Konya'da obezliğe rastlanma sıklığı yüzde 35'in üzerinde

KTO Karatay Üniversitesi ve KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicana Konya Hastanesi iş birliğiyle “Obezite ve Hebatit” semineri düzenlendi. Burada konuşan Medikana Konya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsüm Gönülalan, Türkiye'nin, Avrupa'da obezitenin en sık görüldüğü ülke olurken, Konya'nın da obezite sıklığında ciddi artış göstererek yüzde 35'in üzerine çıktığını söyledi.

Konya'da obezliğe rastlanma sıklığı yüzde 35'in üzerinde

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi ve KTO Karatay Üniversitesi Tıp Fakültesi Medicana Konya Hastanesi iş birliğiyle "Obezite ve Hebatit" konulu seminer düzenlendi.

 Seminerde, Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Doğaç Uğurcan üniversite çalışanlarına Hepatit hakkında, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsüm Gönülalan ise Obezite hakkında bilgi verdi.

Medikana Konya Hastanesi Dr. Gönülalan Türkiye ve Konya'da obezite yaygınlığı konusunda şu bilgileri verdi:

"Dünya Sağlık Örgütü, obezitenin dünyada kronik bir sağlık problemi olduğunu duyurmuştur. Obezite, hemen hemen tüm toplumlarda çok yaygın görülen bir sağlık sorunudur. 2016 yılında yapılan çalışmada, dünya genelinde yetişkinlerin yüzde 39'unun fazla kilolu ve yüzde 13'ünün obez olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin, Avrupa'da obezitenin en sık görüldüğü ülke olduğu bildirilmektedir. Konya'da ise obezite sıklığı ciddi artış göstermiş ve yüzde 35'in üzerine çıkmıştır. Tahminler, 2030 yılında obezite sıklığının yüzde 50'ye varacağını ön görmektedir."

Aynı hastanede görev yapan Dr. Uğurcan da, "Bu hastalıklar maalesef bizim coğrafyamızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Fakat biz bu hastalıkları toplumda belli oranlarda izole edebiliyoruz. Hepatit hastası olan kişiler hastalığın farkında olmuyor. Tüm Türkiye'de üst düzey teknolojik yöntemlerle çalışıyoruz ve tanıyı doğru bir şekilde koyuyoruz. Fakat halkımızın mutlaka kan tahlili yaptırması gerekiyor." dedi.

Konya'da daha çok Hepatit B ve C hastalığında kronikleşme görüldüğünü belirten Uğurcan, şöyle devam etti: 

"Bu virüs, karaciğer hücrelerine yerleşiyor ve uzun yıllar bu hücreler içinde kaldıkça zarar vermeye başlıyor, hücreleri öldürüyor ve kişide siroz gelişimine zemin hazırlıyor. Ülkemizde sirozun en büyük nedeni Hepatit B ve C hastalığıdır. Dolayısıyla bu hastalıklar siroz hastalığına dönebiliyor. Siroz hastalığı geri dönüşü olmayan bir süreç ve karaciğer tekrar normale dönemediği için de karaciğer kanserinde başlangıç kabul ediliyor."

KTO Karatay'da Sağlık Sohbetleri etkinliklerinin göz bozuklukları, unutkanlık ve stresle başa çıkma konularında verilecek seminerlerle devam edeceği öğrenildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.