Kahramanmaraş'ta yaşanan iki büyük depremin ardından gözler İstanbul'da beklenen depreme çevrildi. Muhtemel bir İstanbul depreminin tsunami tehlikesini de beraberinde getirebileceği ifade ediliyor.
İstanbul’da yaşanması muhtemel bir depremin diğer zararları yanında ekonomiye vereceği zarar da son derece yüksek. Bu nedenle İstanbul Sanayisinin taşınması gerektiğine işaret ediliyor. Adres olarak ise Konya ve bölgesi işaret ediliyor.
SANAYİCİLERDEN ÇAĞRI: KONYA’YA TAŞINSIN
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, dün katıldığı bir toplantıda, son zamanlarda sıkça dile getirilmeye başlanan olası İstanbul depremine değinirken şu ifadeleri kullandı: “Hem deprem bekliyorsunuz hem deprem beklentisi içinde yeni yerleşimler yapıyorsunuz. Bu bir çelişki. Eleştirmek kolay peki bunun bir çözümü var mı? Var. Bunun çözümü şu; sizin hiç depremden etkilenmeyecek alanlarınız var. Konya-Aksaray arasındaki alanlar. 100 binlerce dönüm alan var. Bunlar tarım dışı yani marjinal alanlar. İstanbul sanayisinin en az yüzde 35’ini oraya taşımak zorundasınız.”
PROF. BABAOĞLU, YILLAR ÖNCE GÜNDEME GETİRMİŞTİ
Konu, eski AK Parti Konya Milletvekili ve KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu tarafından yıllar önce dile getirilmişti. O dönem Konya, Karaman, Niğde ve Aksaray’dan oluşan KOP Bölgesi’nin Yeni Marmara olması gerektiğini işaret eden Babaoğlu, Marmara Sanayisinin bu illere taşınması gerektiğine işaret etmişti.
“TÜRKİYE’NİN YENİ GÜÇ MERKEZLERİNE İHTİYACI VAR”
Prof. Babaoğlu, son gelişmelerin ardından yeni bir değerlendirme yaptı. Haber Dairesi’ne konuşan Babaoğlu, “Jeolojik, jeopolitik ve dengeli ülkesel kalkınma açılarından değerlendirildiğinde Türkiye’nin en az iki yeni güç merkezine ihtiyacı var. Çünkü İstanbul başta tüm Marmara Bölgesi her yönüyle sıkıştı ve gözüken riskler gittikçe artıyor. Aslında bunu uzun süredir dillendiriyoruz.
Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde illerinden oluşan ilk etap KOP Bölgesi 65000 km2, yoğunluğu ~50 kişi/km2. İstanbul’un alanı 5300 km2, yoğunluğu ~3000 kişi/km2.
“KOP, 40 MİLYON İNSANA EV SAHİPLİĞİ YAPABİLİR”
İstanbul’un 1/4 yoğunluğunda ve tarım alanlarına hiç dokunmadan KOP 40 milyon insana ev sahipliği yapacak büyüklükte.
Merkezi konumu, geniş alan varlığı ve güvenliğiyle ülkesel felaketlerde bölge hep ilk akla gelir. Örneğin, Osmanlı İstanbul’un işgal döneminde önemli devlet evrakını Konya’da saklayarak kurtarmış. KOP İdaresi olarak 2013 yılında şu kitabı hazırlatmıştık.” dedi.
“TAM VAKTİ”
Riskler bakımından homojen bir coğrafyaya dahi sahip olunsa kalkınmanın ülke geneline dengeli yayılması, içeriye ve dışarıya hızla reaksiyon gösterebilmesi adına en az birkaç güç merkezine sahip olunması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, bu amaçla radikal bir ülkesel politika değişikliğinin tam vakti olduğunu vurguladı.
“KONYA VE BÖLGESİ EN YAKIN ADAY”
Güncellenmiş deprem risk haritasına dikkat çeken Mehmet Babaoğlu, “Antalya ve Mersin de dahil edilerek Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde olarak KOP illeri birlikte Marmara’dan sonra Türkiye’nin ikinci güç bölgesi olmaya en yakın aday bölge. Sanayi, tarım, turizm, deniz, liman ve güvenlik… Hepsi var.
Bu amaçla aslında çok fazla yapılması gereken de yok. Liman genişletmeleriyle birlikte fizibilite çalışması tamamlanmış Antalya-Konya-Aksaray hattı dahil yük ve yolcu (karma) hızlı tren hatlarının hızla yapılması ve stratejik yatırımların ağırlıklı olarak bölgeye kaydırılması.
Konya-Mersin hızlı tren hattı yapımı hızla devam ediyor. Bağlantı noktası olarak Niğde Ulukışla’ya bir kuru liman (dry port) Mersin limanının yükünü alacak, büyük bir lojistik üsse dönüşecektir. Yeterli alan var. 2014-2018 ilk KOP Eylem Planı’nda aslında tüm bu tespitler mevcut.
Antalya-Konya-Aksaray yük+yolcu hızlı tren hattı tamamlandığında Kapadokya, Kayseri, Sivas bağlantılarıyla aslında Selçuklu hattı da oluşturulmuş olacak. Kars-Tiflis-Bakü diğer yandan Samsun limanına bağlantı sağlanacaktır. Ticari ve turistik hareketin bir diğer ana omurgası bu.
“HAYALİNİ KURMADAN OLMUYOR”
Son olarak Osmanlı dönemine ait bir haritaya dikkat çekmek istiyorum. Mersin’i de dahil ettiğimizde o dönemin Konya Vilayeti zaten bu akışta önerdiğimiz Türkiye’nin yeni güç merkezi bölgesi adayı. Hayalini kurmadan olmuyor. Ucuz yenilenebilir enerji insansız hava yük+yolcu taşımacılığını yeni bir boyuta taşıyacak. Ama bölgenin fiziki olarak denize açılması için Mersin ve Antalya’ya Toros Dağları’ndan iki mega kara+demiryolu tüneli koridorunun açılması en büyük hayalim.” ifadelerini kullandı.