Güneş: Türkiye figüran değil, biz büyük bir ülkeyiz
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Güneş, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Türkiye oyun oynamıyor, film çevirmek isteyenler bizi figüran olarak kullanmak istiyor, biz figüran değiliz, biz büyük bir ülkeyiz." dedi.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, ay-yıldızlı ekibin 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) Elemeleri H Grubu'nda yarın Arnavutluk ile yapacağı maç öncesinde düzenlenen basın toplantısında, "Barış Pınarı Harekatı" ile ilgili de değerlendirmede bulundu.
Şenol Güneş ile milli futbolcu Ozan Tufan, Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı.
Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan "Barış Pınarı Harekatı"na değinen Şenol Güneş, şöyle konuştu:
"Türkiye bulunduğu konum itibarıyla uzun zamandır sıkıntılı dönemden geçiriyor. Geçmişe baktığımız zaman da sıkıntıları olan bir ülke. Bir ara Sevr ile beraber tamamen ortadan kaldırılmaya çalışılan bir ülke iken, yeniden küllerinden doğdu, Mustafa Kemal Atatürk ile beraber, silah arkadaşları ve tüm milletimiz ile ayağı kalktı. O dönemden bu döneme kadar üzerimizde hesap görenlerin bazen bizi suçlayarak işgalci gösterdiğini görüyoruz. Savaşı kimse istemez, siz ister misiniz? Ben istemem, benim ülkem de istemez. Savaş bize saldırı olduğu için oldu, şiddet bizim istediğimiz bir şey değil. Bizi rahat bıraksınlar işimizi yapalım. Kendi ülkelerinde savaş çıkarmak istemeyenler, başka ülkelerde nifak tohumları atarak bu savaşı körüklüyorlar. Bizi de birbirimize vurduruyorlar. Türkiye millet olarak sevgiden, sahiplenmeden yana. Yunus Emreler, Mevlanalar bunların çok iyi mesajlarını verdi. Kim olursa olsun gelsin derken, teröristleri istemiyoruz. Kendileri de istemiyorlar ama ekonomimize saldırıyorlar, kendini koruyan ülke olma konumunda bulunmaktan bıktık. Sınırlarımız içerisinde kalmak istiyoruz."
"Bu savaştan benim ne karım olacak. Vatandaş olarak en yaşlılarınızdan bir tanesiyim. Her dönemde bu önümüze koyuluyor. Bu savaşları çıkartarak ekonomik dengeler bozuluyor." ifadelerini kullanan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oraya giden askerlerimizin yanındayız, her saldırının karşısındayız, savaş nerede olursa olsun nefretle kınıyoruz. Biz savaş yapmak istemiyoruz ki, kendimizi, ülkemizi korumak istiyoruz. Kalkınmamıza engel olmak isteyenlere dur, demek istiyoruz. ABD nerede Rusya nerede hiç bizi ilgilendirmez. Irk, dil, din ayrımı yapmadan yaşamak istiyoruz. Aslında dünyada bir kriz var, savaşı çıkartıp arkasından suçlama yapacaksın, bu anlaşılır bir şey değil. Çocukların aklına savaş gelir mi? Oyuncak silahları çocukların eline kim veriyor? Yine bu sektör veriyor, çiçek yok mu? Savaşın olduğu yerde insanların ölüp öldürüldüğü yerde hiçbir şey konuşmaya gerek yok. Oyunda bile güzellikler olsun diyoruz. Yok etmek için gidiyoruz, oyun değil bu, Türkiye oyun oynamıyor, film çevirmek isteyenler bizi figüran olarak kullanmak istiyor, biz figüran değiliz, biz büyük bir ülkeyiz. Sınırlarımız belli, insanlarımız belli. Ama bu ülke sürekli taciz altında, olacak şey değil. Biraz daha aklıselim tavsiye ediyorum."
"En güzeli 6 puan"
Arnavutluk maçının önemini vurgulayan Şenol Güneş, savunmada daha çok birlikte oynayan futbolcuları tercih edeceğini söyleyerek, "Rakibe göre de bazı oyuncuları değerlendireceğim çünkü arkasından da Fransa maçı var. Zihinsel yorgunluğu oluyor, öncelikle bu maçı düşünüyoruz. Bu maçta hücuma dönük, kazanmaya dönük ne yapabiliriz onu planlıyoruz. Arnavutluk, son maçlarda aldığı sonuçlarla bir güven kazandı, burayı bir final maçı olarak görüyorlar. Biz de öyle görüyoruz. Kendi oyunumuzu güzel bir şekilde oynayıp, iyi bir sonuç almayı düşünüyoruz. O gücümüz var. Bunun için de akıllı, sabırlı, yürekli, çok koşan bir takım olacağız. Herkesin coşku duyacağı bir oyun olmak istiyoruz. Rakibin gücünü biliyoruz, kendi gücümüzü de biliyoruz. Buradaki tüm oyuncular oynamaya aday. İnşallah 2020'ye gittiğimizde farklı oyuncular oynayacak ama şu an Arnavutluk maçını nasıl kazancağımız düşüncesi içerisinde bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Şenol Güneş, Arnavutluk ve Fransa karşılaşmalarıyla ilgili beklentisinin sorulması üzerine ise, "En güzeli 6 puan, o zaman garanti oluruz, 4 puan da bizim için yeterli olabilir. Burada kazanıp, orada beraberlik daha da iyi olabilir. Dört puanda aşağıda yarış devam eder. Her türlü sonuçta yarış devam eder. Avantajlar olabilir, bu avantajı sağlamak istiyoruz. Futbol çok bilinmeyenli denklem gibi. Öyle bir zorluğu geçirmek istemiyoruz ama geçirirsek de sonucu almak istiyoruz. Yarın iyi bir sonuca ihtiyacımız var. Sahada yüzde 100'ümüzü vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Takımda ciddi sakatlığı olan oyuncusunun bulunmadığını aktaran deneyimli teknik adam, şunları kaydetti:
"Ufak tefek sakalığı olanlar vardı, düzeldi. Efecan'ın daha önceden bir ezik vardı, hafif bir şeyi vardı. 22 oyuncumuz artı 4 kalecimiz hazır. Nasıl bir orta saha koyarsan koy geride kalanlar da oynayabilir. Müsabakada oynayan oyuncuları ilk başta tercih ettiklerimizin başarılı olmasını bekliyoruz. Aksama olursa alternatifleri de hazır. Stoperde avantajımız var, oynamamaları onlar için üzüntü verici ama tercih yapmak zorundayız. Hücumda da yine katkıları fazla olan oyuncuları daha çok kullanmak istiyorum. Bu maçta hücum edip gol atmayı daha çok düşünürken, kazandığımızda belki orada daha çok hücumda oynayan oyuncuları bir başka göreve soyundurabiliriz. Oynayacak oyuncu şunu bilmeli, ben yüzde 100'ümü vermeliyim. Diğerleri de her an görev almaya hazır olmalı. Dışarıda olanlar da temiz kalbiyle destek olmalı. Duygu birlikteliğinin bize başarı getireceğini düşünüyoruz."
