Konya Milletvekili Halil Etyemez, TBMM’de şehit öğretmenlerin fotoğrafıyla kürsüye çıktı
AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, TBMM’de 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir konuşma yaptı.
AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yaptı. Milletvekili Halil Etyemez, Genel Kurul kürsüsüne Batman Kozluk'ta teröristlerce şehit edilen öğretmen Şenay Aybüke Yalçın ve Tunceli Pülümür’de aracı yakılarak şehit edilen Necmettin Yılmaz’ın yer aldığı fotoğrafla çıktı.
Kendisinin de 17 Aralık 1987’de Tunceli Çemişgezek Akçapınar Köyü’nde göreve başlayan ve ülkenin değişik bölgelerinde gururla öğretmenlik yaptığını belirten Milletvekili Halil Etyemez, “Yarınlarımızın inşasında önemli bir paya sahip olan öğretmenlerimizin ve emekli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Şehit edilen öğretmenlerimiz Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ın şahsında hain terör örgütü PKK’nın saldırılarında hayatını kaybeden tüm şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, terör örgütü PKK ve sevicilerini bir kez daha şiddet ve nefretle kınıyorum.” dedi.
Yarınların mimarı öğretmenlerin sevgisini, emeğini, azmini, alın terini bir güne sığdırmanın mümkün olmadığını kaydeden Halil Etyemez, beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emreden, kalemin kılıçtan üstün olduğunu belirten ve ilk emri oku olan inancın mensupları olarak öğretmenlerin gönüllerde her zaman ayrı bir yeri olduğunu söyledi. Öğretmenlerin yetiştirdiği her öğrencinin aydınlık Türkiye’nin umudu olduğu vurgulayan Milletvekili Etyemez, “Kültürümüzün inşası ve Anadolu direnişinin ruhunu sağlayan, geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusu öğretmenlerimiz, kadim medeniyetimizin ihyasına büyük katkılar sağlamıştır. Tarihimizin kodlarına bakıldığında Orhan Gazileri yetiştirmek, Fatih Sultan Mehmetleri ortaya çıkarmak, atının ayağından sıçrayan çamura hürmet eden bir anlayışla mümkün olmuştur. Eğer Şeyh Edebali olmasaydı Osmangazi veya Osmanlı devleti olmayabilirdi. Molla Gürani ve Akşemsettin olmasaydı, Fatih Sultan Mehmet olmayabilirdi. Nizamiye medresesini kuran Nizam’ül Mülk’ü, Matematik ve astronomide çığır açan Ali Kuşçu’yu, Semerkant’ta rasathane açan Uluğ Bey’i, büyük mütefekkir Farabiyi, manevi hayatımıza asırlarca tesir etmiş Ahmet Yesevi’yi yetiştiren öğretmenlerimize her daim vefa duymaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Öğretmenliğin içerisinde adalet, ahlak, muhabbet, sabır, samimiyet, özveri, sorumluluk bilinci ve değerler birikimi olmadan, mekanik bir şekilde icra edilebilecek bir meslek olmadığının altını çizen Etyemez, “Öğretmenlerimiz; cemiyet hayatının şekillenmesinin en dinamik ve vazgeçilmez unsurlarıdır. Ruh kökümüzün maden işçileridir. Medeniyet kodlarımızdan aldığımız ilham ile kalıcı hedeflerimize emin adımlarımızla yürüttüğümüz çalışmalarda, en büyük takdir şüphesiz öğretmenlerimizindir. Öğretmenlik mesleği bir anlamda yarınlarımızın fidanlarını yeşertmek, memlekete kalıcı fidanlar dikmek anlamına gelmektedir. Size minnettarız öğretmenim. İyi ki varsınız öğretmenim.” şeklinde konuştu.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.