Fevzi Halıcı ‘Vefa Vakti’nde anıldı

Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde, Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü ve Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) kapsamında, bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Türbeönü Buluşmaları’ sohbet çadırı etkinliklerine yerli ve yabancı misafirler yoğun ilgi gösteriyor. Etkinliklerin altıncı gününde Konya’nın kültür ve turizmi ile Mevlana’yı anma törenlerinin kurumsallaşmasına iciddi emekler veren Halıcı ailesinden Nevin Halıcı, ağabeyi merhum Fevzi Halıcı’nın hayatı ve Konya’nın kültür ve sanatına katkılar üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.  

Konuşmasının başında, Şeb-i Arus törenlerinin bu yılki ana teması olan ‘Vefa Vakti’ne değinen Halıcı, ağabeyi Fevzi Halıcı’nın böylesi anlamlı bir organizasyonda anılmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getirerek, etkinlilerin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konya Kültür ve Turizm Derneği Başkanı ve üyeleri ile Aşıklar geleneğinin en son temsilcisi Mürsel Sinanoğlu’nun da katıldığı sohbette Nevin Halıcı, ağabeyi Fevzi Halıcı’nın, Konya’nın kültürüne, turizmine, edebiyatı ile Mevlana törenlerinin gerçekleştirilmesindeki katkılarını sohbet çadırını dolduran misafirlerle paylaştı.

‘Halı dükkanını sanat merkezine dönüştürdü’

Fevzi Halıcı’nın şairliğe olan merakının daha ilkokul yıllarında başladığını ifade eden Nevin Halıcı, bu merakın babasını ziyarete gelen Göçülü Mehmet Ağayı dinlemekle ortaya çıktığını belirterek “Ağabeyim İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümünden mezun olduktan sonra Konya’ya gelerek babamın ısrarı üzerine onunla halı dükkanında çalışmaya başladı. Halı dükkanı neredeyse bir sanat merkezi haline geldi. O yıllarda başlattığı edebiyat geceleri programları, ileride Konya ile ilgili diğer kültür ve sanat programlarının da doğmasına neden oldu.” dedi.

‘Fevzi Halıcı çevresine ışık saçan bir insandı’

Fevzi Halıcı’nın Konya Turizm Derneği Başkanı olduktan sonra kültür ve sanat programlarının daha düzenli hale geldiğini ifade eden Nevin Halıcı, “O dönemdeki Mevlana’yı anma törenlerine, Türk kültüründe önemli bir yeri olan aşık geleneği ile yöresel yemek organizasyonlarının da eklendiğini dile getirerek konuşmasına şöyle devam etti.

“Fevzi Halıcı çevresine ışık saçan bir insandı. Tüm yaşamı boyunca Konya ve Türk kültürüne yaptığı hizmetlerin hepsi onun karizmatik kişiliği ve olağanüstü organizatörlüğü sayesinde mükemmelliğe ulaştı. Önceleri dostlar arasında anma şeklinde başlayan törenlere zamanla sohbet, konferans, musiki, sema ayini eklendi. Daha sonra ulusal ve uluslararası sempozyumlar, tasavvuf musikisi ve ilahiler meşk edildi ve bu geceler helva ikramıyla renklendirildi” ifadelerini kullandı.

‘Aşıkları, Konya’da bir araya getirdi’

Ateşbaz-ı Veli adını öne çıkarmanın ilk onurunun Fevzi Halıcı’ya ait olduğunu belirten Nevin Halıcı, Milletlerarası yemek kongrelerinin Ateşbaz-ı Veli adına gerçekleştirildiğini, sema programlarının ilk kez onun döneminde yurt dışına açılarak Fransa, Amerika, Japonya, Almanya, Tunus, Cezayir, İtalya, İsviçre ve Yunanistan’da programlar gerçekleştirildiğini söyledi. Konya’da aşıklar bayramının ilk kez onun döneminde düzenlenerek gelenek hale getirildiğini hatırlatan Halıcı, Fevzi Halıcı’nın düzenlediği Aşıklar Bayramı programlarıyla halk ozanlarını Konya’da bir araya getirerek yıllarca süren programlar yürüttüğünü söyledi.

‘Türk yemek kültürünü dünyaya tanıttı’

Fevzi Halıcı’nın düzenlediği organizasyonlarla Türk mutfağının kültürel yönünü de ortaya çıkardığına dikkat çeken Nevin Halıcı sözlerini şöyle tamamladı:

 “Konya’da yemek yarışmaları şeklinde başlattığı çalışmalar, yurt dışından da büyük ilgi gördü. Yemek kongrelerinin sonrasında Türkiye’de Konya’yı gastronomik uyanışın merkezi haline getirdi. Günümüzde yemek kültürüne önem veren kuruluşlar, Mevlevi Mutfağı ile ilgili çeşitli yemek menülerini hazırlayarak hayata geçirmektedir” dedi.

Sohbetin ardından Fevzi Halıcı’nın yazdığı ‘Beni’ adlı şiirine beste yapan, Aşıklar geleneğinin en son temsilcisi Mürsel Sinanoğlu da sazıyla sözüyle sohbet çadırına renk kattı. Programın sonunda Konya İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Erdoğan Erdoğmuş, Halıcı ve Sinanoğlu’na teşekkür ederek, plaket ve özel tasarlanan Şeb-i Arus atkısından takdim etti.