Ertesi gün manşetler sallanmadı sadece…  Yıllanmış mahkeme mülk olmayacaktı artık kadıya

Geçen yazımızda efsane başkan Halil ÜRÜN’ün bahsettiğim ikinci otobüs hikayesine kaldığımız yerden devam…

İktidarda Doğru Yol Partisi Başbakanlık koltuğunda Tansu ÇİLLER hanımefendinin olduğu dönemde ülkemiz borç batağında ekonomik kriz derinleşmiş, enflasyon almış başını gitmiş, CHP’li İstanbul Büyükşehir’de Nurettin SÖZEN İSKİ Genel Müdürlüğünde Ergun GÖKNEL ve avanesinin İSKİ yolsuzluğu her gün ilk haber iken tüm Türkiye örnek hizmetleri ile Konya Büyükşehir Belediyesini ve Halil ÜRÜN’ün İstanbul’un ise tek Refah Partili belediyesi Sultanbeyli’de Ali Nabi KOÇAK’ın övgülerle destan yazdıklarının konuşulduğu dönem de Efsane Başkan Konya’ya daha iyi hizmet vermek için belediye önünde toplu taşıma için yeni alınan 302 otobüslerine tanıtım programı yapalım dedi gerekli organize yapıldı Başkanımız her zaman ki samimiyeti ile makamından indi yeni otobüsün yanında başladı konuşmaya: “Bu araçları alırken hemşerilerimizin sırtına yaslanarak belediyemizi borç yükü altına sokmadık kredi ya da faize bulaşmadık kendi öz kaynaklarımızı kullanarak aldık. Delikli kuruş borcumuz kalmamıştır ve kasamız da TIKA BASA DOLU!!!!!”

Efsane başkan sözünü bitirince emektar gazeteci arkadaşım Ali Sait ÖĞE bana işaret ederek bir soru soracağını ima etti her zaman ki muzip esprili yaklaşımla bir soru sordu. Ülkenin yaşadığı ekonomik kriz sürecine de dikkat çekmeye yönelik, “BAŞKANIM PARA İSTEMEK İÇİN TANSU ÇİLLER’İN IMF’YE GİTMESİNE NE DİYORSUNUZ?’’ dedi. Davetlerde ikramlarda açlık ve tokluğu belirtmek için kullandığımız bir kelimeyi, “TIKA BASA DOLU’’ kullanması bana komik gelmiş olacak ki yemeğe davet anlamında ben de boş bulunup “BUYURSUN BİZE DE GELSİN” diye muzipçe bir düşünceyi ağzımdan kaçırdım. Hazırundan da gülenler oldu. Ben söyleyince komik gelen bir cümleyi bir siyasi söylem olarak söylenirse hatta siyasette önemli yer etmiş biri kullanırsa yer yerinden oynarmış onu gördüm. Başkanımızı da efsane yapan ikinci otobüs olayı burada patladı. Halil ÜRÜN’ü manşetlere taşıyan bu cümleler döküldü ağzından ‘’ Kıymetli basın mensupları sorduğunuz soruya gelince Borç alan emir alır bir atasözün hatırlatmak isterim ,  IMF’e gidince ne olacak hazine yönetiminizi onlara teslim edeceksiniz oysa  Refah Partili olduğumuz için cezalandırıldığımızı düşündüğüm ve bu yüzden genel bütçe gelirlerimizin kesildiği bizi faizle para kullanarak hizmet etmeye zorlandığımızı burada söylemek isterim her türlü hesap ve işlemlerimizin müfettişlerce didik didik edildiği bir dönemde delikli kuruş krediye veya faize bulaşmadan hizmet etmeyi başarabiliyorsak. Yapmayı düşündüğümüz hizmetler içinde hazırlıklarımızı tamamlamakla kalmayıp kaynağını da kasamız da tutuyorsak aramasınlar dışarda  BUYURSUN BİZE GELSİN  BİZ VERELİM KAYNAĞI veya kaynak yönetmeyi”…….

