47 yaşında, genç dinamik.

Zübük siyaseti yapmıyor.

Devletin her kademesinde çalışmış.

Mesleği siyaset değil, seçkin bir bürokrat.

Müteahhit değil mühendis.

İstiklal marşını biliyor.

Tatile çıkmak için can atmıyor. ( Özellikle deprem ve sel afetlerinin yaşandığı dönemde afet bölgelerinde en uzun kalan bakan olmasıyla tanınıyor”

Büyükelçi merakı yok.

Cumhurbaşkanı adayı olmak için 50 fırıldak çevirdikten sonra, geri vites yapmıyor.

Vatandaşa sen ahlaksızsın sen rezilsin gibi galiz ifadeler kullanmıyor.

Programcılarla kavga etmiyor.

Yalan söylemiyor.

Aynı mendille hem burnunu hem alnını hem ağzını silmiyor.

Koskoca Fatih’in türbesine sokak serserisi gibi girmiyor.

Kendi partisininde mikserlik yapmıyor.

Kendisini yaprakların alkışladığını iddia etmiyor. Karşılaştığı herkese senli benli ifadeler kullanmıyor.

Temel atmama töreni yapmıyor.

Şehri kar teslim almışken rakı-balık yaptığı, Devlet görevlilerine hakaret ettiği, 10 Kasım törenlerinde dans ettiği, Makarios’a hayranlık ifade ettiği görülmedi.

Tercih senin İstanbul, senin elbette.

Ama bizimki de can.