'Kovid-19 hastasının canlı canlı boğulduğunu gören bir daha maskesini çıkarmaz'
Yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadelede Erzurum Şehir Hastanesindeki yoğun bakım servisinde hastaları iyileştirmek için fedakarca çalışan kalp damar cerrahları, yaşadıklarını anlattı.
Pandemi hastanesi olan Erzurum Şehir Hastanesinde Kalp Damar Cerrahi Kliniğinde görevli doktorlar, koronavirüs ile mücadele eden meslektaşlarına destek amaçlı kalp ve damar cerrahi yoğun bakım ünitelerinde Kovid-19 hastası bakmak için girişimlerde bulundu.
Hastane yönetiminin de oluruyla yoğun bakım ünitelerini Kovid-19 yoğun bakım ünitesine çeviren cerrahlar, deneyimli personelleriyle yaklaşık 2 aydır Kovid-19 ile mücadelede hastalara hizmet veriyor.
Bu süreçte yaşadıklarını anlatan hastanenin Kalp Damar Cerrahisi Servisi Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın yaptığı açıklamada, pandemi döneminde hayatını kaybeden 90'a yakın sağlık çalışanına Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diledi.
Kaygın, tüm dünyada olduğu gibi ülkede de yoğun pandemi dönemi yaşandığını anlatarak, "Pandemi döneminde enfeksiyon, anestezi, göğüs, acil ve dahiliye hekimlerimiz ön cephede savaşanlar. Kalp ve damar cerrahları olarak mücadelede doktorlarımıza destek için ekibimizle aldığımız ortak karar sonucu yoğun bakımı, Kovid-19 yoğun bakım gibi düzenleyip hasta bakmaya başladık." dedi.
Kaygın, bu süreçte ekibiyle hastalara en iyi tedavi yöntemlerini sunduklarını aktardı.
Pandemi döneminde vatandaşların sağlık ordusuna yardımcı olmalarını isteyen Kaygın, "Bu süreçte mutlaka maske, mesafe ve el hijyenine dikkat edilmeli. Özelikle kalabalık düğün, cenaze ve çeşitli merasimlerin yapılmaması, bu ortamlara girilmemesi sağlık çalışanlarını daha iyi motive edecektir." diye konuştu.
Prof. Dr. Kaygın, yoğun tempoda çalıştıklarını belirterek, hasta yükü ve sayısının artmasıyla sağlık çalışanlarında tükenmişlik sendromu olduğunu dile getirdi.
"Bana bir şey olmaz mentalitesiyle bu hastalığı yenemeyiz"
Hastaların yoğun bakıma son aşamada getirildiğini aktaran Kaygın, şunları kaydetti:
"Vatandaşlar, yoğun bakımda Kovid-19 hastalarının hayatta kalmak için verdiği mücadeleyi ve çektikleri ızdırabı görse yatakta bile maske takar. Hastaların yoğun bakım yaş ortalaması da 60'tan 30'lara kadar düşmekte. 'Bana bir şey olmaz' mentalitesiyle bu hastalığı yenemeyiz. Hastaların yaşama tutunabilmek için yoğun bakımda verdiği mücadeleyi inşallah kimse yaşamaz."
"Müdahale etmezsek kısa sürede hayatlarını kaybediyorlar"
Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Özgür Dağ da "Yoğun bakımda hasta canlı canlı boğulduğunu hissediyor. İnsanlar o sahneyi görse bir daha maskesini çıkarmaz. Ayrıca klinik olarak entübe edilen hastaların oksijen ihtiyacını akciğerleri sağlamadığı durumlarda EKMO cihazına bağlayarak müdahale ediyoruz. Bunlara müdahale etmez isek kısa sürede hayatlarını kaybediyorlar." ifadelerini kullandı.
Kalp Damar Cerrahı Uzman Dr. Işıl Dayı ise yoğun bakımda önceliklerinin hastalar olduğunu, koruyucu kıyafetler, yüz siperliği ve maskelerle yoğun bakımda çalışmanın ve nefes almanın zorluğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Yüzümüzde maske izleri kalıyor. Koruyucu ekipmanla hareket etmesi ve saatlerce çalışmak da çok zor. Halkımızdan ricamız maskelerini takıp sosyal mesafeye dikkat etmesi. Annemi ve babamı göremiyorum, izole yaşantımız var. Yoğun bakımda insanların göz göre göre nefes alamaması ve bizim onlara bütün tıbbı müdahaleyi yapmamıza rağmen bu durumlarına engel olamamak çok acı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.