Konya’nın Bilgisayar Tahir’i! Matematik hesabı ve hafızasıyla karşısındakini şaşkına çeviriyor

Konya’nın Karapınar ilçesinde, okulda temizlik görevlisi olan ve daha önce 18 yıl çobanlık yapan 'Bilgisayar Tahir' lakaplı Tahir Alkış (56), güçlü hafızasıyla görenleri şaşırtıyor. Süper Lig'in 1992-1993 sezonundan 2020 sezonuna kadar birçok detayı hafızasında tutan Alkış, 3 hanelilere kadar matematik hesaplamalarını hızlıca yapıyor. Çocukluğunda devlet parasız yatılı okulu kazandığını anlatan Alkış, "Elimden tutup götüren olmadı. Okusaydım, gidebildiğim yere kadar giderdim. NASA'ya mı yerleşirdim, filozof mu olurdum; bilemiyorum" dedi.

HERKES ONU “BİLGİSAYAR TAHİR” OLARAK TANIYOR

Karapınar'ın Sazlıpınar Mahallesi'nde oturan, evli ve 2 çocuk babası Tahir Alkış, güçlü hafızası ile dikkat çekiyor. Matematik hesaplamalarını 3 hanelilere kadar hızlıca yapabilen Alkış, 'Bilgisayar Tahir' lakabıyla tanınıyor. 18 yıl çobanlık yapan ve şu an bir okulda temizlik görevlisi olarak çalışan Alkış, hafızasının ne kadar güçlü olduğunu şöyle anlattı: 

''Çok zeki ve marifetli olduğumdan dolayı bana 'Bilgisayar Tahir' diyorlar. Önemli günleri, Türkiye'nin il ve ilçelerini ezbere biliyorum. Bir insan doğum tarihini söylediğinde artık yılları da kaçırmadan kaç gündür yaşadığını söylüyorum. Kendi kapasiteme göre çarpma işlemleri yapıyorum. Allah'ın 99 ismini ve anlamlarını da söyleyebiliyorum. Süper Lig'le de ilgileniyorum. Bu sezon şimdiye kadar oynanan maçları, atılan gol sayılarını söyleyebiliyorum. 3 basamaklı sayıları hızlıca hesaplayabiliyorum. Uzun zaman çobanlık yaptım. Muhtarın yanında çalıştım, köyün içme sularını düzelttim sonra okulda işe başladım. 8 yıldır da bakanlığın bünyesinde geçici ve sürekli işçi pozisyonundayım. Müfettişler geldiğinde şaşırıyor, 'Zeka maşallah' diyorlar. Köyümüzde kaç kişinin vefat ettiğini yıl yıl sayabiliyorum."

'OKUSAYDIM GİDEBİLDİĞİM YERE KADAR GİDERDİM'

Eğitim hayatının ilkokuldan sonra devam etmediğini anlatan Alkış, ''Çocukluğumda devlet parasız yatılı okulu kazandım; ama elimden tutup götüren olmadı. O zamanlar sağ-sol davası vardı. Köyümüzde okuma hevesi de yoktu. Okumanın çok parlak olacağı kimsenin aklına gelmezdi. Okusaydım, gidebildiğim yere kadar giderdim. Belki cumhurbaşkanı olurdum. O olmazsa NASA'ya mı yerleşirdim, filozof mu olurdum; bilmiyorum. Bende zeka var ama kendimi ifade edemiyorum. Benim zekamı ilkokul öğretmenim keşfetti. Ben 3'üncü sınıftayken, 5'inci sınıfları okutuyordum. Öğretmenim 'Tahir sen ders ver' derdi. Ben de 50 öğrenciye ders verirdim. O kadar zekiydim. Şimdi de görev yaptığım okulda çocuklar sık sık yanıma gelirler, Tahir amca bunu iyi bilirsin, diye bana soru soruyorlar" dedi.