Ertesi gün manşetler sallanmadı sadece…  yıllanmış mahkeme mülk olmayacaktı artık kadıya…

Bu cesur çıkış ertesi gün manşetlere şöyle taşındı iyi niyetle ya da art niyetle mi atıldı o başlıklar bilmiyoruz .aklım da kalan bazıları HÜKÜMETE BORÇ VERELİM,  HALİL ÜRÜN TANSU ÇİLLER’E SESLENDİ. HALİL ÜRÜN HÜKÜMETE SESLENDİ,KONYA IMF’DEN ZENGİN, KONYA PETROL MÜ BULDU  en can alıcı başlık ise IMF’YE GİTME BİZ VERELİM….vs vs Başkanın bu haklı hareketi dilden dile kulaktan kulağa DEDE KORKUT hikayeleri gibi anlatılmakla kalmayıp her siyasi miting ve sohbetlerin konusu olarak büyüdü de büyüdü….(HALİL BAŞKAN NE YAPARSA YAPSIN SAVCILAR HEMEN HARAKETE GEÇERDİ YİNE HER TÜRLÜ DAVAYA KONU OLDU BU SÖZLERİ DE) Konyalının hayali de insanların düşüncesi de  Artık Halil ÜRÜN isminin İstanbul Büyükşehir Başkanlığı için bırakın adının kulisler de gezmesini kesin gözü ile bakıldığı bir dönem de İstanbul’da yapılacak bir etkinlik için gidildiğin de tezahüratlar ve hürmetler  İstanbul Büyükşehir Adayı şeklinde olunca. Karşılayanlar arasında  gelecekte dünya liderimizin de olduğu ortamda Aynen aktarıyorum Halil ÜRÜN Bey karşılayanlara dönüp  ‘’ ARKADAŞLAR BANA NİYE TEZAHÜRAT YAPIYORSUNUZ, NEDEN BAŞKAN ARIYORSUNUZ BAKIN BURADA RECFEP TAYYİP ERDOĞAN BAŞKAN VAR ONDAN DAHA İYİ ADAY MI BULACAKSINIZ  İSTANBUL’A, BENİM ADAYIM DA DESTEK VERMEKTEN ONUR DUYACAĞIM DA SEÇİMLER İÇİN GELİP BİZATİHİ ÇALIŞACAĞIM DA RECEP TAYYİP BEY’DİR BEN KONYA’YI YÖNETİYORUM İSTABULU YÖNETMEKTE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A YAKIŞIR’’ Bu cümleden sonra işaret buyurulan kıymetli ismin rahat hareket ettiğini düşünmenin yanında manşetler bunu da yazdı….

Konya’nın başarısını gören İstanbul insanı: 

Patlayan çöplüklere, çöp dağlarına dönen sokaklara, nefes almanın zorlaştığı havaya, trafikte bir metre gidilemeyen yollara bakınca.

Nerde ise iki günde zor neticelenen ve bütün medya’nın son ana kadar İstanbul’u CHP kazandı şeklinde yaptığı yayınlara Şimdi Dünya Liderimizin o dönemde teşkilat mensuplarına teşekkürü ile başlayan parti teşkilatındaki basın toplantısını izlerken  bu seçimin kazananının tüm İstanbul tüm Türkiye olduğunu söyledikten sonra ‘’ EMANETİ ŞAHSIMA TEVDİ ED……..’’ sonunu duymadan kazandık edası ile mutlu olmamızın tarifi yoktur sanırım.

Efsaneleşen başkan Halil ÜRüN’ün ikinci otobüs vakası iyi anlamda yerel seçimler de TSUNAMİ etkisi yaratarak Tüm Türkiye’de rekor düzeyde Belediye  iktidarlıklarının Refah Partililere teslimi ile sonuçlanmasın da  en büyük pay sahibi oldu. Çok cesaretli idi başkan müfettişlerin gelip maaşına el koyacağını bildiği halde Memurlara kitap kırtasiye desteği, bayram desteği, vb hatta şimdi her birinin ev sahibi olduğu minicik taksitlerle arsa satışı. Her ne kadar bize nasip olmasa da Bu insanların gönlünde ki yerini bilmeyen yoktur.

