Maske zorunluluğu tamamen kalkıyor! Bilim Kurulu üyesi tarih verdi
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, "Bir hafta 10 gün içerisinde son kısıtlamaların kaldırılacağını düşünüyorum" dedi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, Karabük'teki Polis Evinde düzenlenen protokol bayramlaşmasına katıldı. Bayramlaşmaların ardından konuşan Yiyit, koronavirüs süreci ve maske zorunluluğunun tamamen kaldırılması konularına ilişkin değerlendirmede bulundu.
"COVID-19'UN GETİRDİĞİ SIKINTILARDAN KURTULAMAYA KARAR VERDİK"
Yayılım hızıyla kısa sürede vaka tablosunu adeta uçuran Omicron varyantının, Alfa, Beta, Delta, Gamma varyantları gibi ciddi hastalık yapmadığını söyleyen Yiyit şöyle konuştu:
"Rakamlarımız olabildiğince hızla aşağıya doğru iniyor ve bu bizim için iyi bir kazanım oldu. Vakalarımızın hastaneye yansımalarının çok hızlı inmesi bizi cesaretlendirdi. Şimdi mevcut haliyle yapılan toplantılar Omicron'un sağlık sistemi için bir yük olmadığı ve rakamların aşağıya iniş trendinin ineceğini gördük. Son bilim kurulu toplantımız Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Kulliye'de yapıldı ve bir daha gerekmedikçe toplantı yapmama kararına varıldı. Bütün o kısıtlamaları ve Covid-19'un bize getirdiği sıkıntılardan hepsinden kurtulmaya karar verdik."
"10 GÜN İÇERİSİNDE MASKE KISITLAMALARI KALKACAK"
Toplu taşıma ve sağlık tesislerinde maske kullanımının bir süre daha devam edeceğini belirten Prof. Dr. Yiyit, günlük vaka sayısının binin altına düştüğü anda maske kısıtlamalarının tamamen kaldırılacağını söyledi. Yiyit şu ifadeleri kullandı: "Yakın bir zamanda muhtemelen bir hafta 10 gün içinde en son kalan kısıtlamaların da kalkacağını düşünüyorum. Mevcut haliyle aslında virüs çok hızla yayılsa bile genel yaklaşım bir üst solunum yolu enfeksiyonuna döndü, yani akciğer tutumu çok fazla gözlemlemediğimiz için bu bize çok rahat hareket etmeye itti."
"KISITLAMA VE YASAKLAMA GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK"
Grip hastalığında alınan tedbirlerle yola devam etme kararı aldıklarını söylen Prof. Dr. Yiyit, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gribin yoğun olduğu dönemde bireysel korunma tedbirlerinin ön plana çıktığı bir yol haritası seçiyoruz. Hasta olan kişi kendini koruyor. 65 yaş üstü riskli olan hastalar daha çok dikkat ediyor ve aşılarını oluyorlar. Bu dakikadan sonra hasta olan hastalık riski yüksek olanların tedbirlerini alacağı bir dönem. Toplumsal anlamda biz her hangi bir kısıtlama ve yasaklama gibi bir niyetimiz yok. Bu virüs bu haliyle devam ederse artık geçmiş olsun deme zamanı. Yaşadığımız 2 yıllık sıkıntı ve stresi mazide bir tarihi yaşanmış 2 yıllık olay olarak kalma ve bırakılma zamanı. Bu bayram, aslında bu kadar aradan sonra bayram gibi yaşayabileceğimiz, maske ve mesafenin aramızdan çıktığı, gönül rahatlığı ile ellerimizin tokalaştığı ve sarılmanın mümkün olduğu, büyüklerimizin ellerinin öpülebildiği bayram kutlama hakkını bize tekrar geri verdi. İnşallah bundan sonrada çok ciddi bir sıkıntı göreceğimizi düşünmüyoruz. Bu şekilde rahat düşünmemizi gösterecek şekilde gidiyor rakamlar. Sonbahar geldiğinde durma tekrar duruma bakacağız. Şuan için bir endişemiz ve kötü beklentimiz yok"
"AŞI ÜRETEBİLEN 9 ÜLKEDEN BİRİ OLDUK"
Covid sürecinde dünyaya örnek bir yönetim sistemi uyguladıklarını söyleyen Prof. Dr. Nurettin Yiyit, "İlaçlarımızı hazır tutarak hastanelerimizi büyüttük. Dünyada aşı üretebilen 9 ülkeden biri olmayı başardık. Sağlık allamında yapılabilecek her şeyi yaparak hızlı bir şekilde reaksiyon alabilen bir ülke olduğumuzu gördük. Covid-19 döneminde böyle bir salgının en ideal optimum nasıl yönetileceğini dünyaya gösteren bir ülke olduk. Bunun da şuanda meyvelerini yiyoruz. Şuan ülkemize karşı sağlık turizmi patlaması var." dedi.
"YAKIN BİR TEHLİKE ÜLKEMİZ İÇİN SÖZ KONUSU DEĞİL"
Prof. Dr. Nurettin Yiyit, yeni bir virüs riski olmadığını ifade ederek "Eğer böyle bir şey söz konusu olursa da ne kadar hazırlıklı olduğumuzu hep birlikte gördük. Sağlık altyapımız çok güçlü ve güçlenerek devam ediyor. Yeni hastaneler hala açılmaya devem ediyor ve yeni sağlık profesyonelleri sağlık ordusuna katılmaya devam ediyor. Artık biz aşı üretmeyi başarmış bir ülkeyiz. Bir sonraki süreçte asla böyle bir hazırlık sürecimiz olmayacak, çünkü artık biz bu aşamayı geçtik. Filyasyon gibi aşılama sistemleri gibi zaten hazır ve oturmuş halk sağlığı uygulamalarımız var. Yeni bir tehlike olursa o tehlikeye en hazırlıklı ülkenin yine bizim olacağımızı net söyleyebilir. Şuan için endişeye mahal bir durum yok. Artık kavuşma, kucaklaşma ve maskesiz mesafesiz ellerimizin sımsıkı birleşme zamanı. Bunun da değerini ve kıymetini bilip, sağlık anlamında öncelikle herkes kendinin doktoru ve hemşiresi olmak durumunda. Hastalıklara karşı kendimizi korumalıyız. Görünür yakın bir tehlike ülkemiz için söz konusu değil." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.