Türkiye’nin en büyük Lavanta Bahçesi, Karatay Belediyesi tarafından Konya’ya kazandırıldı ve 2 yıldır ziyaretçi ağırlıyor.
Öyle ki, sadece geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen ve iki gün süren Karatay Lavanta Günlerinde, Karatay Belediyesi 120 binden fazla ziyaretçiyi konuk etti.
Konya’nın yeni marka değerini ziyaret edenler arasında, Öksüz Ozan mahlaslı Ahmet Yıldırım da vardı.
Yıldırım hayranlığını, Karatay Lavanta Bahçeleri için yazdığı şiirle dile getirdi.
İşte Öksüz Ozan’ın o şiiri:
LAVANTA BAHÇELERİNDE
Güzellik kapısı açıldı burada
Sezilir Lavanta Bahçelerinde
Sanki nefes verir koskoca yurda
Gezilir Lavanta Bahçelerinde
Geziniz bulunmaz, bu yöre yöre
Yetiştirip sunmak bizdeki töre
Eflatuni zemin tüm beyinlere
Kazılır Lavanta Bahçelerinde
İşte hizmet budur hizmetler hadı
Gönülden gözdende, siliyor pası
Üzerinde Hasan KILCA, imzası
Yazılır Lavanta Bahçelerinde
Diziliş ekiliş ayrı bir sanat
Var mıdır bir eşi var ise anlat
Tarihe kalacak gör derin bir hat
Çizilir Lavanta Bahçelerinde
Dondurma gazozu her yerde ara
Kolonya esansı şifa, ruhlara
Çok ürün geliyor hep sıra sıra
Dizilir Lavanta Bahçelerinde
Kışın kümbet kümbet kaplandı karlar
Öyle kolay değil emekle terler
Haz verir her cana, sanmayın zorlar
Üzülür Lavanta Bahçelerinde
Gülecek Konyamda geniş ovalar
Hizmetim çok bir birini kovalar
Teknoloji egzoz kötü havalar
Bozulur Lavanta Bahçelerinde
Sanmayın metahı gönülden salar
Dalar da gizemli hülyaya, dalar
Alır Öksüz Ozan sazını çalar
Süzülür Lavanta Bahçelerinde
ÖKSÜZ OZAN KİMDİR?
Halk ozanı. 5 Mayıs 1964, Aydoğdu / Eleşkirt / Ağrı doğumlu olup asıl adı Ahmet Yıldırım’dır. Çok küçük yaşlarda şiir yazmaya başlamasına karşın saz çalmayı daha sonraları öğrendi ve ondan sonra şiirlerini sazla söylemeye başladı. Bu yıllarda önünde bir ustasının olmamasının eksikliğini duyumsaması nedeniyle kendisine Öksüz Ozan mahlâsını (takma ad) seçti. Dokuz çocuklu bir ailenin sekizinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokul dördüncü sınıfa kadar köyünde, beşinci sınıfı Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Üzümlü köyünde okudu.
Daha sonra Güneyyurt kasabasında Kur’an kursuna devam etti. Olanaksızlıklar içinde olmasına karşın, Konya Karma Ortaokulunu bitirdi. Konya’da uzun yıllar tornacı çırağı, kalfası, ustası olarak çalıştı. Seydişehir Eti Alüminyum Fabrikasında işlem operatörü olarak çalışırken buranın özelleştirilmesiyle Konya Tapu Kadastro Müdürlüğüne nakledilerek burada arşiv memuru olarak çalıştı.
Ahmet Yıldırım, daha küçük yaşlardan itibaren içsel bir arayışa yöneldi ve girdiği değişik çevrelerde de bu arayışı onu şiir dünyasına taşıdı. 1991 yılında bir gün, omzunda sazı, yüreğinde cesaretiyle Konya Kültür ve Turizm Derneği Müdürü olan Feyzi Halıcı’nın yanına gitmesiyle hayatında yeni bir dönem başladı. Böylece ileride usta âşıkları bile kıskandıracak haklı bir üne kavuşma yolu açıldı. Konya Âşıklar Bayramı’nı ilgi ve heyecanla yıllarca sade bir izledikten sonra Feyzi Halıcı’nın kendisine, “Bundan sonra senin ustan benim!” demesi Öksüz Ozan’ı çok sevindirdi.
İlerleyen yıllarda âşık şiirinin yaşayan en güçlü temsilcilerinden oldu. Geleneğin hemen bütün türlerinde ve şekillerinde ürünler verdi. Özellikle satranç ve lebdeğmez türlerindeki şiirleri oldukça ünlüdür. Çoğunlukla dörtlük nazım şeklini kullanan Öksüz Ozan az da olsa beyit ve bentler hâlinde de şiirler yazdı. Konu olarak âşıkların öteden beri işledikleri; aşk, gurbet, doğa, ölüm, millî ve dinî konular onun şiirlerinin de çatısını oluşturur.
Birçok antoloji, güldestede, gazete ve dergide şiirleri yayımlandı. Katıldığı birçok yarışmada birincilik ödülleri aldı. On yedi yaşındaki oğlu Arif İnan da babasını örnek alarak Yağız Ozan mahlâsıyla (takma ad) şiirler söylemeye ve yazmaya başladı. Şiirleri 2003 yılında Prof. Dr. Ali Berat Alptekin tarafından, Benden Toprak İstenir mi? - Öksüz Ozan; 2008’de Dr. Aziz Ayva tarafından Konya’da Yaşayan Bir Âşık: Öksüz Ozan ve Şiirleri adlı kitaplarda toplanmıştır.
Haber Dairesi (Konya Haber)