor” dedi.