Olmaz yapamazsınız dediklerin de İki tane yayın kuruluşunu Konya’nın sözcüsü olarak kazandırması belki de Bosna Hersek’in kurtuluşuna vesile oluşların başında geldi dersem abartmamış olurum. Bırakın günümüzü geleceğin ötesine kadar gidecek hayırlı bir hizmet.

BÜYÜK BOSNA YARDIMINA GİDEN YOL

Kurulmasın da bizatihi talimatın kendinden geldiği iki yayın kuruluşundan biri olan Gençliğin Sesi için kollar sıvanmış hazırlıklar başlamıştı. Demirci İş Merkezi sekizinci katında yayın hayatına başlamıştı. O dönem Gençlik olarak ta yetişmemizde katkı sahibi Karatay MGV başkanı ama her şeyden önce gönül adamı Ömer Faruk İyi…. abi ile Mehmet Şen başkanın gayretleri ile Gençliğin Sesi ismi radyosu bu şehre kazandırıldı. (Ramazan AKSOY hocamızın her alanda bizlere desteğine şükranlarımla) Tiyatro yapan Ramazan DANIŞ ve Güzel  şiir okuyan Ali BEKTAŞ’a program yapma, sunuculuk vs sorumluluğu verildi. Günümüzde Merkez Vakıfbank yanında ki mütevazi ekmek dükkanında Tandırcı Dede diye bilinen Ali Naci Dağlıoğlu Müdür….. düşme tehlikesine rağmen  demirci iş merkezinin çatısında 8. Katında  teknik müdür Rıza abi Osman Köseoğlu, Tekdereler, Akaylar, Ercanlar, akçalar ve  elleri soğuktan donmuş bendeniz. Kurumsallaşma Sonrasında Küçüktığlılar, boydaklar herkese hayatın kapısını aralama fırsatı verdi

Çatıdan Uyduya çıkan bir radyo

Yerelde iken

Bir akşam Ali BEKTAŞ’ın soruyor, ben isimleri alıp Ali’ye aktarırken arada yer değiştirip devam ediyoruz, zerre kibir sahibi olmayan çile adamı Ali Naci Dağlıoğlu da büyük bir heyecanla çalan telefonlara cevap verip canlı bağlıyordu.

İlk gece olan oldu… 3. sorunun cevabını bilip Çeyrek Altın kazanan dinleyicinin şu cümleleri Dünyayı salladı.

Dinleyici, “Bu yarışmaya engelli oğlum adına katılmıştım. Onun adına bu altını Bosna Hersek’ e bağışlıyoruz’’ BÜYÜK BOSNA YARDIMI Konya insanının içinde bekleyen barutu ateşleyen kibrit oldu. Haftalarca yardım aktı.

BOSNA HERSEK’te. Kurtarılan her Müslümanın sevabın da Konya’nın da  sevap kazandığına şüphem yok. Temsili olarak Sonun da 100 yıl kapalı spor salonunu dolduran binlerce insanın katıldığı Adil Avaz konseri ile biten devasa büyüklükteki yardım kampanyasına vesile olmamızı Rabbim bizlere nasip etti. Hiçbir bedel almadan çalıştığımıza verilebilecek en büyük karşılığına vesile olmak umarım amal defterimize yazılmıştır.

Büyük organizasyonda hemen bir ekip kurulmasını ve bir düzen içinde yardımların toplanması talimatını vermekle kalmayıp an be an bilgi aldı. İlgili ilgisiz bir çok dava ile karşı karşıya kalsa da geri adım atmadı. Risk alarak en özel koşullarla ulaşmasını sağladı Halil ÜRÜN.

