Halis Demir Özkara

Halis Demir Özkara

Bu nasıl bir Konyaspor galası?

Bu nasıl bir Konyaspor galası?

Kaç takım var, 100’ncü yılını kutlayan?

Kaç takım var, taraftarları kendisine sevdalı?

Kaç takım var, şehri ile bu kadar bütünleşen?

Başarılı bir sezon geçiriyoruz. Hedefsiz başladığımız bir sezonda hedef kendiliğinden oluştu. Öyle ki uzun süre biz yüzüncü yılımızda Avrupa’ya oynuyoruz diyemedik. Sonra baktık tek tek döküldü İstanbul’un şanı büyük takımları. O zaman cılız da olsa hedefimizi seslendirmeye başladık.

Dün 100. yıl galası yapıldı.

Gala da,  kutlama da bu takımın hakkı. Hatta fazlası da… Ancak görüntülerden yola çıkarak bazı şeyler söylemek vacip oldu.

Galayı biz neden bir otel odasında yaptık? Yazda kışta, karda çamurda, soğukta sıcakta takımını bırakmayan seyirciden uzak. …Halbuki bizim kapalı salon olarak 2000 kapasiteli SKM’miz, 10 bin kapasiteli Spor ve Kongre Merkezimiz var. 100.yıl galasının seyircisiz yapılması doğrusu hiç kabul edilebilecek bir şey değil.

100.yılı marşı veya marşları da tartışmaya açık... Mesela bir yarışma açılsaydı olmaz mıydı? Sanırım dün görücüye çıkan dört marşın dördü de aynı kişiye hazırlatılmış. Birkaç kişiye hazırlatılacak marşlar internet üzerinden seyircinin beğenisine sunulamaz mıydı? Böylece Konyaspor’un marşına Konyasporlular karar vermiş olurdu. Konya’ya alınan yeni tramvayların dış tasarımına böyle bir yolla karar verilmişti de ne büyük memnuniyet oluşmuştu.  Biz yeşil-beyaz tramvaylarımızı halkın tercihine borçluyuz.

Sonra ne o?  İstanbul’dan getirilmiş sunucuya geceyi sundurmak. İstanbul sultasına son verelim, artık şampiyonlar Anadolu’dan çıksın diyoruz. Ama sıradan bir sunuculuğu İstanbul’a yaptırıyoruz. Tamam sunucuya söyleyecek bir sözümüz yok. Bu dünyanın adamı. Ama Mustafa Durmuş gibi gecesi gündüzü Konyaspor olan ve sunuculuğu hiçbir kimseyle kıyaslanamayacak bir kişi dururken… Mesela Mustafa Durmuş sunsaydı o geceyi daha coşkulu olmaz mıydı?

Hepsinden daha önce ve hepsinden daha önemlisi…

Eğlence olsun diye getirilen sanatçılar yakıştı mı Konya’ya… Müzik, kıyafetler, çalınan parçalar… Olmaz, olmaz, olmaz. Öyle bir gecede neden bizim Konyalı sanatçılarımız düşünülmedi? Mustafa Yıldızdoğan, Ekin, Göndoğar… Bunların yanında yerel sanatçılarımız… Konya’nın kendi değerleri… Biz Konya isek ve bu takım da Konya’nın takımı ise mümkün olabildiğince her şey Konyalı olmalı.

Ha bir de… Konyaspor tüm Konya’nın takımı diye bütün siyasi parti temsilcilerini çağırmışlar. Prensipte ve teoride doğru… Ama bazılarının hak etmediğine inanıyorum. Hangi bir gün Konyaspor’un yanında oldular. Bazıları Konyalı bile değil.  Öyle inanıyorum ki seçim yaklaştı ya… Karede yer almak için geldiler. Bir de Konyaspor’un zor gününde çağırın bakalım, gelecekler mi?

Sonra neden böyle bir program yerel kanallardan yayınlanmadı. Bizim tüm dünyaya yayın yapan kanallarımız yok mu? Yayınla deselerdi, yayınlarlardı. Bir kuruş bedel istemeden…  Tüm maçlarında takımın peşinde koşan, yayınlarında Konyaspor’a ayrıcalık tanıyan… Dün, dünyanın neresinde televizyonunu kim açarsa, Konyaspor’un 100. yıl galasını izleseydi olmaz mıydı?

Ben saymıyorum bu programı. Kabul etmiyorum, yeterli görmüyorum. 42 bin kişilik bir stadımız var. 42 bini statta, 42 bini stadın çevresinde , kat kat fazlası evlerinde Konyaspor’un 100. yıl etkinliğini izleyeceği bir program.

Çünkü bir 100. yıl daha yok. 200. yıla da biz yokuz.

Bilmem anlatabildim mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Halis Demir Özkara Arşivi