Konya’nın Selçuklu ilçesinde, şehrin tam da merkezi bir bölgesinde yer alan gazinoların ne zaman kaldırılacağı merak ediliyordu.
Konu, geçtiğimiz aylarda gazetecilerle bir araya gelen Emniyet Müdürü Engin Dinç’e sorulmuş, “Olayın güvenlik boyutu bizi ilgilendiriyor, ancak diğer boyutu belediyelerimizin sorumluluğunda.” diyen Engin Dinç, “Belediyemizin orada çalışması olduğunu biliyorum. Kısa zamanda bir sonuca ulaşacak diye bekliyoruz. Geçenlerde bir tebligat yapıldı o bölgede. Taşınacağı noktasında. Belli bir süre verildi. Bunların oradan taşınması noktasında gerekli çalışmayı belediye yapıyor. Biz sadece olayın güvenlik boyutuna bakıyoruz. Ama böyle bir çalışma var.” ifadelerini kullanmıştı.
ÇALIŞMA BUGÜN BAŞLADI
Beklenen adım bugün atıldı. Selçuklu Belediyesi, KOSKİ ve MEDAŞ ekipleri bugün alınan karar gereği yıkım çalışmasına başladı. Polis ekipleri de, gazinoların bulunduğu Dr. Sadık Ahmet Caddesinde geniş güvenlik önlemi aldı.
HABER DAİRESİ GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Konya’nın uzun yıllardır dert yandığı konu, geçtiğimiz aylarda Haber Dairesi’nde gündeme getirilmişti.
Nurettin Bay, Konya’nın Gazinoları başlığıyla kaleme aldığı yazısında şunları kaydetmişti:
"Başlık hoşumuza gitmese de maalesef hiç olmaması gereken bir konumda, şehrimize yakışmayan şekilde, hiç de az olmayan sayıda Gazino var Konya’da…
Şehir genelinde aynı vasıfta kaç ‘gazino’ var, bilmiyorum. Ama beni ve Konyalıların tamamına yakınını en çok rahatsız edenleri Otogar kavşağının Ankara Yolu yönündekiler… Hani şu cafcaflı, renkli, yan yana, sıra sıra olanları… Hani şu sanayi dükkanıyken (nasıl olduysa-nasıl başardılarsa) kısa sürede gazinoya dönüştürülenler…
Bu konuyu yıllardır yazıyorum. Ama bir çözüm bulunamadı. Önceki gün akşam saatlerinde oradan geçerken Tramvay durağında inen onlarca öğrencinin o istikamette yürüdüğünü görünce içim bir kez daha cız etti. Yok, sandığınız gibi değil… Öğrenciler gazinolara gitmiyorlardı. Öğrencilerin az ileride yurtları bulunuyor. Gazinoların birkaç yüz metre ilerisinde büyük yurt binaları inşa edildi. Öğrenciler maalesef okullarına giderken ve okuldan yurtlarına dönerken bu gazinoların önünden geçerek otobüs-minibüs-tramvay duraklarına varıyorlar.
Çoğu misafirimiz olan bu gencecik evlatlarımız maalesef her gün birkaç kez bu gazinoların önünden geçmek zorundalar.
Bu ayıp bize yeter. Defalarca yazdık, çizdik. Kimse elini taşın altına koymadı.
Hani Konya idik. Başka idik. Diğer şehirlere benzemez idik. Muhafazakâr-dindar-milliyetçi şehir idik. Milli ve manevi değerlerimiz her şeyimiz idi.
Zamanında burada nasıl mekân edindiler?
Neden ilk geldiklerinde müdahale edilmedi, ‘burası Konya’nın vitrini, burası size göre değil’ denilmedi? Ve neden hala oradalar?
Tüm bu sorulara cevap bulmak zor. Ama bir gerçek var. Oradalar, şehir kültürüyle bağdaşmayan bir görüntü oluşturuyorlar, özellikle dışarıdan gelenler hayretler içerisinde kalıyor. İmajımıza zarar veriyorlar.
Belki 10, belki 15, belki 20… Her geçen gün sayıları arttı. İyice yerleştiler oraya. Vatandaş tepki gösterdi. Toplandı, gösteri yaptı, ilgili kuruluşlara gidip derdini anlattı. Ama sonuç alamadı.
Az ileride bir cami var. Daha ileride yurtlar. Hani dini yapıların yakınlarında içkili yerler olmazdı? Okul ve eğitim kuruluşlarının yanında da keza…
Yakınlarda oturanlar gece saatlerinden başlayarak sabah/kuşluk vaktine kadar olabildiğince bu caddeden geçmemeye gayret ediyor. Çünkü şişede durduğu gibi durmayan bu rezil içecek içenlere abuk sabuk işler yaptırıyor. Caddenin ortasında ve kenarlarında tuvalet ihtiyacını giderenler mi, yoldan geçenleri taciz edenler mi, kaldırımlarda sızıp uyuyanlar mı, naralar atıp vatandaşı rahatsız edenler mi…
Olmaz. Olmamalı. Kabul edilmemeli. Bir şeyler yapılmalı. Konya bu soruna bir çözüm bulmalı. Şehirlerarası otobüslerin otogara giriş noktasında bulunan bu görüntü Konya’ya yakışmıyor.
Yetkilisi, sorumlusu, ilgilisi kimse derhal devreye girmeli. Sorumluluk makamında olanlar çözemeyecek ise görev Konyalıya düşer.
Mesela… Nedir bu her bir gazino dükkânının bedeli? Konya bu bedelden daha değerli değil mi? Konyalı olmanın değeri para ile ölçülebilir mi?
Yanlış anlaşılmasın, kimseyi suçlamıyorum. Bu mesele bugünün değil, yılların meselesi. Birimizin veya birilerinin suçu değil, hepimizin suçu. Hep birlikte oturup bu sorunu çözmeliyiz.