Yoğun bakımın 'isimsiz kahramanları' Kovid-19 için rehavet uyarısı yaptı
Koronavirüsle mücadelede ön safta yer alan yoğun bakım çalışanları, vakaların azalmasıyla omuzlarındaki yükleri hafiflese de rehavet nedeniyle yataklarının yeniden dolmasından endişe ediyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele eden yoğun bakım çalışanları, son günlerde azalan vaka sayısının yeniden artmaması için "rehavete kapılmayın" uyarısında bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesinde görevli sağlık çalışanları, son 10 aylık sürede 427'si yoğun bakım olmak üzere toplam 2 bin Kovid-19 hastasını sağlığına kavuşturdu.
Hastanenin yoğun bakım servisinde Kovid-19 hastalarını iyileştirmek için gece-gündüz mücadele veren sağlık çalışanlarının mesaisi, vaka sayılarının azalmasına rağmen ilk günkü özenle devam ediyor.
Kovid-19'a karşı ilk aşıları yapılan sağlık çalışanları, sokağa çıkma kısıtlamaları ve diğer tedbirlere bağlı düşen vaka sayılarından memnun. Bu durum yoğun bakımdaki hasta sayılarına da yansımış durumda. DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesinin yoğun bakım ünitesinde birkaç ay öncesine göre kısmen sakinlik dikkati çekiyor.
Aslında boşalan her bir yoğun bakım yatağı, onların omuzlarındaki yükü azaltıyor. Bu bilinçle hareket eden yoğun bakımın emekçileri, salgınla mücadelede disiplinden asla taviz verilmemesini istiyor. Sağlık çalışanlarının en büyük korkusu ise rehavet sonucu vaka sayısının yeniden artması.
"Kimse rahatlamasın, Kovid-19'un nasıl ilerleyeceğini öngöremiyoruz"
DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü, AA muhabirine, sağlık çalışanlarının ilk günden bu yana Kovid-19 salgınıyla canla başla mücadele ettiğini söyledi.
Kovid-19 salgınının başladığı ilk aylarda vatandaşların kısıtlamalara ve önlemlere daha dikkat ettiğini belirten Küçükgüçlü, "Son günlerde vaka sayılarının azalmasıyla vatandaşlarımızda rahatlama görüyoruz. Aşılar yapılmaya başlandı ama bu hastalığın bulaşmasını önlemiyor. Kimse rahatlamasın, bu hastalığın nasıl ilerleyeceğini öngöremiyoruz. Yoğun bakımlardaki hasta sayısının azalması bu hastalığın azaldığı anlamına gelmez." dedi.
"Yoğun bakıma yeni bir hasta gelmemesi için dua ediyorum"
Yoğun bakım hemşiresi Selin Akkuş ise 12 yıldır mesleğini severek yaptığını fakat mart ayından bu yana Kovid-19 yoğun bakım servisinde çok yorulduğunu anlattı.
Yoğun bakımdaki Kovid-19 hastalarının verdiği yaşam mücadelesine tanıklık ettiğini dile getiren Akkuş, şunları kaydetti:
"Bu hastalığın tedavisi yok. Hastalarımız iyileşmek için büyük mücadele veriyor. Vatandaşlarımızın tedbirlere uyunca hastalığın bir nebze de olsa kontrol altına alındığını gördüm ve rahatladım. Son günlerde yoğun bakım servislerinde tedavi gören hasta sayısı azaldı. Bu aldatıcı olmasın. Virüs sürekli değişiyor, neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Tedbirlere uymazsak hasta sayımız artacak. Yoğun bakıma yeni bir hasta gelmemesi için dua ediyorum."
Hemşire Duygu Konçe Küçük de vaka sayılarının azalmasının hastalığın bittiği anlamına gelmediğine işaret etti.
Daha önce de vaka sayılarının azaldığını hatırlatan Küçük, "Yaz aylarında da yoğun bakım yataklarımız boşaldı ama sonra yine dolmaya başladı. Yoğun bakım yataklarımız 2 gün boşalıyor, diğer günler doluyor. Biz bu hataya düşmeyelim. Bunun için herkes dikkatli olmalı. Kovid-19 ile toplum olarak mücadele etmeliyiz. Sağlık çalışanlarının tek başına yapabilecek bir şeyi yok." değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 yoğun bakım servisi sorumlusu Prof. Dr. Ali Necati Gökmen de kendisinin de Kovid-19 tedavisi gördüğünü aktararak, "Hastalıktan korunma amaçlı aşı bile olunsa sonucun görülmesi için 2 ay bekleme süresi var. Vatandaşlarımız bu hastalıktan korunmak için mutlaka kurallara uymalı. Hastaların yoğun bakımda ne sıkıntılar yaşadığını en iyi bizler görüyoruz." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.