Büyükşen çifti cinayeti sanığı: Konya’nın tapusunu verseler…

Türkiye’nin günlerce konuştuğu Büyükşen çifti cinayeti davasında sanıklar yeniden hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Ertuğrul Çelik, kendisini, “Konya'nın tapusunu bana verseler cinayet işlemem. Kediye bile taş atmam.” sözleriyle savundu.

Büyükşen çifti cinayeti sanığı: Konya’nın tapusunu verseler…

Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Konferans Salonu'nda görülen davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Ertuğrul Çelik, Abdullah Başdemir ve Esra Taş ile tutuksuz yargılanan Zekeriya O, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.

Büyükşen çiftinin çocukları Osman, Uğur ve Büşra Büyükşen ile duruşmayı takip etmek isteyen avukatlar ve basın mensupları salonda hazır bulundu.

“OLAY GÜNÜ HASTANEDEYDİK”

Duruşmada tanık olarak dinlenen, sanık Çelik'in eşi G.Ç, "Olayla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Biz kendi yağımızda kavrulan bir aileyiz. Olay günü biz kayınvalidemi doktora götürdük ve sonra eve geldik. Komşumuz olan A.B. de bize geçmiş olsun ziyaretine geldi. Eşimin 21.30-22.00'a kadar evde olduğuna şahittir." ifadelerini kullandı.

“KONYA’NIN TAPUSUNU VERSELER…”

Ertuğrul Çelik, "Konya'nın tapusunu bana verseler cinayet işlemem. Kediye bile taş atmam. Olayla hiçbir alakam yoktur." beyanında bulundu.

“İFTİRA DEĞİL TESPİTTİR”

Büşra Büyükşen, "Ertuğrul Çelik'i teşhisim, iftira değil, tespittir." diyerek, sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Büyükşen çiftinin oğlu Osman Büyükşen de, "Burada mağdur olan benim. Annem ve babamın yaşam özgürlükleri elinden alındı. Sanıkların en ağır cezanın almasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Büyükşen ailesinin avukatı Kazım Turan, sanık ve tanık beyanlarının çelişkili olduğunu öne sürerek, "Sanık Ertuğrul Çelik'in 21.30 ile 22.30 arası nerede olduğuna dair farklı farklı anlatımlar mevcuttur. Kaldı ki sanığın kendisi de daha önce verdiği bir ifadesinde 23.15'e kadar evde olduğunu iddia etmiş, sonra ifadesini değiştirmiştir. Ayrıca o gün annesini doktora götürdüğünü söylemesine rağmen hastane kaydı olmaması da çelişkiyi ortaya koymaktadır. Bize göre sanıkların suçları sabittir. En ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ederiz." diye konuştu.

“PEMBE DİZİNİN AYRINTILARI GİBİDİR”

Abdullah Başdemir'in avukatı Musa Doğan ise "Dosyada sanıkların cezalandırılması için yeterli sayılabilecek, her türlü şüpheden uzak bir somut delil yoktur. Anlatılanlar bir pembe dizinin ayrıntıları gibidir. Müvekkilimin tahliyesini ve beraatını talep ederiz." dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı ve tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

2021/07/14/24-gozalti-ve-yer-gosterme-sonrasi-osman-buyuksenden-ilk-paylasim-004.jpg

NE OLMUŞTU?

Merkez Karatay ilçesi İsmil Mahallesi'nde 3 Eylül 2018'de evlerinde maskeli bir kişi tarafından av tüfeğiyle vurulan Metin (55) ile Necla Büyükşen (54) hayatını kaybetmiş, pencereden atlayıp kaçan kızları yaralanmıştı.

Esra Taş, Abdullah Başdemir, Mustafa Okşen, Ertuğrul Çelik, Zekeriya O, Afganistan uyruklu A.U. tutuklanmış, bir süre sonra A.U. ile Zekeriya O. adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Okşen ise cezaevinde rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti.

İddianamede, Ertuğrul Çelik, Abdullah Başdemir ve Esra Taş hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.

İddia makamı, evi katil zanlısına tarif eden Zekeriya O. hakkında da "tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme" suçlamasıyla 2 kez 20 yıla kadar hapis cezası talep etmişti.

 

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.