Konya’daki Kadir Şeker davasında neredeyse her gün yeni bir gelişme yaşanıyor.
Olayda ölen Özgür Duran'ın ailesinin Kadir Şeker'in 'kiralık katil' olduğu yönündeki suç duyurusu incelenmek üzere Konya Cumhuriyet Başsavcılığını gönderildi. Yapılan inceleme sonucu dosyayla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi. Suç duyurusunda ismi geçen Ayşe Dırla, Murat H, Figen D, Mustafa B, Özbey P, Bülent D, Osman B. ve Sevim D'nin telefonları ile Kadir Şeker'in 6 aylık HTS kayıtları karşılaştırıldı ve herhangi bir görüşmelerinin bulunmadığı belirlendi.
“ASIL KOMPLO BANA KURULDU”
Kararın ardından, iddiayı ortaya atan isim; ölen Özgür Duran’ın annesi Mübeyyen Güner Dalkılınç konuştu. Sabah'ın haberine göre; Duran ailesinin Kadir Şeker'e komplo kurduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten anne Mübeyyen Güner Dalkılınç, ‘Kadir Şeker'in karşısında devamlı suç üreten bir kriminal yapı var. Sahte delil bile yapmışlar.’ adı altında başlık atıldı. Kadir Şeker'in karşında suç üreten değil asıl gerçek katillerini arayan acılı bir anne var. Komplo asıl bana kuruldu. Savcılık takipsizlik kararında bizim yani benim mağdur olduğum söylendi. Biz her zaman adalet önünde hesap veririz. Kimseden saklayacak ya da gizleyecek bir şeyimiz yok. Benim kimseye para verip ya da tehdit edip yalancı şahitlik yap diye bir sözüm ya da eylemim olmamıştır asla da olamaz. Ben burada oğlumun adaletini arıyorum, tiyatro çevirmiyorum, gerçeğin peşindeyim. Yusuf Ö. isimli şahıs daha önceden dolandırıcılık, tehdit ve şantaj gibi sabıkalarının olduğu ortaya çıkmıştır. Savcılık bu şahıs hakkında soruşturma başlattırmıştır. Dosyayı Antalya'ya göndermiştir. Ben de zaten kendisinden şikayetçiyim. Benim ve oğlumun HTS kayıtlarımız incelenmedi. Bizim yaptırdığımızı söylüyorlar, nerede kanıtı? Nerede ispatı? Tarafıma yapılan çirkin komployu asla kabul etmiyorum. Komplo kurulan Kadir Şeker değil, benim.” diye konuştu.
“BİZ YAPTIRMIŞSAK HESAP VERMEYE HAZIRIZ”
Kadir Şeker'e komplo kurdukları yönündeki iddialarla aile itibarlarının zedelenmeye çalışıldığını belirten Özgür Duran'ın kardeşi Niyazi Remzi Duran, "Kadir Şeker'e komplo kurulduğu yönündeki söylemler gerçeği yansıtmamaktadır. Savcılık mağdur olan tarafın bizim olduğumuza kanat getirmiştir. Ayrıca bu şahıstan biz de şikayetçiyiz. Bu çıkan söylemlerle asıl bizim itibarımız zedelenmeye çalışılıyor. Buna asla müsaade etmeyiz. Ben yine şunu söylüyorum, bizim şüphelerimiz yine var yine bu işin peşini bırakmayacağız. Çünkü abim öldükten sonra abimin morgda gizlice çekilen fotoğrafı var. Bu fotoğraf bana Ayşe Dırla'nın kardeşi Figen Dırla tarafından atıldı. Ölmüş bir insanın morgdaki fotoğrafı bir insanın galerisinde neden durur? Bununda iki izahı vardır. Birincisi bu insan ruhsal ve psikolojik olarak hasta olan birisidir. İkincisi ise öldüğünü birisine kanıtlamaya çalışıyordur. Biz bunun araştırılması talep ediyoruz. Biz yaptırmış olsak koşa koşa savcılığa gidip alın araştırın der miyiz? Bunu biz yaptırmış olsak savcılığa giden benim. Mesajları veren benim. Bunu neden yapayım? Asıl komplo bize kurulmuştur. Bunu biz yapmış olsak şuanda cezaevinde olurduk. Ağabeyini 17 yaşında ceset torbasında alan bir kardeş abisinin katiline şunu söylüyor: “Kadir Şeker bu olayda ekmek kırıntısı kadar haklı olsun onu cezaevinden çıkartmak için elimden geleni ben yaparım. Hatta gerekirse de aldığı cezayı girip ben yatarım.” diye konuştu.