Sabrın en lezzetli hali! Konya’da asırlardır sofraların baş tacı

Konya, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin başkenti olarak dikkat çekiyor. Selçuklu’nun saraylarına ev sahipliği yaparak Mevlana’nın öğretileriyle gönüllere dokunmuş olan Konya, sadece manevi derinliğiyle değil, mutfağındaki benzersiz tatlarla da öne çıkıyor. İşte o eşsiz lezzetlerden biri olan, Bamya çorbası.

TARİHİN TAŞIDIĞI LEZZET

Bamya çorbası, Konya mutfağının en köklü yemeklerinden biri olarak Selçuklu döneminden bugüne ulaşan eşşiz bir lezzet. Saray mutfağında, özellikle düğün ve bayram sofralarının vazgeçilmezi olan bu yemek dönemin zarif ve titiz sofralarında, başköşede yerini alıyordu.

SARAY MUTFAĞINDA “BAMYACIBAŞI” UNVANI ORTAYA ÇIKTI

Çelebi Sultan Mehmet döneminde saray harp oyunlarında (cirit, mızrak atışı, nişan alma, ok atışı gibi) gruplardan birine “bamyacılar” adı verildi. Zamanla saray mutfağında “bamyacıbaşı” unvanı ortaya çıktı.

1730 yılında yayınlanan bir genelgede ise, en iyi bamyaların toplanarak padişaha ayrıldığı, kalanların ise satıldığı belirtiliyor.

Bu dönemde sadece kuru değil, taze bamya ile yapılan yemekler de sofralardaydı. Özellikle “Hazariyye”, etli ve taze bamya ile hazırlanan, dönemin mutfaklarında yer bulan önemli bir Osmanlı yemeğiydi.

HEM RUHU HEM BEDENİ BESLİYOR

Mevlana’nın öğretilerinde sabır, hoşgörü ve paylaşım çok önemliydi. Bamya çorbası, Konya’daki Mevlevihanelerde misafirlere sunulan, hem ruhu hem bedeni besleyen bir yemek oldu. Bamya, pişirmesi sabır isteyen bir sebze olduğundan dervişler, bamya çorbasının sabrı simgelediğine inanırdı.

BAMYA ÇORBASI HER MENÜDE YER ALIYOR

Günümüzde de bamya çorbası Konya evlerinin, lokantalarının ve özellikle düğün sofralarının vazgeçilmezlerinden. Özellikle kış aylarında, geleneksel tariflerle hazırlanıyor. Konya’nın esnafları ve hanımları, geçmişten gelen tarifleri büyük bir titizlikle yaşatıyor. Şehirde düzenlenen kültür ve yemek festivallerinde de bamya çorbası mutlaka yer alıyor.

KONYA’NIN TESCİLLİ LEZZETLERİNDEN

Konya, tam 86 coğrafi işaretli tescilli ürünüyle Türkiye’nin en zengin mutfak şehirleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Bu dev listenin başında ise bamya çorbası geliyor.

ŞİFA DEPOSU

Bamya çorbası sadece sofraları değil, vücudu da şenlendiriyor. Lif açısından zengin olan bu çorba, sindirimi kolaylaştırıyor, bağırsak sağlığını destekliyor. Aynı zamanda C vitamini ve antioksidan içeriğiyle bağışıklığı güçlendiriyor, iltihapla savaşıyor. Diyabetten kalp sağlığına kadar pek çok alanda etkili olan bamya çorbası, sağlıklı beslenmenin lezzetli anahtarı haline geliyor.

NASIL YAPILIYOR?

Bamyaları haşlamak için 3 su bardağı su, yarım su bardağı kuru çiçek bamya, yarım limon (dilimlenmiş), yarım su bardağı kuyruk yağı (bamyaların büyüklüğünde doğranmış), 1 su bardağı koyun eti (bamyaların büyüklüğünde doğranmış), 1 yemek kaşığı sadeyağ (tereyağı), 2 soğan (çok ince kıyılmış), 1 yemek kaşığı domates salçası (mevsim yaz ise ve istenirse 3 kırmızı domates), 5 su bardağı et suyu veya su, 1 tatlı kaşığı tuz, 2 çorba kaşığı limon suyu.

Bamyaların tüylerinin dökülmesi için kalburda veya bez arasında yıkanır. Üç dört limon dilimi konulmuş suyla (limon sünmemesini sağlar) yarı haşlanır, ipleri çıkarılır. Tencereye et ve kuyruk yağı konularak kapağı kapatılır.

Et bıraktığı suyu çekinceye kadar arada bir karıştırarak kavurulur. Sadeyağı ve soğanları ilave edilir, soğanlar sararıncaya kadar kavurulur. Salça (yazsa ince doğranmış domatesleri) koyulur, çevirilir. Suyu ilave edilir, kapak örtülür, etler pişinceye kadar yaklaşık 30 dakika kaynatılır, bu arada tuzu atılır. Suyu azalmışsa 5 su bardağına tamamlanır. Haşlanmış bamyaları, limon veya koruk suyunu ilave edilir, kaynamaya başlayınca çok hafif ateşe al, bamyalar yumuşayıncaya kadar 20-30 dakika kadar pişirilir.