Erdoğan: Tedbirlere riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan önlemlere ilişkin, "Açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz." dedi.

Erdoğan: Tedbirlere riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz

Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde başkanlık ettiği Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında "Önce insan" diyen bir medeniyetin, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diyen bir kültürün mensupları olduklarını hatırlatarak, bu süreçte alınan tedbirlerin insanların hayatı ve geleceğini korumaya yönelik olduğunu vurguladı. 

Yeni tip koronavirüsün, pek çok insanın farkında olmadan virüse maruz kalması ve yine farkında olmadan virüsü başkalarına bulaştırmasıyla yayıldığını belirten Erdoğan, sağlıklı bireylerin hastalığı rahatça atlattığını, herhangi bir rahatsızlığı olan ve bağışıklık sistemi zayıf olanların ise ölümcül sonuçlarla karşı karşıya kalabileceğini hatırlattı.

Aşısı ve kesin tedavisi olmayan bu hastalıktan en iyi korunma yolunun, virüsün bulaşmasını engellemek olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Alınan ve tavsiye edilen tedbirlerin tamamı hem kendimizin hem de diğer insanların sağlığını koruma amaçlıdır. Kovid-19 hastalığından en iyi korunma yöntemi herkesin kendi kendine alacağı tedbirlerdir. Hiç kimse, bencilliği veya özensizliği sebebiyle, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atma hakkına sahip değildir. Toplumun tamamının sağlığı ve huzuru için bireyler olarak her birimizin fedakarlıkta bulunma sorumluluğu vardır.

Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye'deki tedbirler de salgın riski ortadan kalkana kadar geçici olarak uygulanacaktır. Açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edersek, evde kalma süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz. Bu süreçte en çok hassasiyet göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimize ve diğer insanlarla olan mesafemize dikkat etmektir."

- "Salgın tehlikesi geçene kadar sevgimizi dilimizle ifade edeceğiz"

Virüse karşı en etkili tedbirin temizlik olduğu konusunda bilim insanlarının hemfikir olduğunu aktaran Erdoğan, hem inanç hem kültür değerlerinde kalp temizliği yanında vücut, hane ve çevre temizliğinin de büyük önem taşıdığını kaydetti. 

Temizliğin imandan geldiği öğüdüne uygun şekilde günde 5 vakit elini, yüzünü, ağzını, burnunu, kollarını, başını, ayaklarını yıkayan kişinin, İslami olarak da tıbbi olarak da en ideal temizliği yapan kişi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kültürümüzde musafahalaşmak, sarılmak, küçüklerin yüzlerinden, büyüklerin ellerinden öpmek elbette önemli bir yer tutar. Zira sevgisini dokunarak göstermeyi seven bir milletiz. Ancak, yaşadığımız süreç, bir müddet buna ara vermemizi gerektiriyor. Salgın tehlikesi tamamen ortadan kalkana kadar, sevgimizi yüreğimizle göstermekle ve dilimizle ifade etmekle yetineceğiz. Onun için gönül selamı vereceğiz. Peygamber Efendimiz, 'Veba olan yere gidilmemesini, veba olan yerden de çıkılmamasını' tavsiye ediyor. Bugün bize düşen de, Hadis-i Şerife uygun şekilde, Kovid-19 virüsünün bulaşma ihtimali olan yerlerden uzak durmak, virüse maruz kalmışsak da iyileşene kadar diğer insanlarla teması kesmektir.

Hazreti Ömer, Şam'a gitmek üzere yola çıkacakken, orada bir salgın hastalık başladığının haberini alıyor ve yolculuktan vazgeçiyor. Bunun üzerine sahabeden birisi Hazreti Ömer'e, 'Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun' diye soruyor. Hazreti Ömer'in bu soruya cevabı, 'Evet, Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz' şeklinde olur. Bugün bize düşen görev de gereken her türlü tedbiri alarak, takdiri Allah'a bırakmaktır. İşte bu anlayışla, ülkemizin de maruz kaldığı bu virüs tehdidinin en kısa sürede bertaraf edilmesi için devlet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bu süreçte en büyük görev, fert fert milletimize düşüyor."

Vatandaşlardan salgın tehlikesi geçene kadar evlerinden çıkmamalarını isteyen Erdoğan, "Kontrol altında tutamayacağımız her türlü temas, bizi virüs taşıyıcısı haline getirebilir. Kendimiz zarar görmesek de, taşıdığımız virüsü, Allah muhafaza, sevdiklerimize bulaştırarak, hastalanmalarına, hatta ölümlerine yol açabiliriz." ifadesini kullandı.

- "Vakit gönlümüzce gezme değil, tedbir alma vaktidir"

Kişiler arası sosyal mesafenin korunmasının yanı sıra sosyal hareketliliğin azaltılması halinde virüsün yayılma hızı ve yol açacağı tehdidi o derece düşeceğini anlatan Erdoğan, toplu ulaşım araçları ve kapalı mekanlar başta olmak üzere insanların çok yakın mesafede bulundukları ortak kullanıma açık yerlerin virüsün potansiyel yayılma alanları olduğuna değindi.

Basın açıklamasının yapıldığı salonda birer koltuk ara vererek oturma düzeni oluşturduklarını vurgulayan Erdoğan, salgın geçene kadar hassas davranmak ve dikkat etmekten başka çarelerinin olmadığını anlattı.

Virüse maruz kalmış bir kişinin, ikazları dinlemeyip gereksiz yere dışarıda dolaşması halinde gün içinde yüzlerce kişiye bunu bulaştırma ihtimali olduğuna değinen Erdoğan, vaktin gezme değil, tedbir, tefekkür, tevekkül, okuma ve dinginlik vakti olduğunu ifade ederek, "Vakit, yapabileceğimiz her şeyi evimizden yapma, dış dünya ile fiziki irtibatımızı asgariye indirme vaktidir. Vakit, sevdiklerimiz başta olmak üzere, toplumun tamamı için kendimizden fedakarlık etme vaktidir. " diye konuştu. 

Kamu ve özel iş yerlerinde virüsün yayılma ihtimalini en aza indirecek tedbirlerin tamamının alınması gerektiğini kaydeden Erdoğan, çocukların da evde kitap okuyarak ve derslerine çalışarak vakitlerini değerlendirmelerini istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, risk grubunu oluşturan yaşlıların evden çıkmamakla yetinmeyerek bir süre ailenin dışarıyla irtibatı olan diğer fertleriyle de mesafeli şekilde hayatlarını sürdürmelerinin daha doğru olacağını vurguladı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.