Tavus Baba kadın mı?

Konya'nın Mevlâna Türbesi, Şems-i Tebrizi Türbesi ve Sadreddin Konevi Türbesi'nden sonra en çok ziyaret edilen türbelerinden biri de Meram’da bulunan Tavusbaba Türbesi…

Kitabesinde Tavus Mehmet El- Hindi yazan türbenin yüzyıllardır halk arasında konuşulan başka bir hikayesi var.

Hazreti Mevlâna döneminde, dünyanın birçok yerinden Hazreti Mevlâna’yı görmeye, onun sohbetinde bulunmaya pek çok insan gelir. İşte bunlardan birisi de bir hanım âşıktır. Uzun bir yoldan sonra bugün türbesinin bulunduğu yerde bir kulübeye yerleşir.

Gözlerden uzak yaşadığı Meram’da yalnız akşamlarında hindistan cevizi kabuğundan yapılan bir rebab adı verilen bir çalgıyla meşk eder.

Sıcak yaz gecelerini, Meram’ın bülbül sesleriyle dolu muhtelif semtlerinde geçiren Hazreti Mevlana, bir çok kez kulübeden gelen rebab sesleriyle sema eder. Bir akşam yine Meram Tepesi eteklerinde, sohbet ve zikir meclisi açılır, fakat o gece kulübeden, her gece etrafa yayılan rebab sesi duyulmaz.

Sabah olup da meclis dağılınca, Hazreti Mevlâna:

- Gidin, kulübeye bakın’ buyurur

Birkaç mürit kapısı açık kulübeden içeri girince, köşede bir yığın tavus tüyünden başka bir şey bulamazlar. O güne kadar onun kim olduğu bilinmediği gibi, ondan sonra da bilinmez. Hazreti Mevlâna kulübenin bulunduğu yere bir türbe yapılmasını emreder.”

Karamanoğlu II. Mehmet Bey zamanında türbenin doğusuna, büyük bir mescitle, onun da doğu bitişiğine kesme taşlardan bir Darü’l-Hufaz inşa edilir.

MERAM TAVUSBABA TÜRBESİ YOL TARİFİ İÇİN TIKLAYIN