Altın 5768.101
BIST 10918.51
Dolar 42.5199
Euro 49.6035
Sterlin 56.7934

Su bitiyor, Konya kuruyor! Gıda krizi kapıda

Konya Ovası’nda toprak neminin hızla azalması buğday ve mısır üretimini tehdit ediyor. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Önlem alınmazsa 2050’ye kadar Türkiye su fakiri olacak, İç Anadolu çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.

Su bitiyor, Konya kuruyor! Gıda krizi kapıda

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Konya Ovası’nda toprak neminin kritik seviyelere düştüğünü açıkladı. Kadıoğlu, bu durumun buğday ve mısır başta olmak üzere temel tarım ürünlerinde ciddi verim kayıplarına yol açtığını belirterek, “Eğer acil tedbirler alınmazsa, Türkiye 2050 yılına kadar su fakiri bir ülke olacak. İç Anadolu, özellikle de Konya, çölleşme riskiyle karşı karşıya.” dedi.

METEOROLOJİ VERİLERİ ALARM VERİYOR

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’nin yarısından fazlası “çok şiddetli” veya “olağanüstü kurak” kategorisinde. Mart–Ağustos 2025 döneminde ise yalnızca Doğu Karadeniz normal veya nemli seviyede kaldı.

Konya ve Ankara, bu tablonun en ağır etkilenen şehirleri arasında yer aldı. Yağışlarda yüzde 74’e varan azalma kaydedildi.

TARIM VE GIDA GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE

Kadıoğlu, kuraklığın yalnızca meteorolojik değil; tarımsal, hidrolojik ve sosyo-ekonomik boyutlarıyla da ülkeyi etkilediğini söyledi. Özellikle Konya Ovası’nda tarım alanlarının hızla kuruması, hem üretimi hem de çiftçinin geçimini tehdit ediyor.

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Toprak nemi yetersiz kaldığı için buğday ve mısır verimi düştü. Bu yalnızca üreticiyi değil, gıda fiyatları üzerinden tüm toplumu olumsuz etkileyecek. Çiftçiler göç etmeye başlıyor, bu da sosyal bir krize dönüşüyor.” dedi.

su-bitiyor-konya-kuruyor-gida-krizi-kapida.jpg

KONYA VE İÇ ANADOLU ÇÖLLEŞME RİSKİ ALTINDA

Prof. Dr. Kadıoğlu, İç Anadolu’nun en fazla etkilenen bölge olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Konya ve Ankara olağanüstü şiddetli kurak kategorisinde. Eğer bu tablo devam ederse, İç Anadolu’da sulak alanların kaybolması ve yeraltı sularının tükenmesi kaçınılmaz. Bu da bölgeyi çölleşme tehlikesiyle yüz yüze bırakır.”

BÜYÜKŞEHİRLER İÇİN UYARI: “DAY ZERO KAPIDA”

Kadıoğlu, yalnızca tarım alanlarının değil büyükşehirlerin de tehdit altında olduğunu belirtti. İstanbul, Ankara ve İzmir’de baraj seviyelerinin kritik düzeye indiğini kaydederek, “Cape Town’un yaşadığı ‘Day Zero’ süreci veya Avustralya’nın ‘Drought Response Plan’ örnekleri incelenmeli. Türkiye’nin büyükşehirleri kendi kuraklık müdahale planlarını hazırlamak zorunda.” uyarısında bulundu.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Kadıoğlu, su yönetiminde risk yönetiminin önemine işaret ederek şu önerilerde bulundu:

Yerel kuraklık izleme birimleri kurulmalı, yıllık su bütçeleri hazırlanmalı, yağmur suyu hasadı teşvik edilmeli, içme suyu ile kullanım suyu ayrıştırılmalı, modern sulama ve tarımsal sigorta sistemleri yaygınlaştırılmalı.

prof-dr-mikdat-kadioglu.jpg

“TÜRKİYE’NİN SORUNU YALNIZCA KURAKLIK DEĞİL”

Su kıtlığı ile kuraklığın birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Kadıoğlu, “Bazı şehirlerde sorun yağış azlığından çok su stresidir. Yani nüfusun su arz kapasitesini aşmasıdır. Bu nedenle Türkiye’de esas mesele, nüfus ve talep yönetimiyle birlikte suyun doğru kullanılmasıdır.” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum