Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına Mustafa ÖZKAFA Aday

Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığına Tahir AKYÜREK Aday

Diye süslendi billboardlar… hafta hafta da köşemi süsleyecekler!

Yaşayan bir efsane düşünün ya da devrimci ilk önce Peygamber Efendimiz gelir aklımıza hala yaşadığının hissiyatı ile hareket ettiğimiz önderimiz. NOKTA… Birkaç hafta yakın çalıştığım Büyükşehir Belediye Başkanlarımla yaşadığım bilinmeyen anılarımı kaleme almak istedim.

ANLATACAĞIM

Bilmediğiniz bir konu ile başlayayım yazımıza. Yeşil paltolu Deniz Gezmiş'in 42 lakabını taktığı Konyalının ırkçılığa karşı olduğunu göstererek Kürt kökenli büyükşehir belediye başkanını rekor oyla seçtiği bugünkü iktidara giden yolu açtıran adam.  Sazcıya, davulcuya, zurnacıya sanatçıya kız verilmez denilen bir dönemde beni evlendirmek için dünür başı olup Allah'ın emri Peygamberin kavli diye kız tarafına kefilim olan Halil Ürün ile benim hikayeleri mi anlatacağım sizlere eğer yazım uzun olursa kusura bakmayın belki birkaç bölümde kaleme alarak sizleri biraz yoracağım. Ama yaşadıklarımı anlatırken ikinci otobüs olayında memleketin kaderini değiştirdiğine inandığım olaya nasıl karıştım.

ANLATACAĞIM

Refah Partisi’nin kalesi olarak gördüğü lakin Anavatan Partisinin yönettiği bir şehir Konya’nın da bir hikayesi olacak anlatacaklarım. TRT'nin Refah Partisi’ni görmezden geldiği yıllar ve 1989 ellerimizde video kasetler ile video cihazı ve bir televizyon seçim için propagandası yapılsın diye seçim karargahına gelerek bu akşam komşularımı davet ettim adaylarımız bize de gelsin dedikten sonra tanıtım birimi olarak eve önce biz giderdik başta Rahmetli ERBAKAN hocamızın kaseti olmak üzere kanaat önderlerinin videosu ile Hak ve Batıl konuları izlettirdikten sonra o bölgenin ilçe belediye başka adayı gelir hemen akabinde Konya Büyükşehir Belediye Başkan adayı gelir idi. Evler küçük bazıları kerpiçten bazıları briketten hatta dış duvarlarının sıvası bile olmayan gece kondu değil ama kaçak yapılmış ruhu olan mekanlar.  180 cm yüksekliğinde kapılar evi dar ama gönlü geniş insanların bir topluluk oluşturduğu yer. Ve bu evlerin kapısından sığmayan heybetli beyaz yüzlü, kahverengi kalın gözlüklü ismini zamanla insanların hafızalarına kazıyacak olan efsane başkan Halil Ürün'ün insanların dikkatini çeken saygı dolu Bir SELAMÜN ALEYKÜM demesinden sonra bugün ki günümüz Türkiye'sinin inancına 1 bardak çay içerken o yokluktaki insanlara anlatıp inandıran adamın hikayesi.

Hani sözde kadını erkeği otobüslere ayrı ayrı bindirdiği iddia edilen adam.

Benim düşüncem bir cümle yazıyorum ‘’Halil Ürün'ün Başkanımız için hayatın da iki tane önemli otobüs olayı vardır.

İlk olayın nasıl geliştiğini anlatacağım ama asıl önemli olan ikinci otobüs olayıdır.  ANLATACAĞIM

Paşanın biri resmi törende kükremek istedi. Efsane BAŞKAN kuzuya nasıl çevirdi. ANLATACAĞIM

Efsane Başkanın şeftali suyunu alay konusu yapan Paşa alaylık konuma nasıl düştü.  ANLATACAĞIM

Sanatçı dostu başkan Konyalı çocuklar için GEZİCİ KUKLA TİYATROSUNU niye kurdu. ANLATACAĞIM

Oğlum İsmail Hakkı benim için ne ifade ediyorsa Ramazan sen de aynısın dediği ikimizi gece 00.30’da nerede denetledi. ANLATACAĞIM!

ANLATACAĞIM

Seçimlerin bitip hizmetler le Konya’yı donatma heyecanı ile başlayan 9O ve Sonrasını takip eden yıllar da Kampüse ulaşım oldukça zordu. O dönem de benim gibi öğrencilik yapanlar bilir Sadece Diyarı Mevlana diye Bir şirketin 4 âdet otobüsü ile gidilip  gelinirdi. Bir gün eski Mimarlık Fakültesi kantininde bir büyüğüm ile otururken yan masada oturan kız öğrencinin ‘’Offf yaaaaa yine kaçırdık dersleri bu nereye kadar böyle olacak’’ diye sesli konuşunca dikkati mi çekti. Aslında olay şu  otobüslere binemedikleri için kampüse gidemediklerinden dolayı kantine gelmişler. Diğer bir kız öğrenci bir fikir attı ortaya '' Erkek kız karışık binince birbilerine dokunma ya da temas olacak korkusundan kimse arka tarafa ve birbirlerine yanaşmıyor  otobüslerde tam dolmadan hareket edince binemeyenler derslerine geç kalıyor keşke bayanlar için ayrı Bir araç olsa dokunma korkusu olmadan tıka basa dolsak,'' dediklerini duyunca. Yönümü onlara dönp bu isteklerinizi Büyükşehir Belediye Başkanına söyler misiniz? dedim. Nasıl olacak diye sordular ( O ZAMAN MAİL' DE NAİL'DE YOK :) ) ben sizi görüştürürüm siz Yeter ki Bir kaç arkadaşınızla toplu hâlde cuma günü namazdan sonra belediye önünde olun dedim. Beklenen an gelince Hasan Oğuz abimin randevusu ile giriş yaptık makama. Konu arz edilir edilmez. Efsane Başkan Halil Ürün daha öncede böyle talep iletilmişti madem siz buraya kadar da geldiniz sizlerden istek varsa neden olmasın derhal Osman Karaduman abiye Genel Sekreteri bağlamasını istedi. Burayı tam hatırlamıyorum Rahmetli Abdullah AKGÜL de olabilir veya  Ahmet Cemal YALÇINDAĞ’dı bağlatıp kız öğrencilerimizden isteyenlerin ayrı bineceği bir otobüs ayarlayın'' dedi. Pazartesi sabah eski mimarlık fakültesi önü,  eski fuar alanı yada şimdi ki kültür Parkın yanından Kalkacak ve bayanlardan ayrı binmek isteyenlerin  otobüsü istek üzerine  tahsis edilmiş. O yıllar da tüm kampüs dersleri hemen hemen aynı saatte başlar ve aynı saatte son bulurdu. Dönüş yolunda araçlara giderken dönemin yasakçı zihniyetine sahip Üniversitenin başı lütfetmiş kampüse gelmiş ulaşım yetkisi Belediye'de olmasına rağmen bas bas bağırarak kız öğrencilere tahsisli otobüse binmeyi yasakladım. Bineceklere de işlem yapacağım. İlan ediyorum derken yanına da ulusal basın temsilcilerini de almış ( enformasyonun silah olarak kullanmayı caiz saydıklarından ) bu çağ dışılık diye yediği halta kılıf bulup şov yapmış. Ertesi gün yazılı basında kapak 24 punto SÜRMANŞET.. özeti GERİCİ KAFALAR. ÖRÜMCEKLİK. BİZ DEMEDİK Mİ anlamında efsane başkan Halil ÜRÜN’ü ve Konya’yı karalama haberleri var.

Üzüldüm haberleri görünce de mahcup oldum. Dünya'ya duyurulmuş tâbi ki. Rahmetli Gazeteci Ali GAZEL abiyi yolda gördüm. Nereye gidiyorsun dedim. Efsane Başkanın gazetecileri davet ettiğini belediye gittiğini söyleyince ben de takıldım yanına.

Efsane Başkan basını mensuplarını huzuruna kabul etti. Bende ezik bir şekilde girdim. Başladı konuşmaya.

Kıymetli basın mensupları bizim kapımız herkese açık. Derdi olanın derdini anlatması için. Kız öğrenciler bizatihi gelerek isteklerini söyledi biz de gereğini yaptık. Kimseyi geri çevirmediğimiz gibi bu Kurala Rektör  ............. da dahildir. Protokol kuralları dersi verecek değilim kurumlara kim kimden sonra gelir diye.

''Edeple Gelen Edeple Gider''

!!! Kampüste şarlatanlık yapacağına gelsin Bana söylesin, o kim ki herkes haddini bilsin der gibi!!!

 ''Bu şehri yönetme Yetkimi kullandım ve talimatım geçerlidir.  Malûm kişi istediği kadar şov yapsın. İsteyenler olduğu sürece bu otobüs böyle olacaktır. Biz nasıl zorla bindirmiyor isek Kimse de zorla indiremez bu araçlar o kişinin makam arabası değil. Herkes kendi işine baksın''

Atılan her iftiraya karşılık Hz Mevla’nın MEN BENDE-İ KUR’ANEM EGER CANDAREM……. Sözlerinin derin manası ile cevaplayıp kimseyi umursamadığını hesabını Allah ile Konya halkına vereceğini her ortamda dile getirdi. Bahse konu kapanmış üzerinden yıllar geçmişti.

1997 yılında efsane başkan Halil ÜRÜN bey beni çağırıp Hocalık yaptığı şehre vefa nişanesi olarak gitmem noktasında  talimat verince. Trabzon’a GEZİCİ KUKLA TİYATROSU ekibimle  ulaştığım ilk akşam da Trabzon Belediyesi Kültür Müdürü ve çalışanları  ile  akşam çayı içerken MEYDAN PARKINDA bir amca pat diye  sordu.

Baaa bak  bakayum uşağum ha bizum  Halil HOCA Gonya' da Gadun ve erkeklere otobüslere ayru ayru  binin deyiymuş, ha şimdu  ben karumla otobüslere  ayru ayru  bindiğumuz zaman  de bakayum baaa nasul aynı yerde inecüüz?

Sorduğu kişi ben olunca cevapta ona göre olur. Anlaşılan amca yıllar öncesinde kalmış

Dedim baaa bak  amcacuuum aç gulağunu eyu diiiine  Otobüs iki tane değuldur otobüs bi tanedur daa kim uydurmuş iki tanedur diye ha bu iftiradur sen diyecesun ki peki naasi bineyular otobsün ortasında  bir perde asiludur. Sen ön gapudan bineysun  hanimunda yaaani yemge deyurum daa  arka kapudan bineyu. Sonra sen inmeye yakıun bauırıup ''gadınum  Hazırlan inecuuz'' diyecesun dedim.

Amca biraz düşündü. Heeeee aaanadum amma benim hatun işitme cihazı gullanaai  ya evde unutursa? Derken sözünü kestim

-- amcacum ha sen gorkmayasun daa yolun konyaya düşer ise numaramı vereyum beni bul  başgandan araba isteruk  senude yengeyu de gezdiruruk daaa…

Baktım saati 12'yi geçmiş...

Geldik asıl bombaya, sanırım kalacak haftaya.

İkinci otobüs olayında ise bir soru ile bakışlar değişti Konya’ya

Muziplikten az sesli düşündüm düşündüğümü sorulan soruya…

Başkan bey de tebessüm etmekle kalmadı bu hatırlatmaya yüksek sesle verdi cevabı sorulan soruya…

Ertesi gün manşetler sallanmadı sadece…  Yıllanmış mahkeme mülk olmayacaktı artık kadıya

İKİNCİ OTOBÜS VAKASI İLE HAFTAYA GÖRÜŞMEK ÜZERE.