Bilim Kurulu üyesi açıkladı: 'Toplumsal bağışıklık için...'
Yeni normal süreciyle birlikte toplumsal bağışıklık daha fazla konşulur hale geldi. Bilim Kurulu Üyesi Mehmet Ceyhan ise bu konuya temkinli yaklaşıyor. Ceyhan, aşı bulunmadan veya virüsün mutasyona uğramadan gerçekleşemeyeceğini söylediği toplumsal bağışıklık için ''25 tane bu büyüklükte salgın geçirmemiz lazım'' dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kuluru Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toplumsla bağışıklık konusuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüse karşı toplumsal bağışıklığın oluşmasının hayal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, 20'nci yüzyılın başından itibaren salgınların hiçbirinin toplumsal bağışıklığın oluşmasıyla bitmediğine dikkat çekti.
Ceyhan şunları kaydetti:
"Bu hastalıkta ne kadar toplumsal bağışıklık gerekir' diye düşündüğümüzde bunun çok basit bir formülü var. Toplumun yüzde 50'sinin bağışık hale gelmesi gerekir ki salgın sona ersin. 'Ne kadar kişi bağışık hale gelmiş' derseniz yaptığımız modelleme çalışmaları ile Türkiye'de şu anda ortalama bağışıklık olan insan sayısı yüzde 2'yi geçmez. Bu İstanbul'da daha yüksektir; çünkü vakaların büyük kısmı orada oldu. İstanbul'da bile şu andaki duruma göre maksimum yüzde 6,7 kişi bağışık hale gelmiştir diye hesaplıyorum. 200 bin vakaya çıktığımızda bu ancak yüzde 7,5 çıkabilir, Türkiye'de de yüzde 2,5'e çıkabilir. Demek ki bizim yüzde 50'ye ulaşmamız için İstanbul'un en az 7 defa bu büyüklükte salgın dalgası geçirmesi lazım. Türkiye'nin geneli için düşündüğümüzde en az 25 tane bu büyüklükte salgın geçirmemiz lazım. Demek ki toplumsal bağışıklık bir hayal, bu salgın toplumsal bağışıklıkla bitmeyecek."
"SALGIN, ÖZELLİĞİNİ 2 YILA KALMADAN KAYBEDEBİLİR"
Prof. Dr. Ceyhan, geçmişe bakıldığında bu tip virüslerin hiçbirinin 2 yıldan uzun sürmediğini belirterek, "Geçmiş deneyimlere dayanarak bu virüsün de salgın özelliğini 2 yıla kalmadan kaybedeceğini düşünebiliriz, bu tabii ümidimiz. Yaz aylarında azalacak mı şu anda artıyor vakalar. Herkes ölüm oranlarına bakarak yanılıyor; ama gerçekten ölüm oranları düşüyor, bütün dünyanın ortak rakamlarında; ama vaka artış hızı giderek artmaya başladı, bir durağan dönemden sonra" diye konuştu.
"HAVA SICAKLIĞINA BAĞLI AZALMA DÜŞÜNMÜYORUM"
Ceyhan, koronavirüsün yaz aylarında etkisini kaybedip kaybetmeyeceğine ilişkin de, "Ben yaz aylarında hava sıcaklığına bağlı azalma düşünmüyorum. Ancak Hindistan gibi büyük bir ülkede eğer vakalar bir kaç ay içerisinde azalmaya başlarsa yaz aylarında azalır. Yoksa bütün dünya genelinde bu artış devam eder, ya da yan çizer grafik. Eğer böyle olursa sonbaharda dikkatli davranmazsak, tedbirlere uymazsak ikinci dalga olmaz; ama vaka artışı olur. Ama eğer dikkat edersek ikinci bir dalga olacağını düşünmüyorum" ifadesini kaybetti.
"AZALMA HIZINI YAVAŞLATABİLİR"
1 Haziran'dan itibaren bazı kısıtlamaların kalkmasıyla sokaklarda oluşan yoğunluğun vaka sayılarına olan etkilerinin önümüzdeki haftalarda görülebileceğine dikkat çeken Ceyhan, "Henüz daha o dönemin yansımalarını görmek bir kuluçka süresi var çünkü. Onun etkilerini önümüzdeki haftadan başlayıp iki hafta içerisinde göreceğiz. Eğer rakamlar artarsa var diyeceğiz. Aslında sadece artma da olmayabilir. Artış hızını da yavaşlatabilir, o dalgalanmalar. Dikkat ederseniz çok hızlı bir düşüşten sonar aşağı yukarı 19 Mayıs'tan beri 1000'li rakamlarda epeyce süre takıldık. Şimdi yeniden bir azalma yaşıyoruz. Açılmalar, tedbirlerin kaldırılması bazen de azalma hızı devam ediyorsa onu yavaşlatır. Ben 10'lu rakamların altına 4-6 haftada inebiliriz diye hesapladım; ama bu tip şeyler onu geciktirebilir. Onu ancak önümüzdeki hafta sonlarına doğru konuşabiliriz" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.