Hani bir akşam bir AÇIK oturumda Bedri Baykam denen zatın Adalet Bakanı Şevket KAZAN'I SIKIŞTIRIP Konyadan gelen paralarla yapıldığı iddia edilen bir fabrika şuan nerede? Yoksa şurası mı?  burası mı?  Hastane dedikleri yer mi?  Diye sıkıştırınca Şevket KAZAN'da ima yolu ile evet dedikten 10 dakika sonra bombardımana uğrayan fabrikanın kırılmasına sebeb BÜYÜK BOSNA YARDIMI, Şehrin ŞEHREMİNİNE güvenirse KONYALI düzlük eder Dağı yol eder kendine.

İşçi sendikası verilen ücreti beğenmemiş greve gitme  kararı almak üzere iken Dönemin Personel Daire Başkanı Hasan Hüseyin AKTAŞ Valilikten Mehteran ve Bando takımının görevlendirilmesi talebini makama getirince Efsane Başkan  bu istek üzerine çağırın sendikayı çalışanlarımızın çocuklarına bayram hediyesi olsun diyerek sözleşmeyi başkanlık olarak  imzalayalım çalışanımıza verirsek çalışanımız da hizmetleri ile şehir için koşturur bu sevinçle  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramına gidilmişti her ulusal bayram da olduğu gibi o bayramda da  Vali, ….  Garnizon Komutanı …… ve Halil Ürün başkanın stadyumu dolduran insanları askeri araç içinden selamlarlarken bir tur atılmış ve tekrar protokolün oturduğu alana gelinmişti. Halil ÜRÜN Başkanı hiç o kadar sinirli ve hiddetli görmemiştim. Bir çok kişi bilir eski stadyumda sahaya çıkılan ara boşluğun olduğu alanı, Vali bey geçtikten sonra az önce halkı birlikte selamladığı garnizon komutanını sert bir üslupla yerine çıkmadan ara koridora çekti ve ’’Bana bak komutan bu törende belediye başkanı olarak ben halkımı selamlarım da bayramlarını kutlarım da eğer böyle bir yasak varsa o yasağı bana getir göster yoksa ben sizin emir eriniz değilim iki de bir bana sen selamlama yapma diyemezsin KENDİNİZİ BENİM AMİRİM FALAN SANMAYIN, İSTESENİZDE İSTEMESENİZDE BENİ BU ŞEHİR BAŞKAN OLARAK SEÇTİ herkes yerini iyi bilsin bu yaşta size yerinizi bildirecek değilim…

Bir çok kamu görevlisi önünde yediği fırçanın şokundan kurtulmasına ve cevap vermesine fırsat bırakmadan Halil ÜRÜN bey protokoldeki yerine yürüdü. Herkesin bıyık altı güldüğünü hisseden K. Süner hıncını orada bulunan askeri personele fırça atarak, niye yerler tozlu imiş falan filan.

Program bittikten sonra makam arabasına binmeden talimatı yapıştırdı dönemin Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Ramazan İMRE’ye en kısa zaman da organize edin ve çocuklara hediyelerin dağıtıldığı Çocuk Şenliğiz organizasyonu için hemen gereğini yapın diye.

Bana da dönüp hangi program olursa olsun bu kişinin olduğu programlarımız da önce beni sonra onu söyleyeceksin diye. Ben bu şekilde yaptıkça o kişi sinirlenir di. Yaveri, koşarak gelir yanlışlığı söylemeye çalışırdı, Talimattan haberi olmayan Salih Sedat bey de koşarak gelir hata yaptığımı söylerdi. Düzelteceğim; Ha şimdi ha az sonra diye diye o programı geçiştirirdim.

Efsane Olmak bu şehirde herkese nasip olmaz

Severse efsaneleştirir de sever, bu şehir de insanlar

Bir çiçekle bahar olmaza, baharı Bir çiçekle başlatırlar.

HAFTAYA

PAŞANIN KOMİK DURUMU

Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına Halil ÜRÜN Aday!