Babamın katillerini gördüm!

Sultan Abdülaziz’in intihar ettiği söylense de bu söylentiyi birinci ağızdan yalanlayan bir şahit var. Kızı Nazime Sultan…

Babamın katillerini gördüm!

Sultan Abdülaziz Öldürüldü mü?

İntihar mı etti?

 

Osmanlı Padişahları arasında ölümü en çok tartışılan isimlerden biri Sultan Abdülaziz’dir? Sultan Abdülaziz’in intihar ettiği söylense de bu söylentiyi birinci ağızdan yalanlayan bir şahit var. Kızı Nazime Sultan…

Nazime Sultan gördüklerini 1940’lı yıllarda Beyrut’ta bir ilim adamına anlattı ve ardından anlattıkları belgeleriyle birlikte El- Hayat Gazetesi’nde yayınlandı. “Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in Vefatındaki Esrar Kızının Şahitliği ile Dağılıyor” başlığıyla makale olarak yayınlanan yazıda Nazime Sultan basının nasıl öldürüldüğünü tüm ayrıntılarıyla anlatıyor.

 

“Kuşkusuz, babamın intihar ederek vefat ettiğine hükmedenler aldatıcılardır. Ben babamın öldürülüşüne bizzat kendi gözlerimle şahit oldum. Gördüklerim şundan ibarettir:


Bir gün babam sarayın salonlarından birinde oturuyordu. Ben de hemen yanı başında idim. O zaman on yaşında idim. Birden yanımıza pehlivan gibi sekiz adam girdi. Kuvvetli ve kötü niyetli oldukları belli oluyordu. Babam onları görünce kötü niyetli olduklarını anladı. Kurtulmaya çalışarak ayağa kalktı. Adamlar ilerlemeye başladılar. Bir taraftan da babamdan gelecek bir mukavemete karşı ihtiyatla hareket ediyorlardı. Babam büyük cüsseli, sağlam bünyeli ve güçlü pehlivanlardandı. Birkaç oyuna getirme teşebbüsünden sonra babam adamlardan uzaklaşarak sarayın bir üst katına çıkaran seyyar merdivenin olduğu yere ulaşmayı başardı. Ancak oraya varınca şaşırdı kaldı. Çünkü merdiven yerinde yoktu. İhtiyat olsun diye komplocular onu kaldırmışlardı. Sonra durdu ve yüksek bir sesle haykırdı:


‘Burada merdiven vardı. Kim aldı?’

 Bu soruyu tekrar tekrar sordu. Telaşla sarayın salonlarında dolaşmaya başladı. Adamlar da arkasından onu takip ediyorlardı. Gördüğüm bu sahne beni korkuttu. Kapılardan birinin örtüsünü kendime siper ederek olup biteni izlemeye başladım. Nihayet adamlar babamın şiddetli mukavemetinden sonra onu bir köşede sıkıştırarak ele geçirdiler. Sonra sırt üstü yere yatırdılar. İkisi sağ koluna, ikisi sol koluna, ikisi sağ ayağına, ikisi sol ayağına oturdular. İçlerinden biri bir ustura ile iki elinin atardamarlarını kesti. Çok kan kaybedinceye kadar üzerinden inmediler. Babam bu hal üzere ruhunu teslim etti. Sonra onu pencerelerden birinin perdesine sardılar. Girişte olan karakola götürdüler. Mithat Paşa da orada idi. Babama karşı niyetlerinin kötü olduğu baştan belli idi. Zira babam hal’ edildikten sonra münadileri mahallelere gönderip ‘Sultan Abdülaziz öldü. Sultan Murad onun yerine geçti’ diye nida ettirdiler.


Ben babamın hükümlerinde hatasız olduğunu iddia etmiyorum. Zira hata yapmayan ancak Allahü Teâlâ’dır. Fakat şunu kati olarak ifade edebilirim ki babam, ülkesinin sadık bir hizmetkârı idi. Milleti için çok şeyler yaptı. Orduyu kuvvetlendirdi. Osmanlı donanmasını dünyanın ikinci donanması yaptı. Güzel ahlaklı, yumuşak huylu ve tövbekâr bir insandı. Edip ve kâtipti. Resmî yazıları harika birer edebî eser parçası idi. Arap ve Fars edebiyatını çok iyi bilirdi. Mahir bir ressam idi. İstirahat vakitlerini zaman zaman Dolmabahçe Sarayı’ndaki boğaza nazır hususî odasında geçirirdi.


“Nâzime Sultan burada ağlamaktan yutkunamadı ve bir müddet sessiz kaldıktan sonra ‘Babama haksızlık ettiler’ dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.