Şenol Güneş, "Hücum hattında Burak Yılmaz ve Cenk Tosun'u birlikte sahada görebilir miyiz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Kadro olarak kimi oynatacağımı sizinle paylaşmak istemiyorum ama bunlar muhtemel dahilinde. Her ikisi de yaptı, yapabilir. Kenan'ı, Fransa maçında farklı formatta oynatmıştım. Enes'i de iyi görüyorum. Dört forvetimiz var, bunların bir ikisini mutlaka oynatacağız. Buna bağlı orta sahamız da olacak. Rakibimiz genelde oyunu tutmaya çalışan, hücuma iyi çıkabilen bir takım. Onlara göre hamleler yapacağız. Özellikle orta sahada sonuç değiştirecek bazı oyuncuları ilerleyen dakikalarda koyabiliriz. Aynı şekilde savunmada farklılıklar olabilir. Bütün bunların hepsi maç başladıktan sonra göreceğiniz işler. Şu ana kadar neler yapabileceğimizi hazırladık. Yarından itibaren de nasıl oynayacağımızı konuşacağız. Plan yapma dönemini geçtik, iş yapma zamanına geçtik."
Taraftarlara da çağrıda bulunan Şenol Güneş, "Taraftarları maça bekliyoruz. Destek olacaklardır. Bütün kulüplerimizin renkleri güzel. Yarın bir milli takım maçı var. Sahada o görüntüyü, desteği bekliyorum. Tüm Türkiye bizden başarı bekliyor onların beklediği başarıyı vermek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Motivasyonumuz var, hazırız." ifadelerini kullandı.
Ozan Tufan: Milli ruhu sahaya yansıtacağız
Milli futbolcu Ozan Tufan da Arnavutluk maçının önemine dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Takım içindeki arkadaşlık en üst düzeyde, bunu da sahaya yansıttığımızı düşünüyoruz. Grubun lideri olarak da bunu görüyoruz. Milli ruhu sahaya yansıtacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hocamızın taktik anlayışıyla bunu sahaya yansıttığımız zaman bu sonuca da yansıyacaktır. Güzel bir sonuçla sahadan ayrılacağımızı düşünüyorum. Biz zaten Arnavutluk'un tüm analizlerini yaptık, hocamız gerekenleri gösterdi. Kimsenin şüphesi olmasın, en güzel şekilde milli takımı temsil edeceğiz. En iyi yerleri hakeden bir grup var. Bunu göstereceğiz. Sonuç kendiliğinden gelecektir."
Geçmişteki sorunlarını atlattığının altını çizen Ozan, "Hayatımı tekrar düzenledim. Futbola yüzde 100 konsantrasyon sağladım, kendimi en güçlü şekilde antrenmanlarda sahada olsun, kadro dışı kalırken olsun, hazır ettim, bunun da meyvesini yediğimi düşünüyorum. Pes edebilirdim, bırakabilirdim, bunun yerine daha çok çalışmayı seçtim ve hırs yaptım. Bunun sayesinde tekrar milli takımdayım ve Fenerbahçe'de forma buluyorum." ifadelerini kullandı.
Emre Belözoğlu'nun kendisine büyük destek verdiğini ancak kötü günleri kendi başına atlatmayı başardığının altını çizen Ozan şunları söyledi:
"Emre ağabeyin emeği üzerimde tabii ki var. İlk Fenerbahçe'ye geldiğimde, Bursaspor'da futbol hayatıma başladığımda, ilk milli takıma geldiğimde emeği var. Fenerbahçe'de zor bir süreçten geçiyordum, o zaman da katkısı var ama ben her şeyi tabii ki kendim yaptım. Kadro dışı kaldığımda benim yanımda kimse yoktu, telefonlarım hiç çalmıyordu, kimse beni aramıyordu. Ama her şey iyi giderken herkes arıyordu. O yüzden her şeyi kendim yaptım, kendim konsantrasyon sağladım. Kendi hayatımı düzenledim, yanımda kimse yokken yalnızca ailem vardı. O yüzden en büyük destekçim ailemdir sonra Fenerbahçe olarak gelir. Emre ağabeyin de payı büyüktür, benimle çok ilgileniyor, üzerimde emeği fazladır. Tabii önemli olan şu an milli takım, burada iki maçı kazanıp kulüp tarafını başka zaman konuşuruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.